Ocean Eyes // bxb

2

Müşterilerden birine doldurduğum birayı uzatırken gözlerimle bir yandan da mekanı tarıyordum. Saat 12'yi geçmişti ama Arya'nın görüştüğü herifi henüz etrafta görememiştim. Arkadaş grubu da gelmemişti hatta. Normalde bir cuma gecesini 2 şişe açtırmadan kapatamayan zengin züppelerin bugün ne olup da gelemediğini merak ediyordum fakat etraf öyle kalabalıktı ki nefes almak için bile duracak bir anım yoktu.

Biraz sonra ayakta durmaktan zonklayan tabanlarımı görmezden gelerek iki bardağa viski doldururken uzun süredir burada çalışan Kerem'in hızlı adımlarla bara doğru ilerlediğini gördüm. Yüzü oldukça gergindi ve yaklaştıkça kaşından elmacık kemiğine süzülen ince kan yolunu görebildim.

' Abi, dışarıda olay var.' dedi kolumdan tutup çekiştirerek 'Barı iki dakika Ezgi ve Derya
'ya bırakıp gelmen lazım.'

' Biz hallederiz,'

Hemen yanı başımızda dikilen Derya'ya dönüp baktım. Hiç bar kavgasına girecek havada değildim ama ne zaman birimizin başına bir şey gelse diğerlerinin orada olduğunu hatırlayarak kendimi sorgusuz sualsiz buz gibi gecenin kollarına bıraktım.

Dışarı çıkınca gördüğüm ilk şey yakın arkadaşlarımdan biri olan ve 6 aydır barda garsonluk yapan Ali oldu. Siyah tişörtü sol taraftan yırtılmıştı ve dudağından çenesine doğru yoğun bir kan sızıntısı vardı. Karşısındaki adama atılacağını anlayınca onu tutmak için araya attım kendimi ve aynı saniyede karşı tarafa gitmesi gereken yumruğun sol yanağıma oturduğunu hissettim.

'Sikeyim,'

Elmacık kemiğim zonklarken başımda konuşup özürler dileyen Ali'ye bakmak için kafamı kaldırdım.

'İyi misin abi? Ne diye atlıyorsun araya amına koyayım ya.'

' Atlamayayım da herifin tekine vur da patronun kulağına gidince işten atıl değil mi gerizekalı
?'

Kısık sesli bir gülüş duyunca gülenin kim olduğuna bakmak için kafamı hafifçe sola çevirdim. Az önce yumruk yemesin diye araya atladığım elemandı gülen.

' Hayırdır birader açıkta bir yer mi gördün?'

'Yok yok, sadece fedakarlığın gözlerimi yaşarttı. İki saattir kavga ediyoruz zaten. Tek yumruk yüzünden mi kovulacak bu şerefsiz.'

Ali'ye tutunarak ayağa kalktığımda gözlerimi çocuktan ayırmadım. Bizimkinin mahvolmuş suratına bakınca çocuğun gözle görünür bir yarasının olmaması şaşırtıcı gelmişti çünkü Ali kavgalarda oldukça saldırgan birine dönüşüyordu.

' Derdiniz ne sizin?'

Sorum ikisine yönelikti ama gözlerim çocuğun üzerindeydi.

' Sensin derdimiz bir şey mi vardı?'

Çocuğun alaycı tavrı sinirimi bozduğundan derin bir nefes alıp aramızdaki mesafeyi kapattım.

' Komik mi sanıyorsun kendini?'

Arkamdan gelen Ali'nin sesi ile donakaldım.

' Yok abi cidden sensin derdimiz. Herif sana yükseliyor baya.'

Dip dibe olmamıza rağmen ikimiz de birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Sonunda pes edip bakışlarımı çocuğun kemikli suratında dolaştırdım. İzlendiğini fark edince o da gözlerini yerden kaldırıp yüzüme çevirdi.

' Bir de öpüşün istersen amına koyayım!!'

Arkama dönüp Ali'ye baktım.

'Ulan sen benim gay olduğumu biliyorsun zaten, niye dövüyorsun elin adamını beni beğeniyor diye.'