Buraya güzel olduğuna inandığım ve biricik böceğim @alterevak'ın desteği olmadan paylaşmaya cesaret edemeyeceğim bir bxb hikayesi salmak için geldim. İlham olan herkese teşekkür ederim. Beş kişi okusa bile benim için değişik bir deneyim olacağından eminim. O yüzden benimle bu maceraya atılmaya karar verirseniz buralarda olacağım.
-reina
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aras: Arya, ne zaman geleceksin?
Arya: Abi, daha çıkalı yarım saat oldu. Biraz nefes mi aldırsan?
Aras: Ulan elin herifi ile çıktın gittin gecenin köründe. O kadar geniş bir adam değilim ben.
Arya: Gecenin körü ??? Hava daha demin karardı. Allah aşkına sal beni. Bir şeyler içip geleceğim.
Aras: 10'dan önce evde ol.
Arya: SİKTİR GİT ARTIK
Aras: Abiye küfür he.
Aras: 10'u geçerse o herifin ağzını yüzünü kırarım.
Aras: Tamam mı?
Aras: Kızım bir şey deseneee
Arya: TAMAM SUS ARTIK
Aras: Heh şöyle, abi sözü dinle. Hadi öptüm.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Saat 10'a üç dakika vardı. Eğer üç dakika sonra anahtarın kapıda döndüğünü duymazsam odama çıkıp beyzbol sopamı alıp kapının önünde bekleyecektim. Arya fazla tepki verdiğimi düşünüyordu ve henüz 18 yaşına yeni girmiş olduğunu göz önüne alarak ona hak veriyordum. Ben 18 yaşındayken yani bundan 4 sene önce annemin veya babamın en ufak bir koruyucu iması bile sinirlerimi bozuyordu. Normalde en belirgin özelliklerimden biri olan sahiplenicilik Aryanın bu sene üniversiteyi kazanarak İzmir'e yanıma gelmesi ile daha da artmıştı. Anne ve babamın baskılarına dayanamayıp İstanbul'dan uzaklaşmak istemiş, çareyi benim de bu sene mezun olmakla uğraşacağım üniversiteyi tercih ederek bulmuştu. Yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu düşünmesini istemiyordum, ama tanımadığım herifin teki ile akşam dışarı çıkıyor olması beni rahatsız etmiyor dersem yalan olurdu.
Saat tam 10'a gelirken anahtarın kapıda dönme sesini duyarak ayaklandım. Herhangi bir yorumda bulunmamak için kendimi zorlayacak , sadece buluştuğu çocukla alakalı biraz bilgi toplayacaktım. Salonun kapısında görünmesini bekleyerek hafif voltalar atıyordum ki sonunda deri ceketini tek omzunun üstüne atmış bir şekilde içeri girdi. Ağzımı açıp akşamının nasıl geçtiğini soracaktım ki yalnız olmadığını fark ettim. Arkasındaki karanlıkta benden bir kaç santim daha uzun olduğunu düşündüğüm ve 1.59 boyundaki kız kardeşimin yanında dev gibi kalan bir çocuk dikiliyordu. Gözlerim şok etkisi ile büyürken önce çocuğun rahat bir ifade ile çevrelenmiş yüzüne daha sonra ise cesaret hapını evden çıkmadan önce mi yoksa sonrasında mı aldığını merak ettiğim Arya'ya döndüm.
' Abi, Berk, Berk, abim.'
Arya'nın bizi beceriksizce tanıştırmasına mı güleyim yoksa akşam akşam evime damlamaya cesaret eden herifin çalıştığım barın devamlı müşterilerinden olan bebe olduğuna mı şaşırayım bilemiyordum. Patronun bir şeysi olduğunu bildiğim için şu an vereceğim herhangi bir ters tepkinin bana geri dönüşünün kötü olacağını biliyordum. Fakat öfkelenmiştim. Hem benim sinirleneceğimi düşünmediği için Arya'ya , hem de yaptığı şeyin saçma olduğunu düşünmediği çok belli olan Berk denen elemana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomanceOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...