61

1.1K 96 71
                                    

 bugün accık moralim bozuk o yüzden geç oldii.

Iyi okumalar ❤🌈

-reina


Bol sevişmeli, bol kahkahalı ve bol bol tembellik yaptığımız dört günün sonunda gerçek hayatlarımıza geri dönerken o her şeyden soyutlandığımız çiftlik evinde sonsuza dek kalsak nasıl olur diye düşünüyordum yalnızca. Berk yan koltukta uyukluyordu. O gün küvetteki su buz gibi olana dek çıkmadığımız için bir süredir kırıklığı vardı ve hasta olmaması için dinlenmesine özen göstermiştik. Bu yüzden eve dönüş yolunda dinleyeceğimiz şarkıları o seçerken direksiyon sallama görevi bana kalmıştı.

 Elim istemsizce boynumdan sallanan gümüş zincire ve ucuna takılı halkaya gittiğinde kendi kendime güldüm. O kendi yüzüğünü parmağına takmayı tercih etmişti ama ben asla aksesuar takamayan biri olduğum için şimdilik kolye olarak kullanma kararı almıştım. İnsanlar ikimizi de yüzükle gördüğünde ne düşünürdü bilmiyordum. Sikimde miydi orası meçhuldü ama onu üzecek veya incitecek herhangi bir ima veya kötü söz karşısında sakinliğimi koruyamayacağımdan emindim.

 Eve geldiğimiz günden itibaren iki gün artçı doğum günü kutlamalarımla geçti. Önce Ali, Derya ve işten benden önce çıkmış olan Özgür birer bira kapıp akşam bizi ziyarete gelmiş ufak da bir pasta getirmişlerdi. Ertesi gün ise Cüneyt ve Seda sevgililerini alıp geldiler. Artık odak noktası olmaktan sıkılmışken kutlamalar neyse ki sona erdi. Yine ikimizin de gün boyu çalışıp akşam beraber vakit geçirdiğimiz o sıkıcı rutin hayatımıza geri dönmüştük. 

'Aras,' 

 Ne zaman benden bir şey istese kullandığı o sevimli tonu duyar duymaz gülsem de gözlerimi devirdim. 

' Ne var?'

' Kerim'in evinde olan partiye sen de gel işte ya nolursun.'

 Kollarını belime doladığında yüzüne bakmaya çalışarak derin bir iç çektim. İki saat sonra evden çıkıp yakın arkadaşının organize ettiği partiye gidecekti ve yorgun olduğumu söylememe rağmen beş kere falan fikrimi değiştirmeye çalışmıştı dünden beri.

' Bak çok yakışıklı erkekler olacak diyorum, eh benim de elim yüzüm düzgün. Boy desen 1.86, gözler mavi. Kapıp götürüverirler vallahi.'

Dalga geçtiğini bilsem de onun gibi gülmek yerine ağzının üstüne hafifçe vurdum. Sanki sol kroşe atmışım gibi abartılı bir tepki vererek dudaklarını büzdü. Eğilip vurduğum yeri sakince öptüm. 

' Of ulan ne ağladın.. İyi tamam geleceğim.'

' Korktun dimi kaparlar diye?'

' Kim ne yapsın acaba seni? İki güne kapının önüne koyarlar.'

' Allah Allah, nedenmiş o?'

' Mesela.. şey... bulamadım vallahi. 10 numara herifsin aşkım bence de benden daha iyisini yapabilirsin.'

 Söylediğim şeye güldüğünde ben de ona eşlik ettim. Dakikalardır demlenmesini beklediğim kahveyi fincanlarımıza doldururken beni izlediğini fark ettim. Fincanlardan birine uzandı ve sıcak olmasını umursamadan bir yudum aldı. Sabahları erken kalkıyorduk ama akşam kahve içmek gibi kötü bir alışkanlığımız vardı. Bu yüzden artık tüm kahvelerimizi kafeinsiz alıyorduk. Hem gönlümüz oluyordu hem de uykumuz kaçmıyordu yani.

 Kahvelerimizi içip biraz uzandıktan sonra dolabın karşısına geçip ne giyeceğini düşünen Berk'i seyredebilmek için yatağa attım kendimi. Her sabah görmeye alışık olduğum bu görüntüyü her seferinde aynı sırıtışla izliyordum. Üstüne giymek için üç farklı tişörtü eline alıp geri yerine astı. Altına çoktan siyah, dizleri hafif yırtıklara sahip olan bir pantolon giymişti bile. Üzerine de beyaz basic bir tişört geçirip askıda duran deri ceketlerinden birini asıldı. 

Ocean Eyes // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin