GM|18

21.7K 981 407
                                    

Kulağıma uğultu gibi gelen sesler netleşmeye başlayınca gözlerimi araladım.

"Feraye, iyi misin?" Diye sordu başımda dikilen Uğur abi. Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum. "Yani yorgunum sadece." Dedim. Etrafıma bakınınca hastahane acilinde olduğumuzu anlamam çok uzun sürmedi. "Eve ne zaman gideceğiz?" Diye sordum. "Serum bitince gideceğiz." Dedi kolumu göstererek. Tamam anlamında başımı salladım.

"Feraye uyandın mı?" Diye sordu İrem yanıma gelince. "Uyandım da siz neredeydiniz?" Diye sordum. "Kafeteryaya gitmiştik su almaya." Dedi Burak abi. "Annemlere haber verdiniz mi?" Diye sordum. "Verdik." Dedi Uğur abi. "Merak etmişlerdir ya keşke söylemeseydiniz."

"Ben halletim merak etme." Dediğinde İrem'e döndüm.

"Saat kaç?"

"Bire geliyor." Dedi.

"İyi misin?" Diye sordu Uğur abi "Hemşireyi falan çağırayım mı?"

"İyiyim. Gerek yok." Dedim. İyiydim iyi olmasına ama yorgundum işte.

Yaklaşık yarım saat daha serumun bitmesini bekledikten sonra hastahaneden çıkmıştık.

"Ben burada bırak Uğur abi." Dedi İrem mahalleye girince. "Neden? Bize gelmiyor musunuz?" Diye sordu Uğur abi. "Geleceğimde evden bir şeyler almam gerekiyor."

Uğur abi farklı bir şey sormadan arabayı durdurdu. "Bende ineyim." Dedi Burak abi. "Gelin ha sonra." Diye seslendi Uğur abi kapıyı kattıkları sırada. "Bizde eczaneye gidelim o zaman." Dedi Uğur abi ce ve arabayı çalıştırdı. "Gerek yok Uğur abi yarın hallederim ben." Dedim. "Sana sorduğumu hatırlamıyorum Feraye'ciğim." Dediğinde önüme döndüm.
Onunla inatlaşamayacak kadar yorgundum.

"Daha iyi misin?" Diye sordu. "İyiyim de yorgunum." Dedim. "Geçer oda." Dedi. Mahalleden çıkıp yakın bir eczanenin önünde durduk. Uğur abi reçeteyi alıp arabadan indi ve eczaneye girdi.

Hastahaneye gittiğimizde ki halime göre çok daha iyi hissediyordum ama yine de yorgundum. Uğur abi elinde poşetler ile eczaneden çıktı ve arabaya bindi.

"Üzerlerinde ne zaman içeceğin yazıyor." Dedi ve elinde ki ilaç poşetini bana uzattı. "Teşekkür ederim." Dedim alırken. "Önemli değil." Dedi ve kemerini takıp arabayı çalıştırdı.

"Uğur abi beni eve bırakır mısın?"

"Neden? Kötü mü hissediyorsun kendini?" Diye sordu.

"Hayır ama gelmeyeyim tekrar oraya. Hem annemlerde merak eder." Dedim.

"Ben konuştum Nurdan teyze ile. Bizde kalacağını biliyor."

"Tamam da"

"Farklı bir sorun olacağını düşünmüyorum." Dedi. "Ya yokta eve gitsem daha iyi olacaktı." "Bak kendinde diyorsun, sorun yok." Dediğinde pes ettim. "Tamam."

Gerçekten şu hayatta tanıdığım en inatçı insan olabilirdi Uğur abi. Dediği şey bir kere bile değişmezdi. Yapacağım dedim mi yapar, alacağım dedim mi alırdı. Bu ben bildim bileli böyleydi. Ve bu saatten sonra da değişiceğini sanmıyorum. Hoş değişmesin de zaten. O böyle güzeldi. Olduğu gibi mutlu olabilen biriydi ve hep mutlu olmayı hak ediyordu. Çok ince düşünceli biriydi mesela. Bir şeyi yapmadan önce en ince ayrıntısına kadar düşünürdü. Birilerini kırmamaya dikkat ederdi. Ama sinirli hali bambaşkaydı. Gözü döndüm mü kimse sakınleştiremezdi. Dört beş kere denk gelmiştim öyle sinirli haline. Allah düşman başına vermesin o derece gözü dönüyordu. Bir kere 2 yada 3 sene önce, mahallede kavga etmişlerdi. Yani kavga edilmiş, Uğur abiler karşı tarafı dövmüştü. Yenilgiyi hazmedemeyen karşı taraf iki katı adam toplayıp mahalleye gelmişti. Uğur abiyi en çok o zaman sinirli görmüştüm. Kavga bittikten sonra bile sakinleşmemişti. Dışarıdan bakıldığında en sakinleri o gibi duruyordu. Ama öyle değildi. Burak abi mesela gayet klasik bir adamdı. Sinirlenmesi gerektiğinde sinirlenir sakinleşmesi gerektiğinde de sakinleşirdi. Ozan abi ise çok sinirliydi. Ama siniri saman alevi gibiydi birden yükselir çabuk sönerdi. Tabii onlarında sinirlerinin en üst seviyesinde ki hallerini gördüm ama hiç biri Uğur abi gibi değildi. Uğur abi en son dakikaya kadar sakinliğini korur ve efendiliğini bozmazdı ama bozunca da tam bozardı. Tutabilene helal olsun.
Zaten öyle zamanlarda kimse yaklaşmazdı yanına. Daha doğrusu yaklaşamazdı.

Giritli Mahallesi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin