40 YAPAR!!! MİLLİYETCİ HAREKET PARTİSİNİN 40. YILI KUTLU OLSUN IDSJDSJKSDKJ
ŞAKA MAKA 40 BÖLÜM OLMUŞ HER GÜN BİR BÖLÜM YAYINLADIĞIMI HESABA KATARSAK
40 GÜNDÜR BURADAYIM.
OKUYAN, OY VEREN HERKESİ ÖPÜYORUM.
ACCIK DA YORUM BEKLİYORUM. :/
İYİ OKUMALAAARRRR
Ayaklarım benden bağımsız bir şekilde hareket ederek Berk'in kapısına ulaştığında nefes nefese bir şekilde eğilerek zile gereğinden daha uzun bir şekilde bastım. Birkaç saniye sonra açılan kapının diğer tarafında gördüğüm yüz içime sıcak bir rahatlama duygusunun yayılmasına sebep oldu. Onu sıkıca tutup göğsüme bastırmak istiyordum ama gözleri o kadar soğuk bakıyordu ki göz göze geldiğimizden beri hareket dahi edemiyordum.
' Geç,' dedi en az gözleri kadar soğuk bir ses tonu ile. Neler olduğunu anlayamıyordum. Arya'ya sormak istemiştim ama tüm gece tek yaptığım yatağımın içerisinde yatarak boş boş tavanı seyretmek olmuştu. Yüreğim o kadar ağırdı ki, duyacağım şeyleri hazmedebileceğimden emin değildim. Yine de korkusuzca adım attığım evde, onun arkasından yürüyerek salona geçiyordum. Kanepeye oturup ben yokmuşum gibi sehpanın üzerine bıraktığı kahvesine uzandığı esnada onu seyrediyordum.
'Neredeydin?'
' Ne yapacaksın?'
Karşımda durup gözlerini bana değirmeye tenezzül etmeyen adam daha geçen gece saçlarımı okşayanla aynı kişi olamazdı. Haklıysa bile dinleyeceğimi söylemiştim ama bana bok gibi davranması zaten bozulmuş olan sinirimi açığa çıkartmaktan başka bir şey yapmıyordu.
' İnsan gibi konuşmaya geldim,'
Sesim sakinliğini korurken buna ben bile şaşırmıştım. Bir şey demeden yüzüme bakmaya devam ettiği için yanına oturup aramızda hatrı sayılır bir mesafe bıraktım. Gözlerini yüzüme çevirmemekte ısrarcıydı. Bu yüzden çenesinden tutup gözlerimin içine bakmaya zorladım. Bana itaat ederek yorgun bakışlarını yüzüme çevirdi.
' Neredeydin?'
' Bostanlı sahildeydim. '
' Tek başına mı?'
' Evet,'
' Ne yaptın orada tüm gün?'
' Düşünmeye ihtiyacım vardı.
' Düşündün mü bari.'
' Evet.'
' Ne düşündün?'
' Bunun yürümeyeceğini düşündüm.'
Yedi sülaleme küfretse daha az acıtacağını biliyordum ama hissettiklerimi bakışlarıma yansıtmama konusunda kararlıydım.
' Neden peki?'
' Çünkü beni dinlemek yerine sürekli götünü dönüp gidiyorsun. Ulan nefes alamıyorum diyorsun benim soluk borumu sıkıyorsun ama.'
' Sen ne yapardın Berk?' dedim gözlerimi kısarak ' Sizi öyle gördüğümde nasıl şoka girdiğimi hayal edebiliyor musun?'
' Ediyorum, çünkü ben de şoktaydım. Sen gelmeden önce sarhoş olduğu için ona yardım ediyordum. Birden yapıştı dudağıma, neye uğradığımı şaşırdım. Sanki kızı duvara yaslamışım gibi konuşuyorsun.'
' Seni o mu öptü?'
' Evet amına koyayım o öptü. Onu ittirdiğimde sen içeri girmiştin. Ama benden bir ihanet göreceğine o kadar inanıyorsun ki şu anda seni ikna etmek için uğraşmayacağım bile.'
' Saçmalıyorsun. Bir dakika empati kursana ulan. Zaten eski sevgilisiniz diye ikinizin başbaşa olması bile beni bir şekilde rahatsız ediyorken bir de öyle dudak dudağa..'
' Neyse ne.' diye lafımı kestiğinde en az onun kadar öfkeli bir şekilde yüzüne bakmaya devam ettim.
' Ayrılmak mı istiyorsun Berk?'
Bir şey söylemek yerine yüzüme bakmaya devam etti. Adem elmasının sertçe hareket ettiğini gördüm. Şu an tahrik olmam hiç normal değildi ama ona ne zaman öfkelensem onu içimde istiyordum.
' Ayrılmak mı istiyorsun dedim.'
' Evet.'
' İyi siktir git o zaman.'
' Burası benim evim sen siktir git.'
Kalkmak için hamle yaptığımda bileğimden tutup geri oturmamı sağladı. Yüzü muhtemelen benimkinin de olduğu gibi gibi öfkeden kıpkırmızıydı.
' Bırak da gideyim o zaman.'
Cevap vermek yerine yüzünü benimkine yaklaştırdığında sorgulamadan dudaklarını yarı yolda karşıladım. Elleri ile omuzlarımı bastırdığında kendimi bir anda koltuğa uzanırken buldum. Üzerime çıktığında hiç de kibar davranmıyordu. Ağırlığı altında eziliyordum ama dudaklarından ayrılmadım. Saniyeler geçtikçe hareketlenen alt tarafımı kendine bastırdığında dişlerimi istemsizce dudaklarına geçirdim. Başımın iki yanı üzerine yerleştirdiği elleri üzerinde yükselip yüzüme kısa bir bakış attı.
' Çıkart üzerini.'
Gözlerimi onunkilerden ayırmadan kazağımı bir çırpıda çıkarttım. Dudakları boynuma oradan da göğsüme doğru inerken öylece tavana bakıyordum. Dili göğüs ucuma değene dek tepkisizce beklemeye devam ettim ama o saniyeden sonra ipler kopmuş gibi hissediyordum. Dilinin değdiği yeri ısırdığında canım acısa da hissettiğim zevke odaklanmayı tercih ettim. Dudakları acelesiz hamlelerle kasıklarıma indi. Pantolonumun düğmelerini açarken parmaklarımı saçlarının arasına daldırıp sakinleşmeye çalıştım. Boxerımı da pantolonumla beraber indirdiğinde daha ne olduğunu anlamadan kendimi sıcak ağzının içerisinde buldum.
' Sikeyim.'
Dişlerini sertliğime sürttüğünde canım acıdığı için hafifçe kafasına vurdum. Amacına ulaşmış gibi sessizce güldü. Geri çekilip yüzüme baktığında nefes nefese bir şekilde bakışlarına cevap verdim.
' Gerçekten ayrılmak istiyor musun?'
' Bir daha beni sik gibi bırakacak mısın?'
Başımı iki yana salladım.
' İyi.'
' Özür dilerim.'
' Ben de özür dilerim.'
' Arya neden öptü seni?'
'Bunu cidden saksonun ortasında mı konuşmak istiyorsun?'
' Hayır.'
' Sus o zaman.'
Beni omuzlarımdan ittirip tekrar yatırırken gülümsememi bastırmak için uğraşmadım. Dudakları aletimin başında bir süre oyalandıktan sonra tekrar ıslak ağzının içerisine kaydım. İki gündür beynimi meşgul eden, beni tüm gece uyutmayan ne varsa, şu an hiçbir önemi yoktu.
-reina
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ocean Eyes // bxb
RomansaOkyanus gibi koyu ve sonsuz görünen gözlerine bakarak bugüne dek çektiği tüm acıları almak ve bir daha bulamayacağı bir yere hapsetmek istiyordum. Sanki bunu anlamışcasına minnetle yüzüme baktı. Geçmişin yalnızca kafamızda olduğunu, geleceğin ise av...