Yeni İpucu

55 5 115
                                    


Medya: Alice'in tasarladığı savaş kıyafeti (Temsili)

Ritim tutan ellerine bakıyordum uzun süredir. En sonunda ritmi bozdu ve hızla masaya vurdu elini. Bu vuruş beni de kendime getirmişti. "Kim lan bu herif?"

Onu ilk defa bu kadar kaba, bu kadar endişeli görüyordum. Yüzüne baktım, gerginliği o güzel yeşil gözlerinin koyulaşmasına neden olmuştu.  Oturduğum yerde kıpırdandım bir süre. Hiç bir şey söyleyemiyordum. Zihnimin karışıklığı içinde doğru olan kelimeleri bulmak zordu.

"Onu bulmazsak planlarımız alt üst olacak beyler, benden demesi."

"Sağol ya, biz bilmiyorduk bunu zaten Adiel," diyerek karşılık verdi Samida. "Ayrıca burada bizde varız, artık sakince konuşmanın vakti gelmedi mi?"

Dexa'nın kırklı yaşlarında ölü bir adam olduğunu öğrenmenizin üstünden yarım saat kadar geçmişti. Ama henüz şoku atlatmış sayılmazdık. "Şimdi," dedi Tural bilgisayarın başında ki dönen koltuğunda bize dönerek. "Kapüşonlu gizemli çocuk Evrenist'lerin ordusunda olan biri. Bu cepte.." diyerek konuyu özetlemeye başladı. "Evrenist değil orası da net. Eğer olsaydı, saklanmak zorunda kalmazdı. Öğrencilerden birisi olsa, listede kayıtlı öyle bir öğrenci yok. Ve okulda olmadığından eminiz," derken elinde ki elektronik kalemle başını kaşıdı. Bu problemin içinden sağ çıkabilirdik umarım.

Ömer oturduğu yerden hızla kalktığında ona odaklandım. Şeffaf akıllı tahtayı açtı ve bir şeyler yazmaya başladı ekranına. Sanırım durumun özetini tahtaya çıkaracaktı. "Devam et," dediğinde bundan emin olmuştum. Tural, "Bu gizemli eleman aynı zamanda yakışıklı," dediğinde hepimiz ters ters ona baktık. Omuz silkince onun yerine ben devam etmeye karar verdim. "İtalyanca biliyor. Belki de İtalyan asıllı birisi."

Ömer bunu onayladığında ekrana bu detayı da ekledi. Ve üst kısma da o cümleyi yazdı. Herşey bir oyundan ibaret.

"Ya bizim oyunumuzu biliyor," dedi düşünceli haliyle. "Ya da kendi oyun oynuyor."

"Bay Eubo'nun adamı da olabilir," dedi Alice. Eğer böyle bir şey varsa cidden durumum vahimdi. Zihnine girmiştim adamın. Bunu bana misliyle ödetirdi eminim.

"Zannetmiyorum," diye karşılık verdi Ömer. "Onun adamı olsa niye sahte kimlik kullansın?"

"O zaman Bay Eubo'nun da o çocuktan haberi yok," diye mırıldandım. Ve birazda olsa yüzümde tebessüme neden oldu. "Bundan bize ne ki? Şuan kendi planlarımızın risk altında olup olmaması daha önemli," dedi Kimoni.

"Hayır," dedim heyecanla. "Eğer Bay Eubo'nun o çocuktan haberi yoksa bu gizli bir şeyler peşinde olduğunu gösterir. Bu da bizim elimizde ona karşı kullanacağımız bir koz var demektir."

"Kesinlikle," diyerek beni onayladı sevdiğim adam. "Eğer o bize karşı oyun oynadığımızı koz kullanırsa, bizim de ona karşı bir kozumuz var."

"En azından bir yerden yırttık," dedi Tural.

"Yırttık sayılmayız," dedi Ömer ve yavaşça yerine oturdu. "Bizim için tehlikeli birisi olup olmadığından emin olmalıyız."

"Neden gidip Evren yönetimine bu durumu bildirmiyoruz? Sonuçta sahte kimlikle orduda olan birisi var. Onu yakalarlar ve biz de ondan kurtulmuş oluruz."

Alice'in düşüncesi bir yandan mantıklı gibi görünse de riskliydi. "Bizim oyunumuzu biliyorsa, bizi ordudan attırma ihtimali de var ama.." dedim.

"O yüzden şuanlık kimseye bir şey söylemek yok," dedi Ömer. "Ne yapacağız peki? O çocuğun gelip bizi tehdit etmesini mi bekleyeceğiz?" diye sordu Adiel. Sürekli gergindi ve onun bu gergin hali beni de etkiliyordu çoğu zaman.

Sene 3019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin