Arka arkaya çalan telefonun sesi ile gözlerimi araladım. Hayır daha demin meşgule atmamış mıydım ben o arayanı? Ne diye daha arayıp duruyordu? Söylene söylene yatakta doğruldum. Telefonumu elime alıp arayanın kim olduğuna baktığımda Burcu olduğunu gördüm. Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve "Efendim Burcu? Mahallemi yandı Burcu? Ne diye yüz kere arıyorsun Burcu?" dedim. "Şimdi kalkıyorsun, pılını pırtını topluyorsun ve bize geliyorsun." dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne işim var acaba sabahın köründe sizin evde?" diye sordum. Derin bir nefes aldı. "Akşam için hazırlanacağız ya salak. Hem Ezgi ablalara da uğrarız" dedi. Biraz durup duvardaki saate baktım. Saat daha sabahın dokuzuydu. Evet akşama Ezgi ablanın kınası vardı ama bu saatte hazırlanmamıza gerek var mıydı gerçekten? "Tamam gelirim yarım saate" dedim ve telefonu kapattım. Bir süre yatakta boş boş oturup halıya baktım ama sonra burada oturmanın hiç bir manası yok diyerek ayaklandım. Aldığım elbiseyi yarın yani düğünde bu akşamda siyah deri etek ve siyah düz bir kazak giyecektim. Kıyafetleri askısı ile poşete koyduktan sonra diğer lazım olan eşyaları ayarladım.
Üzerimdeki pijamalardan kurtulup altıma siyah bol paça kumaş bir pantolon ve beyaz bir tişört geçirdim. Odayı topladıktan sonra kısa bir bakış atıp eksik bir şey var mı diye baktım ama yoktu, her şeyi almıştım. Zaten uzak bir yere gitmiyorum bir şey unuttuysam gelir alırım diye düşünerek eşyalarımı alıp odadan çıktım. "Anne"
"Mutfaktayım" dediğinde mutfağa girdim. "Hayırdır kız, nereye böyle?" diye sordu beni görünce. "Burculara gideceğim. Birlikte hazırlanacağız." dedim. "İyi otur da bir şeyler ye" dediğinde başımı hayır anlamında salladım. "Canım istemiyor. Babamlar nerede?" "Yemek var ya akşam üzeri, Gökhan'ın yanına gitti ihtiyaç olursa diye" Gökhan amca Ezgi ablanın babasıydı. Babamlarda baya yakındı. "Kardeşinde uyanmadı daha" dedi annem. "Tamam hadi ben çıkıyorum" dedim ve mutfaktan çıktım. Ayakkabılarımı giydikten sonra ayakkabılıktan akşama giyeceğim ayakkabılarımı alıp kendimi dışarıya attım.
Burcuların evin önüne geldiğimde zile bastım. Çok geçmeden Burcu kapıyı açtı. "Hoş geldin." dediğinde içeriye girip konuştum "Hoş bulduk." Ayakkabılarımı çıkarttığım sırada Elif teyze geldi "Hoş geldin Feraye" "Hoş bulduk Elif teyze" dedim gülümseyerek. "Hadi kahvaltıya geçin siz. Sonra da Ezgilere geçersiniz." dedi Elif teyze. Ne kadar canım istemiyor desem de bir şeyler yemiştim. Eşyalarımı Burcunun odasına bıraktıktan sonra Ezgi ablalara gitmek için evden çıktık.
"Akşam üzeri yemek varmış. Senin haberin var mıydı?" diye sordu Burcu. "Yoktu. Annem söyledi bana da sabah." dedim. Düğünün ya da kınanın olduğu gün mahallede uzun masalar kurulur yemek verilirdi. Yani herkes yaptırmasa da isteyen yaptırıyordu. Ezgi ablaların eve gelince yemek yapacak olan aşçıların çoktan geldiğini görmüştük. Kapıya geldiğimizde Burcu zile bastı. Kapıyı Demet teyze açmıştı. Bizi görünce gülümseyerek konuştu, "Ah kızlarım gelmiş. Geçin geçin içeriye."
Ezgi abla sabah erkenden kuaföre gittiği için yoktu. Ama ev baya kalabalıktı. Düğün için gelen misafirler, yardım etmek için gelenler, yani tam anlamıyla düğün eviydi. İrem'in üst katta olduğunu öğrenince üst kata çıktık.
"Hoş geldiniz." dedi İrem bizi görünce. O daha kuaföre gitmemişti. Erken olduğu için öğlene doğru gidecekti. "Gömlek giyseydin ya" dedi Burcu yatağa otururken. "Saçın yapılınca çıkartması rahat olurdu" diye ekledi. İrem biraz düşündü. Eve gitmesi zor gelmiş olacak ki Ezgi ablanın dolabını açıp kendine uygun bir gömlek aldı. Ezgi abla ve İrem amca çocuklarıydı. Ama evleri yakın olduğu için kardeş gibi büyümüşlerdi.
İrem üzerini değiştirdikten sonra aşağıya indik. "Seni kuaföre kim götürecek?" diye sordu Demet teyze bir şeyler yemeğe çalışan İreme. "Ne bileyim ben, yok mu kimse?" diye konuştu İrem. "Abimi ararız. İşi yoksa götürür. Zaten buralarda olacaktı" dedi Burcu. "Zahmet olmasın?" dedi İrem ağzında ki lokmayı yutup. "Ay ne olacak götürür" dedi Burcu gülümseyerek. Ufak bir sessizliğin ardından Burcu Burak abiyi aradı. İrem de bana dönüp konuştu "Siz ne zaman hazırlanacaksınız?" diye sordu. "Sen gittikten sonra geçeriz bizde Burculara. Zaten burada yapılacak bir şey yok." dedim. Başını salladı, konuşacağı sırada Burcu "Abim tamam dedi. Gelecek şimdi" dediğinde İrem ayaklandı. Eşyalarını aldığında biz de yardım ettik. Yoksa o elinde kocaman elbise ve poşetler ile merdivenlerden yuvarlanırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giritli Mahallesi | Tamamlandı
HumorArkamdan "Mudanyanın bütün sokakları denize çıkar," diye bağırdığında ona döndüm. Bir süre yüzüme baktı sonra daha sakin bir şekilde devam etti, "Benimse bütün sokaklarım sana çıkıyor." 28.08.2020 #Sevgili 1 10.10.2020 #GenelKurgu 1 23.10.2020 #Roma...