Derin bir sessizliğin hakim olduğu salonda gerginlik gözle görülebilecek kadar büyük bir düzeydeydi. Birkaç ay önceki ben olsaydım şu an korkudan dizlerimin titriyor olacağını biliyordum. Şimdi ise içimde kendimi sonunda sevip kabul edebilmemden dolayı geldiğini düşündüğüm kocaman bir cesaret barındırıyordum. Normal şartlarda Berk'in ailemle aynı ortamla olmasının beni rahatsız etmesi gerektiğini biliyordum. Ama varlığı bana daha da güç veriyordu. Gözlerimi cenaze evine gelmiş gibi sessizce önlerine bakan annemle babamdan ayırıp ona çevirdim. Burada olmasının iyi bir fikir olmadığını düşündüğü bakışlarından belliydi. Güven vermek için hafifçe gülümsediğimde aynısını yaptı.
' Oğlum, arkadaşını tanıştırmayacak mısın bizimle?'
Dakikalardır nasıl olduğum haricinde sorduğu ilk soruydu annemin. Kısa bir duraksamanın ardından elimi Berk'e doğru uzatıp onu işaret ettim.
' Berk, ' diye mırıldandım. Berk anneme sıcak bir gülümseme sunduğunda annemin de rahatlamış bir şekilde gülümsediğini gördüm. Aylardır görmediğim halde hiç değişmemişti. Hala o mesafeli bakışlarından yansıyan şefkati gizleyemiyordu. Bakışlarımı babama çevirdiğimde onun da Berk'e bakıyor olduğunu gördüm.
' Sen hangi bölümdesin yavrum?'
' Arya ile aynı sınıftalar.' dedim. Berk'in adına konuşmak istemiyordum ama bu gereksiz tanışma faslının bir an önce bitmesini istiyordum.
' Siz nasıl tanıştınız?'
' Çalıştığım bara geliyordu. Oradan tanıyorduk birbirimizi.' deyiverdim bu kez. Uzun uzun açıklama yapacak halim yoktu. Zaten annemin niyetinin de Berk'in hayatımdaki yerinin ne olduğunu anlayabilmek olduğunu biliyordum. Sorarsa saklamayacağımı anladığından dolaylı olarak kendisi anlamaya çalışıyordu.
' Kız nerede?'
Babamın tok sesi duyulduğunda üçümüzün de bakışları ona kaydı. Sorunun muhatabı bendim ama o anneme bakıyordu.
' Arkadaşına gitti.' dedim. ' Gelir birazdan.'
Neden burada olduklarını merak ediyordum ama söylemiyorlardı. Bir kaç dakika daha öyle sessizce otururken yanımdaki telefonun ekranı gelen bildirim ile yanınca bakışlarım oraya kaydı.
Berk: Gitmemi istemediğinden emin misin?
Gözlerimi olduğu tarafa çevirdiğimde bana bakıyor olduğunu gördüm. Tuşlara bastıktan sonra yazdıklarımı gönderdim.
Aras: Rahat hissetmiyorsan gidebilirsin ama burada olmanı tercih ederim.
Bir şey yazmak yerine telefonunu cebine sokuşturup derin bir nefes aldı.
' Sizi buraya hangi rüzgar attı?' dediğimde babamın ters bakışlarının hedefi haline geldim. Ağzını açtığı halde bir şey söylemediğinde bir cevap alabilmek umuduyla anneme döndüm.
' Manisa'ya geçeceğiz bu gece. Gitmeden size bir uğrayalım dedik.'
Manisa'da halamların oturduğunu biliyordum yine de
' Manisa ne alaka?' diye sordum.
' Kuzenin Cemal'in nişanı var, halanlar çağırdılar. Siz gelmek istemezsiniz diye söylemedik.'
Eşcinsel olduğumu baba tarafımdan çok kişi bilmiyordu ama en son gördüğümde bana hayalet görmüş gibi baktığı için biricik kuzenim Cemal ve dolayısıyla halamın bildiğinden adım gibi emindim.
' Ben kardeşini arayayım da onu da görüp çıkalım.' dedi annem telefonuna uzanırken.
' Bir şey içer misiniz?' dedim ortaya yönelik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...