Bu bölümü ilk yazdığımda kendime küfretmiştim.
İyi okumalar....
Urla'daki ufak kaçamağımızdan döndüğümüzden beri, yani yaklaşık 3 gündür Berk bizimle kalıyordu. Kalan son iki sınavımdan ilkine çalışmak için bilgisayarımla salondaki masaya yerleştiğimde Berk ve Arya izledikleri netflix dizisinden kafalarını kaldırıp yüzüme baktılar.
' Of abi burda mı çalışacaksın ya?'
' Nerede çalışayım kızım?'
Dizisini istediği kadar yüksek sesle izleyemeyeceği için beni burada bırakmak istemediğini biliyordum ama salon odama kıyasla daha sıcaktı ve hala Berk ile ikisinin yalnız kalması fikri bana tuhaf geliyordu. Belki de sığ bir insandım bilmiyordum ama ne sebeple olursa olsun bir aralar birlikte oldukları için ikisini de birbirinden kıskanıyordum ve bu çok tuhaftı. Kendi halime güldüğümde neye güldüğümü anlamadan yüzüme öylece baktılar.
' Alt yazılı izliyorsun zaten,' dedim ' Bangır bangır bağırtmasan da olur.'
Bir şeyler söylense de onu dinlemek yerine bilgisayarımın açma tuşuna basmak için önüme döndüm. O da söylenerek muhtemelen diziye odasında devam etmek için bilgisayarını kucaklayıp ortadan kayboldu. Yarın sabahtan sınavım vardı ve saat 9'a geliyordu. O yüzden şu an onu takacak halim yoktu. Neyime güvenip de çalışmamıştım bilmiyordum ama çalışacak çok bir şey olmamasının içimi rahatlattığı kesindi. Mailim yavaş yavaş açılırken Berk'in
' Sana kahve yapayım mı ?' diyerek yanıma yaklaştığını gördüm. Kollarını boynuma dolayıp sıcaklığını ve kokusunu bana bulaştırmasına izin versem de
' Bugün aklımı çelemezsin.' dedim ' Erken uyumayacağız.'
' Tamam tamam.' diye cevapladı beni gülerek. ' Zaten bi çocukların yanına gideceğim.'
' Neredelermiş?'
' Sizin barın ilerisinde başka bir bar var bizim Fatih abi işletiyor. Doğum günü müymüş neymiş bi uğrayacağım. Gelirim 12 olmadan.'
' Takıl kafana göre sevgilim, telefonun açık olsun yeter.'
Eğilip saçlarımın arasına bir öpücük kondurduktan sonra salondan çıkıp mutfağa geçti. Birkaç dakika sonra elinde kocaman bir kupa kahve ile tekrar gelirken gülümsememe engel olamadım. Kahveyi masaya bilgisayardan uzak bir yere bırakırken o da gülüyordu. Sakar olduğumu biliyordu ve muhtemelen kahveyi bilgisayarın üzerine yanlışlıkla dökebilirdim.
' Teşekkür ederim,'
Uzaktan bir öpücük gönderip
' Ben çıkıyorum,' dedi ' Haberleşiriz.'
Bir süredir odasında olan Arya'nın üzerini değiştirmiş bir şekilde salona geçtiğini gördüğüm için Berk'e cevap vermek yerine kaşlarımı kaldırarak kız kardeşime yöneldim.
' Sen nereye bu saatte?'
Deri ceketini koyu renk bluzunun üzerine geçirirken yüzüme bakmadan
' Bizim sınıftakiler dışarıdalarmış şu sizin barın ilerisindeki mekanda. Biraz takılıp geleceğim.'
' Ben de oraya gidiyorum.'
' Ay gerçekten mi? Taksiyle mi gideceksin?'
Bakışlarım sertleşerek Arya'ya döndüğünde hissetmişcesine bana baktı. Önceden Berk ile aralarında geçen para muhabbetinden dolayı hala rahatsız hissediyordum bu yüzden bu cümleyi kurması sinirlerimi bozmaya yetmişti. Ne düşündüğümü anlamış gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...