GM|4

39.6K 1.3K 231
                                    

Alarmım çalmaya başladığında yataktan kalkıp alarmı kapattım. Uyanmak için alarma gerek kalmamıştı zaten, gece 3'te uyanmıştım sonra da bir daha uyuyamamıştım. Gece eve gelirken annem ile konuştuğumuz için gideceğimizden haberi vardı. Altıma gri bilekleri lastikli bir eşofman giydim. Üzerime de siyah bir tişört giydim. Hava sıcak olduğu için farklı bir şey almadım yanıma. Küçük sırt çantamın içine eşyalarımı koyduktan sonra saçlarımı tarayıp tepeden at kuyruğu yaptım ve odadan çıktım. Annem çoktan uyanmış mutfaktaydı. "Anne ben çıkıyorum" dediğimde mutfaktan çıkıp yanıma geldi. "Kahvaltı etseydin?" dediğinde başımı hayır anlamında sağa sola salladım. "Beraber edeceğiz" "Paran var mı?" diye sordu ayakkabılarımı giyerken. "Yani var gibi" dediğimde portmantoda ki çantasını aldı. İçinden çıkardığı yüz lirayı bana uzattığında gülümseyerek aldım. Yanaklarına öpücük kondurup "Teşekkür ederim anam" dedim. "Kahve al gelirken" dedi ben evden çıkarken.

Evden çıkıp sokağın köşesine doğru yürüdüm. Daha kimse gelmemişti. Duvara yaslanıp bizimkilerin gelmesini bekledim. "Günaydın" dedi yanıma gelen Uğur abi. "Günaydın" dedim gülümseyerek. Üzerinde yeşil kısa kollu bir tişört altında da kot pantolon vardı. Kıyafetlerine bakmayı kesip "Utku yok mu?" diye sordum. "Okanlara uğradı" dediğinde başımı salladım. Bir süre yüzüme dik dik bakıp konuştu "Hasta mısın sen?" "Hayır. Niye sordun ki?" dedim. Hasta gibi mi duruyordum dışarıdan. "Yüzün bembeyaz" dediğinde gülümsedim. "Dünün yorgunluğu var hala. Gece de iyi uyuyamadım ondandır." dedim. Başını salladı "Dikkat et kendine." dediğinde "Ederim." dedim. Bakışları yine o gün ki gibiydi. Değişik. Boş boş bakıyor gibiydi ama sanki bir sürü anlam vardı. Ne demişti o gün? 'bir şeylerin farkına vardığım için'
Acaba bu günde mi bir şeylerin farkına var mıştı? Neyin farkına var mıştı mesela? Ben böyle düşünürken yanımıza gelen İrem ile düşüncelerim dağıldı. "Günaydın." dediğinde "Günaydın" dedim. "Diğerleri nerede?" diye sordu İrem. Uğur abi etrafına bakınıp konuştu "Gelirler şimdi."

Çok geçmeden hepsi gelmişti. Birlikte minibüse binip metroya gelmiştik. Metroyla da çarşıya gelmiştik. Erken gelmemize rağmen esnaf dışında bir sürü insan vardı. Ama kalabalık değildi. Yani en azından şimdilik. Şehreküstü de küçük bir dükkanda hızlıca kahvaltı ettikten sonra kapalı çarşıya doğru yürümeye başladık. Ben ne alacağımı bilmiyordum. Öyle gözüme güzel gelen, beğendiğim bir şey olursa alırım diye düşünüyordum.

"Şuraya girelim mi?" diye sordu Burcu yan tarafımızda ki dükkanı göstererek. Biz dükana doğru yönelmiştik ki İrem konuştu "Siz bizimle gezeceksiniz?" "Evet." dedi Burak abi. "Rahatsız mı oldunuz küçük hanım?" diye sorduğunda "Evet" dedi İrem. "Hem senin işin yok muydu Uğur abi. Gidin işte ne yapacaksanız yapın. Yanımızda dır dır konuşacaksınız. Hiç gerek yok" dediğinde Uğur abi başını. "Aynen, ayrılalım o zaman" dediğinde "Tamam o zaman haberleşiriz" dedi Ozan abi. "Biz ne yapalım?" diye sordu Utku. "Siz de gidin." dedim. Birde onlar ile uğraşamazdık. "Aynen" dedi Burcu. Erkeklerin hepsi onayladığında tekrar haberleşiriz diyerek ayrılmıştık.

Girdiğimiz ilk dükkandan elimiz boş çıkmıştık. Çünkü güzel şeyler yoktu. "Şuraya da bir bakalım mı?" diye sordu İrem. Burcu gösterdiği dükkana kısa bir bakış atıp konuştu "Güzel değil orası" dediğinde tekrardan yürümeye başladık. Hani hep gelinen ve güzel şeyler olan dükkanlar olurdu ya şuan tam oradaydık. İlk dükkana girdiğimiz de etrafıma bakınmaya başladım. Siyah bir elbise çarptı gözüme, güzel bir şeye benziyordu. Elime aldığımda o kadar da güzel bir şey olmadığını fark ettim. "Bu nasıl?" diye sordu Burcu elinde ki elbiseyi bize doğru tutarak. Çiçekli kısa bir elbiseydi. Tam Burcunun tarzıydı. "Güzel" dediğimde İrem geldi yanımıza "Bak bu daha güzel. Git dene" dedi ve elinde ki elbiseyi Burcunun eline tutuşturup kabine yolladı. Burcu kabine girdiğinde tekrardan etrafıma bakınmaya başladım. Bir kaç tane daha elbiseye bakmıştım ama beğenmemiştim. Burcu kabinden çıktığında üzerine baktım. Çiçekli elbise dizlerinden bir karış yukarıdaydı. Kısa kolluydu fakat kol kısmı tüldü. Dümdüz iniyordu ve üzerine tam olmuştu. "Çok güzel olmuş" dediğimde gülümsedi. Gerçekten de çok güzel olmuştu. "Üzerine dikilse bu kadar olurdu" dedi İrem. "Olmuş değil mi?" diye sordu Burcu ve aynaya baktı tekrardan. "Benim de çok hoşuma gitti" dediğinde İrem hemen konuştu "Al bence."

Giritli Mahallesi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin