Değer verdiğim insanların üstüne fazla düşmek gibi bir huyum vardı ve kesinlikle hayatım boyunca onları kasıtlı olarak incitecek hiçbir şey yapmamıştım. Öz babam beni kendince evlatlıktan reddederken, annemin araya girmeyişi ve yıkılan duvarlara tuğla eklemek için uğraşmayışı beni yaralasa da insanları olduğu gibi kabul edip sevmeyi öğrenebilmiştim. Kız kardeşim hayatım boyunca, özellikle de son 3 yıldır en büyük destekçim olmuştu. Kendime ait olmayan bir hayata sıkışıp kalmaktansa şu an içerisinde bulunduğum güzel ve en önemlisi özgür hissettiğim dünyaya sahip olmamın en önemli nedeni oydu. Ne zaman kendimi güçsüz hissetsem onun ufak bedenine sarılmıştım, düştüğümde her zaman elini uzatmıştı. Ne yaşarsak yaşayalım onun yanımda olacağına dair inancım asla tükenmemişti.
Şimdi, sabahın 2 buçuğuydu ve yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Mesaim biter bitmez sinirim sönmeden kendimi eve atmıştım. Duyduğum şeyler saatlerdir beynimde dönüp duruyordu ve söylenenlerin iftira olmasını fazlasıyla istiyordum. Yine de içimde büyük bir parça Berk'e inanıyordu ve 18 senelik kız kardeşime bakış açım 3 günlük herif yüzünden 180 derece değişmişti. Onu uyandırıp hesap sormak ile sabahı beklemek arasındaki çizgide gidip gelirken odasının kapısının eşiğinde yaklaşık beş dakika dikilip uyuyuşunu seyrettim. Onun bir insanı kullanmış olması ihtimali o kadar tuhaf geliyordu ki içerisinde bulunduğum ikilem yüzünden delirebilirdim. O çikolatasının yarısını benimle paylaşmazsa yiyemeyen küçük kız çocuğuna ne olmuştu bilmiyordum.
Eğer odama geçip yatağa uzanırsam beynim dolduğu düşünceler yüzünden uykuya geçmeme izin vermeyecekti. Ama onu uyandırırsam bu saatte tartışacağımızı biliyordum. Sabaha dek öfkemin söneceğini de biliyordum. Bu yüzden kendime ufak bir küfür savurarak duvardaki düğmeye dokunarak sarı ışığın odayı aydınlatmasına sebep oldum.
' Arya, uyan.'
Hafifçe kıpırdansa da gözlerini açmadı. Bu kez biraz daha yaklaşıp sesimi yükselttim.
' Uyan Arya,'
Sıçrar gibi uyandı ama gözlerini ışık yüzünden tamamen açamadı.
' Noluyor ? Bir şey mi oldu?'
Telaşla doğrulduğunda biraz sonra yapacağım şey için kendimden şimdiden nefret etmekle meşguldüm. Gözleri ışığa alışmış olmalıydı ki şimdi tamamen açılmış bir şekilde uykulu uykulu bakıyorlardı.
' Abi konuşsana, bir şey mi oldu?'
Yatağının ucuna oturmaya yeltendiğimde bacaklarını kendisine doğru çekip bana yer açtı.
' Arya, bu Berk ile aranızda tam olarak ne var?'
Duyduklarına inanamıyormuş gibi yüzüme baktı.
' Beni bu yüzden uyandırmadığını söyle lütfen.'
' Arya, yemin ederim sinirden duvarlara kafa atacağım. Berk'e aşık mısın?'
' Hoşlanıyorum işte. Neden bunun derdine düştün gece gece?'
' Bugün mekana geldi dan dun konuştu.'
Gözleri meraklı ışıltılar ile parlıyordu bu kez. Söyleyeceklerimi seçerek konuşmaya çalışıyordum ama öfkem yüzüne baktıkça azalacağı halde her geçen saniye artıyordu.
' Kavga mı ettiniz?'
' Sen bu çocuğun parasını mı harcıyorsun Arya?'
' Ne?'
' Dürüst ol, yalan söylersen çok sinirleneceğim.'
' Ne dedi sana?'
' Sürekli bir şeyler aldırıyormuşsun ona. Doğru mu bu?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...