"Bu daha güzel." Dedim elimde ki elbiseyi göstererek. "Tamam işte bunların üçü çok uyumlu, alalım." Dedi Burcu da.
"Fazla kısa değil mi onlar?" Diye sordu Burak abi.
"Burak haklı sanki kumaştan tasarruf yapmışlar gibi." Dedi Uğurda.
"Ya kına için alıyoruz zaten bunları!" Dedim hızla.
"Aynen."
"Tamam yine de çok kısa." Dedi Uğur. Ona göz devirerek kızlara döndüm. "Biz niye bunlar ile geldik?"
"Ne bileyim ya? Aklımıza tüküreyim. Her şeye karışıyorlar." Dedi İrem.
"Ya bunlar çok koyu değil mi?" Diye sordu Burak abi. Uğur da hemen atladı. "Kına gecesinde kırmızı giymeniz gerekmiyormu?"
Derin bir nefes alıp konuştum. "Gelin kırmızı giyiyor. Biz niye kırmızı giyelim?" Diye sordum hızla.
"Ha öyle miydi o?"
"Evet canım öyleydi."
"O yüzden biz bunları alıyoruz. Siz de hiç bir şey demiyorsunuz." Dedi Burcu. Ve elinde ki elbise ile kasaya doğru yürümeye başladı. Biz de Uğurları arkamızda bırakıp Burcunun peşinden gittik.
Ozan abi ve Mihrimah ablanın düğününe 2 hafta kalmıştı biz de kıyafet almaya gelmiştik. Hadi beraber alalım bu sefer diye düşünüp Uğurlar ile birlikte gelmiştik. Ama gelmez olaydık. Sabahtan beri giydiğimiz, beğendiğimiz her şeye karışmışlardı.
Düğünde giyeceğimiz elbiseler zaten hazırdı ve o kadarda açık değildi onlar. Kınada sadece kadınlar olacak diye kısa olması sorun olmaz diye düşünmüştük. Ama tabii ki onada karışmışlardı.
Sonuç olarak bizim de elbiseleri almamız ile konu kapanmış alış veriş bitmişti. Onlar sadece düğün için takım almışlardı. Birde kına için gömlek.
"Ee dönüyor muyuz?" Diye sordu Uğur. "Ay dönelim artık bayılacağım şimdi." Dedi Burcu hızla.
"Balon almadık daha." Diye konuştum.
"Tamam onu Koruparktan alırız." Dedi Burak abi. "Egemenleri de alırız hem." Diye eklediğinde Burcuya bakarak gülümsedim.
Utku ve Egemen daha spor bir şeyler almayı düşündüğü için Koruparka gitmişlerdi. Okan zaten Ozan abiler ile birlikte gelip almıştı. Ee damadın erkek kardeşiydi olsun o kadar.
"Gidelim o zaman yoksa eriyeceğim sıcaktan." Dedim. Eylül ayının ortasındaydık ama havalar hala çok sıcaktı.
"Hadi o zaman."
Hep birlikte arabaları bıraktığımız otoparka doğru yürümeye başladık.
"Sen versene elindeki poşetleri bana." Dedi Uğur.
"Sende yeterince var zaten, taşıyorum ben." Dedim.
"Bir şey olmaz ver." Dedi ve elimde ki poşetleri çekti aldı. Birde ver diyor. Alıyorsun zaten kendin.
-
Koruparktan balonları ve Utkuları aldıktan sonra mahalleye gelmiştik. Sabahın sekizinde gittiğimiz için işimiz doğal olarak üç gibi bitmişti. Zaten bitmese bile bu saatlerde gelecektik. Çünkü akşama bekarlığa veda vardı. Düğün haftası yapmak istememişti Mihrimah abla çünkü zaten yeterince sıkışık olacaklardı. Rahat rahat eğlenebilmek içinde boş bir zaman bulup ayarlamıştı.
Bizim alışverişe bu gün gitmemizin sebebi de hem düğüne az kalmıştı hem de Uğurlar bu gün işe gitmemişti.
Uğur bizim evin önüne gelince arabayı park edip kendi de inmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giritli Mahallesi | Tamamlandı
HumorArkamdan "Mudanyanın bütün sokakları denize çıkar," diye bağırdığında ona döndüm. Bir süre yüzüme baktı sonra daha sakin bir şekilde devam etti, "Benimse bütün sokaklarım sana çıkıyor." 28.08.2020 #Sevgili 1 10.10.2020 #GenelKurgu 1 23.10.2020 #Roma...