Aynı gecenin devamı // BERK
Tepki veremiyordum çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Bebeğin babasının kim olduğunu sorabilirdim. Ya da test yapıp yapmadığını, doktora gidip gitmediğini de sorabilirdim. Anladığım kadarıyla daha yeni öğrenmişti çünkü günlerdir aynı evdeydik ve hatırladığım kadarıyla evdeki davranışları normaldi.
' Ne zaman öğrendin?'
' Buraya geldikten sonra. Testi tuvalette yaptım. Şüphelenmiyordum bile, sadece reglim geciktiği için..'
' Kimden olduğunu biliyor musun? Yani birden fazla kişiyle mi birlikte oldun.'
Küfür etmişim gibi yüzüme baktığında irkilerek geri adım attım. Sinirlendiğini düşünsem de aynı ruhsuz tonla
' Biliyorum,' dedi.
' Bu kadar büyük bir sırrı abinden nasıl saklayacağız Arya?'
' Doğuracak falan değilim Berk. Daha 18 yaşındayım, daha kendim çocuğum.'
' O yüzden demedim.'
' Yarın randevu alacağım, benimle gelir misin?'
' Kürtaj için mi?'
' Evet,'
' Bilmiyorum Arya, içim hiç rahat değil.'
' Berk, abim modern bir adam gibi görünüyor olabilir. Ama bana çok kızar anlıyor musun? Zaten annemlerle arası bok gibi, benimle de mi küssün istiyorsun?'
Haklıydı. Sahip olduğum tek aile Arya ve sensin derkenki bakışını unutamıyordum. Bunu elinden almak benim haddim değildi ve böyle bir şeyde parmağım olursa kendimi hiç affetmezdim. Bu yüzden başımı onaylarcasına salladım. İçim rahat etmeyecekti ve ona anlatmak isteyecektim biliyordum. Ama kendime bunun benimle alakalı olmadığını sık sık hatırlatmam gerekeceğini kabul etmem gerekiyordu.
' Teşekkür ederim.'
Eli uzanıp koluma dokunduğunda gülümsüyordu. Sadece gözlerine bakarak bile ne kadar sarhoş olduğunu görebiliyordum. Onun aksine ben gülümseyemiyordum çünkü içime çöken huzursuzluk kendisini şimdiden üçe katlamıştı.
' Sen iyi birisin Berk.'
Bu yersiz tespitine gülmek istedim ama dudaklarım kıvrılmadı. Yaptığım şeyin iyilikle bir alakası yoktu. Kim bu kadar büyük bir şeyi hayatındaki en önemli insandan saklamayı iyilik olarak nitelendirebilirdi ki? Benim iyilik tanımım bu değildi. Diğer elini de öbür koluma attığında yüzüne tuhaf bir bakış attım. Gözlerindeki bakışı hiç beğenmemiştim ve kaşlarım otomatik olarak çatıldı.
' Abimin sana nasıl bu kadar aşık olduğunu anlayabiliyorum.'
' Arya şu an sarhoşsun o yüzden nazikçe geri çekilmeni rica edeceğim.'
' Bir şey yapmıyorum, sana dokunmam da mı yasak?'
' Dokunman yasak falan değil ama çok garip davranıyorsun.'
' Korkuyor musun?'
' Hayır.'
' Kusura bakma, kafam o kadar güzel ki bunları yarın hatırlamayacağım bile. Hamile olduğumu bildiğini bana yarın söyleyebilir misin?'
' Bence eve gitme vaktimiz geldi.'
' Abime söylemeyeceksin değil mi?'
Derin bir nefes aldım.
' Bundan hiç hoşlanmıyorum ama söylemeyeceğim.'
Kollarını boynuma atıp adeta üstüme atladığında neredeyse yere düşecektim ama kendimi son anda toparlayıp düşmemesi için belinden tuttum.
' Teşekkür ederim Berk, harikasın.'
Onu yere indirip tuhaf bakışlarla yüzünü süzdüm. Saçma sapan şeyler yaşanmaya devam etmeden eve dönsek iyi olacaktı ama o kadar sarhoştu ki öncesinde bir kahve içmesinin iyi olacağını düşündüm. Gider gitmez de ben Aras'ı oyalarken odasına geçerdi. Of, sevgilimin arkasından iş çevireceğime inanamıyordum anasını satayım. Yine de uzun vadede düşündüğümde böylesi daha iyiydi. Hiç duymadan olayı kapatıp hayatlarımıza devam edebilirdik. Ama sonrasında ortaya çıkarsa ve benim bildiğimi de öğrenirse hayatlarımızın Arya'nın uçkuru yüzünden sikileceğini biliyordum.
Düşüncelerim dudaklarıma kapanan soğuk ve alkol tadına bulanmış dudaklarla bölündüğünde kısa bir süre şoktan hiçbir şey yapamadım. Dilini ağzımın içine sokmaya çalıştığında kendime gelerek onu ittirdim. Gözlerim yüzüne çevrildiğinde kapının gıcırtıyla açıldığını duyup başımı sağ tarafa çevirdim. Hasiktir. Kapının önünde yüzünde Arya'nınkinden bile daha umutsuz bir ifade ile dikilen kişi Aras'tı. Bizi böyle gördüğüne inanamıyordum. Kendimi savunmak için ağzımı açacaktım ama ne diyeceğimden emin olamayarak geri kapattım. Arya benden önce davranarak
' Abi?' dedi ağlamaklı sesiyle. Gözlerini benimkilere dikmişti ve her an ağlayacak gibi duruyordu. O kadar kötü görünüyordu ki gözlerimin dolmasına engel olamadım.
' Aras,'
Ona doğru attığım adım elini kaldırarak gelmemi istemediğini belirtmesi ile yarıda kaldı.
' Yanlış anlıyorsun,' dedim yalvarır gibi bir fısıltıyla. Dalga geçmişim gibi yüzüme baktı. Sinirlendiğini yüzünün kıpkırmızı olmasından ve alnındaki damarın belirginleşmesinden anlayabiliyordum.
' Tespitini siktirtme Berk.'
Bakışlarını benden ayırdı ve sessiz sessiz hıçkıran Arya'ya çevirdi. Aramızdaki mesafeyi kapatma girişimim tekrar başarısız sonuçlanacak olsa da bileğimde duran eli adeta savurarak kendimden ayırıp Aras'a doğru bir adım daha attım. Beklemediğim bir şey yaparak omzuma sertçe vurduğunda geriye doğru sendeledim. Ağzımı burnu kırsa bile haklıydı, sesimi çıkartmayacaktım. Arya'ya yöneldiğinde onu izliyordum.
' Yürü, eve gidiyoruz.'
Tuvaletten çıktıklarında bir gölge gibi arkalarından çıktım. Öfkesi Arya'yı savurarak ilerleyen adımlarına yansıyordu. Onu taksiye gönderip yüzüme döndüğünde tek gördüğüm koca bir hayal kırıklığı olduğumu düşündüğüydü. Bağırışlarını kabullenip beni tekrar ittirmesine izin versem de beni anlaması için uğraşmak istiyordum. Yine de konuşmasını sessizce dinledim.
' Lan bir tek siz vardınız,' dedi ağlamaklı bir isyanla 'Ben ne yapacağım şimdi?'
Ağzım kendimi savunmak için açılsa da bakışlarım taksinin camından bize bakan Arya'ya değdiğinde sustum. Sırrını açık etmek istemiyordum ama benim hatam olmadığını bir şekilde anlatmam gerekiyordu. Gözyaşlarım benden habersiz yanaklarıma dökülürken burnumu çekerek
' Haksızlık ediyorsun,' diye soludum. ' En azından bana.'
Anlamadığını belli eder bir ifade ile yüzüme baksa da pes edercesine derin bir nefes alıp vücudunu taksiye doğru döndürdü.
' Sonra konuşuruz,'
Taksiye binerken kısa bir süre arkasından baksam da gidişini seyretmeye katlanamayacağımı bildiğim için bakışlarımı ayaklarıma indirdim. Sinirden ve üzüntüden tüm dünyanın amına koymak istiyordum. İçimde fırtınalar koparken dışarıdan herhangi bir tepki veremiyor olmak öfkemi daha da arttırıyordu. En azından sonra konuşacağımızı kabullenmesine sevinmek istiyordum ama bunu bile yapamayacak kadar boktan hissettiğim için orada öylece dikilmeye devam ettim.
--------------------------------------------------------
Berko bu hikayede yanan sen oldun aşkım özür dilerim.
Aras sen de ne fevri bi çocuksun ya ağzını yüzünü kırıcam.
Arya.. sana diyecek lafım yok artık..
Öpenzi.
-reina
![](https://img.wattpad.com/cover/217200924-288-k146526.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...