Bu bölüm minnoş okuyucum Nirena için..Uzay gemisine doğru hareket eden kapsüller yolcuğun başladığının habercisiydi. Kristal sistemle döşenmiş kapsüllerde yönetim tarafından kontrol ediliyor ayrıca yolculuğun durumunu izliyorduk. Kapsülde derin bir sessizlik hakimdi. Yapı olarak birbirinden apayrı olan on kişinin oluşturduğu bu kapsül gerginlik taşıyordu aslında. Her kapsülde olduğu gibi bu kapsülünde bir komutanı vardı. Ve talihsizlik şu ki komutanımız durumu itibariyle Mito olmuştu.
Daha yolculuğun başında herşey sarpa sarmıştı aslında. Mito'nun bir şeylerden şüphelendiği belliydi. Ve dünyaya gittiğimizde bunu bizzat fark edecekti. O zaman ne yapacaktık hiç bilmiyordum. Onu yok etmemiz gerekebilirdi. Samida'nın ne hale geleceğini düşünmek bile istemiyordum. Ama onu yok etmezsek de bizi yönetime bildirir, ipimizi çekerdi.
Düşünceler ağır geldiğinde seslice ofladım.
Sol koltukta oturan Ömer elimi tuttuğunda ona baktım. Bakışları beni sakinleştirmek ister gibiydi. İstediği gibi de oldu aslında. Onun bakışları sihirli bir değnek gibiydi adeta. Tam o esnada uzay gemisinde yerini almıştı aracımız. Herkesin kulağında ki sisteme anons geçiliyor, gözlüğümüzün ekranında yolculuğa dair bildirimler akıyordu. Elimi geri çekerken karşımda ki derin bakışlara denk geldim. Dikkatle beni süzüyordu. Tüylerim ürpermişti anında. Ama gözlerini ilk çeken ben olmayacaktım.
Saniyeler birbirini kovalarken Dexa denilen gizemli çocukla bakışmaya devam ediyorduk. Sonunda dayanamadım ve cama çevirdim bakışlarımı. Bu çocuk ne istiyordu benden?!
Yolculuğun başladığını haber veren anons ile koltuklarda ekstra güvenlik işlemleri çalıştı. Oturduğumuz koltuğa iyice yerleşmişken geminin limandan hızlı kalkışı ile başım bir anlığına döndü. Sıkıca yumduğum gözlerimin önünde geçmiş belirmişti şimdi. Dört yıl olmuştu neredeyse.. En son dört yıl önce uzaylar arası yolculuk yapmıştım. Ne yaşayacağımızı bilmeden binmiştik o gemiye, terk etmiştik dünya denen lanet düzeni. Kaçtığım, istenmediğim yere dönüyordum şimdi.
Asla dönmem dediğim yere geri gidiyordum.
Büyük laf etmeyin diye boşa demiyorlarmış onu anlamıştım. Tükürdüğümü yalamakta bir numaraydım doğrusu..
Kalkış gerçekleşip gemi uzay boşluğunda sakince salınırken, kalkış için alınan ekstra güvenlik önlemleri çıkmıştı. Yolculuğumu dört saat yedi dakika sürecekti. Gözlerimi araladığımda herkesin rahat pozisyonda oturduğunu gördüm. Saniyeler sonra aramızda bulunan boşlukta beyaz bir masa belirdi. Masanın etrafındandan her koltuğun önüne küçük sehpalar açıldı ve ekranda menü belirdi.
"Vay be," dedi Tural uzun sessizliğin ardından. "Evren ordusunda olmanın faydalarını görmeye başladık bile.."
Samida konuştukları konusunda dikkat etmesi için onun koluna vurduğunda, "Uf ne vuruyorsun kızım ya! Elin ağır zaten.."
"Gizil güçlerin en iyilerindendir kendisi. Uzak dursan iyi edersin.." diyen kişi Samida'nın karşısında oturan ve keskin bakışlarıyla Tural'a bakan Mito idi. Kelimelerin altında yatan tehditi algılayan Tural sırıtarak baktı Mito'ya.
"Ben uzak dursam o duramaz. Ayrı kutupların çekimi meselesi, bilirsin ya.." diyerek göz kırptığında Samida'nın ağzı o şeklinde açılmıştı. Şaşıran sadece o değildi elbette. Mito'yu sinir etmek için yaptığının farkındaydım ama yine de şaşırmıştım.
"Dikkat et," diyerek boğuk bir tonda konuştu Mito. Sinirlendiği her halinden belliydi. "O kutuplardan birisi ters düz olmasın!"
Bizim Tural sinirlendirmiş olmanın verdiği keyifle daha çok sırıtırken, "Hiçbir şey olmaz sen merak etme kibrit kutusu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sene 3019
FantasySene 3019. Covid-19 isimli yeni tip virüs tüm dünyanın yok olmasında ki başlangıcı yapmıştı. Sadece son altı ayda dünya nüfusunun dörtte birini öldüren bu virüs; Evrenistlerin sevinci haline gelmişti. İntikam dolu ruhlar, acımasız düşüncelere sahip...