Berk: Üç gecedir mekanda yüzüme bakmıyorsun.
Berk: Mesajlarıma da dönmüyorsun.
Berk: Bu gece yine geleceğim. Lütfen konuşalım. Bunun yürümesini istemiyorsan da yüz yüze konuşmuş oluruz.
Aras: Konuşacak bir şey yok Berk. Kafam güzeldi. Bir şeyler oldu ama aramızda kalmalı.
Aras: Arya'ya yapamam bunu.
Berk : Gece geleceğim. Konuşalım.
İç çekerek telefonumu yatağımın yanına bıraktım. Üç gündür sol tarafımda bir ağrı vardı ve geçmek bilmiyordu. Arya'nın yüzüne bakamıyordum, Doruk'la beraberken çok tuhaf davranıyordum. Dün gece bir sorun olup olmadığını konuşmak için eve gelmişti ve kötü görünüyordu. Ona böyle hissettirmeye hakkım olmadığı için aramızdakileri bitirecektim. Fakat birden bire kendimizi odamda yatağın üzerinde sevişirken bulmuştuk. Şimdi ise sabah 11'di ve yatağın sol tarafında bana dönük bir şekilde yatıyordu. Güneş ışıkları açık renk sakallarının üzerinde dolanırken uzanıp çıplak omzuna dokundum hafifçe. Uykusu çok ağır olduğu için sadece hafifçe kıpırdandı.
O gece olanlardan pişman değildim, bir daha yaşasak yine Berk ile o kabine girer ve yine aynı şeyleri yapardım. Ve bu berbat bir abi ve berbat bir flört olduğum gerçeğini pekiştiriyordu. Yanımda uzanan çocuğu Berk'i istediğimin yarısı kadar bile istemiyordum. Dün gece içine girerken sürekli Berk'i hayal ediyordum.
' İğrenç herifin tekiyim,'
Yastığımı yüzüme bastırıp kendimi boğmaya çalıştım.
' Ne yapıyorsun ?'
Yüzümü açığa çıkartarak yastığı yere fırlatıp sesin sahibine döndüm.
' İntihar ediyorum, sakıncası mı vardı?'
Parmaklarını çıplak göğsümde gezdirdi usul usul. Nefes seslerimiz dışında bir ses duyulmuyordu ve günlerdir ilk kez bir parça huzur hissettim.
' Keşke her sabaha böyle başlasam.' diye mırıldandı.
' Bundan daha iyilerini hak ediyorsun emin ol.'
Eli göğsümün üzerinde hareket etmeyi bıraktığında tepkisini görebilmek için yüzüne baktım. Kafası karışmış görünüyordu.
' Sabah seksinden bahsediyorum.' dedim gülerek. Aynı saniye içerisinde doğrulup üzerine çıktığımda acıyla inledi.
' Bir tweet vardı neydi o? Ha, morning seksi çok saçma buluyorum. Uyandı diye de insan sikilmez ki.'
Kahkaha atarak yüzüne doğru eğildim. Sağ elini kaldırıp yüzümü kendinden uzaklaştırdı.
' Kalçam hala ağrıyor, '
' Haklısın, üzgünüm.'
' Kalk ve bana kahvaltı hazırla lütfen.'
' Kahveyi de sen yapacaksan neden olmasın?'
Benim gibi doğruldu ve yüzüme doğru eğildi. Öpüşeceğimizi düşündüm ama dudaklarını burnumun ucuna dokundurdu ve hızla yataktan kalktı. Banyoya gittiğini düşünerek ayağa kalktım ve yatağımı toparladım. Bu kez kendimi tutup peçete kullandığım için çarşaflarım mahvolmamıştı.
Kahvaltıyı hazırlamama hem Arya hem de Doruk yardım ettiği için kendimize ufak bir ziyafet çektik. Üç gündür hiç alkol içmemiştim ve kendimi yeni bir hayata başlamış gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...