"Bu aşkın katili sensin" diye bağırdı Barış. "Giden senken katil nasıl ben olurum? Giden değil kalan yarım kalır" dediğimde bana doğru bir iki adım attı Barış. "Giden her zaman suçlu değildir. Can acıtmamak için gider bazen. Ama sevmeyen suçludur. Sen bu aşkı sevmedin" dedi. "Sevmesem" diye başladım cümleye "Onca zaman geri dönüşünü bekler miydim?" diye sordum. "Senin beklemen sevgi değil. İntikam almak için bekledin. İhanet damgasını vurmak için" dediği sırada sahnenin arkasından Gökhan çıktı ve Barışın boğazına elinde ki kılıcı dayadı. "Sevginin bedeli ne bilmem ama hırsızlığın bedeli ölüm" diyerek boğazını kesti. Yani öyle bir şeyler yaptı işte. Gökhan tekrardan koşarak sahneni arkasına girdiğinde bende Barışın yanına ilerledim. Barış kollarıma düşünce son repliklerimizi de söyledik.
Kübra hoca bizi alkışlayarak oturduğu yerden kalktı. "Çok güzeldiniz çocuklar." dediği sırada arkadan diğerleri de girdi. Kübra hoca Gökhan'a dönüp "Gökhan çok duygusuz söylüyorsun. Birazcık daha hırsla söyle" dediğinde Gökhan başını salladı. "Dağılabilirsiniz. Yarın görüşürüz" dediğinde büyük bir oh çektim. Sabahtan beri buradaydık. Saat sabah sekizde gelmiştik ve saat akşam yediye geliyordu. Sahneden inip koltuğun üzerinde duran çantamı aldım ve diğerleri ile vedalaşıp dışarıya çıktım. Hava hafif hafif kararmaya başlamıştı. Telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkartıp kimin aradığına baktım. Utkunun aradığını görünce gözlerimi devirdim. Kim bilir yine ne saçmalayacak diye düşünerek telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Alo" dediğimde "Neredesin mahallemiz yıldızı?" diye sordu gülerek. "Provadan çıktım şimdi eve gidiyorum." dedim. "Biz sahildeyiz gel sende yanımıza" dediğinde biraz düşündüm. "Eve gideyim bir. Üzerimi değiştireyim gelirim." dediğimde tamam deyip telefon kapattı. Ev aslına çok uzak değildi ama yürümeye üşendiğim için durağa doğru yürüdüm. Gelen minibüse el kaldırdım. Minibüs önümde durduğunda Ozan abi olduğunu gördüm. "Öne gel" dediğinde kapıyı açıp yanına bindim. Ozan abi ve Uğur abinin babalarının minibüs sırası vardı. Ve onlar emekli olunca gündüzleri şoförlüğü Ozan abi ve Uğur abiye bırakmışlardı. Geceleri de farklı biri devralıyordu. Yani eğer Mudanya her hangi bir şehir içi minibüsüne binerseniz şoför Uğur abi ya da Ozan abi olabilir. "Provada mıydın?" diye sordu Ozan abi. Başımı sallayarak "Evet" dedim. Bizim mahallenin durağına gelince indim.
Eve gelince annemlerin çoktan yemek yediğini gördüm. Bende odama girip üzerimi değiştirdim. Altıma siyah bir kot pantolon üzerime de siyah düz bir tişört giydim. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yapıp odadan çıktım ve kendime bir şeyler hazırlayıp hızlıca yedim. Saat sekize geliyordu. "Anne" diyerek oturma odasına girdim. "Efendim." dedi gözlerini izlediği diziden çekmeden. "Şey bizimkiler sahildeymiş de beni de çağırdılar. Gidebilir miyim?" diye sordum. "Babana sor" dediğinde babama döndüm. "Baba gidebilir miyim?" diye sordum. "Git ama çok geç kalma" dediğinde onlar öpüp odadan çıktım. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip askıdan kapşonlu hırkamı alıp belime bağladım ve evden çıktım. Telefonumu cebimden çıkartıp Burcuyu aradım. "Alo Feraye" diyerek telefonu açtığında "Neredesiniz?" diye sordum. "Mütareke binasının oraya gel görürsün" dediğinde "Tamam görüşürüz" deyip telefonu kapattım ve yürümeye başladım.
"Feraye" Arkamdan gelen ses ile olduğum yerde durup arkamı döndüm. Uğur abi, Burak abi ve Ozan abi bana doğru geliyorlardı. Demek ki işleri bitmişti. Hoş Burak abi şuan çalışmıyordu zaten askerden geleli üç gün olmuştu. Ama Burcu daha şimdiden bir kaç yere başvurduğunu söylemişti. Burak abi diş hekimliği okumuştu ve mesleğini yapacaktı. Ozan abi işletme Uğur abi de bilgisayar mühendisliği mezunuydu ama onlar baba mesleğini seçmişti. "Nereye böyle gece gece?" diye sordu Burak abi. "Bizim çocukların yanına" dediğimde Uğur abi kaşlarını çattı "Niye onlarla beraber gitmedin de sonradan gidiyorsun?" diye sordu. "Prova biraz geç bitti bu gün. Eve geldim yemek falan yedim ondan" dediğimde başını salladı. "Ee beraber gidelim o zaman" dedi Burak abi. "Zaten bizim de işimiz yok" diye eklediğinde başımı salladım. "Olur" dedim ve birlikte yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giritli Mahallesi | Tamamlandı
HumorArkamdan "Mudanyanın bütün sokakları denize çıkar," diye bağırdığında ona döndüm. Bir süre yüzüme baktı sonra daha sakin bir şekilde devam etti, "Benimse bütün sokaklarım sana çıkıyor." 28.08.2020 #Sevgili 1 10.10.2020 #GenelKurgu 1 23.10.2020 #Roma...