Bölüm 8 Karaoke

629 34 54
                                    

Hello

Ben bu bölümü ramazanın ilk bölümü yazdım ama siz allah bilir ne zaman okuyacaksınız neyse benim sahur hazırlamam lazım evde yemek yok arkadaş üşengeçlikten yemek yapmadık.

Size iyi okumalar bana yemek hazırlamalar görüşürüz oy ve yorum atmayı unutmayın sizleri seviyorum...

Saçlarımı kurutup eski rengine döndüğünü fark ettiğimde gülümsedim ben böyle güzeldim sarışın mavi gözlü olarak Lalim ben, odaya bodoslama dalan Lila ile göz devirdim.

"Ekmek almaya gidersin dimi aşkım."Dediğinde güldüm.

"Tamam, hadi gideyim bari."Dedim avucunda uzattığı 10 lirayı alırken.

"Ulan bir ekmek 4 lira olmuş biliyor musun?"Dediğinde gözlerimi pörtlettim.

"Altın parçacıkları mı varmış içinde?"Dediğimde güldü.

"Galiba."

"Ayrıca bu ekmek ne çabuk bitiyor ya!"Dediğimde göz devirdi.

"Ela bir oturuşta yarısını yediği için olabilir mi ona gıcık oluyorum yiyor ama bir yerde bir şey yok."Diye sızlandı.

"Kıskanma canım çalış seninde olur."Dedim omzuna vururken.

"Ela bence formunu temizlik yapmaya borçlu üşenmeden bütün evi temizliyor bizim gibi pasakla değil ki."

"Kendi adına konuş."

"Yastığını kaldırsam altından tişört çıkacağına yemin edebilirim Lal."Dediğinde kısa bir süre yastığımla bakışıp yutkundum acaba hala orada mıydı?

"Çekil gideceğim."Dedim ve yanından geçtim hırkamı alıp çıktım evden sokakta yürümeye başladım bakkalın kapalı olduğunu görünce göz devirdim bu kadar erken kapatılır mı?

Şimdi caddedeki fırına gitmek zorundayım olduğum yerde tepinip caddeye yürüdüm ellerimi cebime koyup kafama kapşonumu çektim ve karşı caddedeki fırına girecekken karşımda Mert'i görmem ile önümde kala kaldım.

Bunun burada ne işi vardı şimdi birkaç dakika yüzüme bön bön baktığında yutkundum inşallah tanımamıştır diye düşünürken tam fırına giriyordum ki kolumu tuttu.

"Daha önce hiç karşılaştık mı?"Dediğinde telaşla başımı salladım.

"Hayır."Dedim tam kolumu çekmiştim ki balkondaki çamaşırlardan birisi kafama düşmüştü kafamdaki turuncu tülbent'i saçlarımdan çekip alırken karşımdaki Mert şaşkınca baka kaldı bu tülbent turuncuydu ve o günkü saçlarım gibi kafama düşmüştü kısacası sıçmıştım!

"Sen osun."Dediğinde dudağımı dişleyip araba var mı diye bile bakmadan yola atladım can havli dedikleri şey bu olmalıydı.

"Gel buraya!"Diye arkamdan bağırdığında gerginlik bütün vücudumu ele geçirmişti hızla başka bir sokağa girdiğimde koşarak kapağı kapalı çöp kutusunun üzerine çıktım ve duvarın üzerinden atlayıp karşıya geçtim.

Ciğerlerim yerinden sökülürcesine acırken nefesim kesilmişti koşarken demirliklere çarpmam ile durdum karşı taraf mahalle parkıydı ve demirliklerin olduğu kısımda kala kalmıştım arkamı döndüğümde Mert'i göremeyince gülümsedim ve sırtımı yaslayıp yere oturdum ta ki sesini duyana kadar.

"Neredesin bakalım sarı civciv!"Sesini duyduğumda tek elimle ağzımı örttüm ve demirliklerden parka baktım biraz bakındıktan sonra Yusuf'u görmem ile elimi ağzımdan çektim.

"Yu-"Tam bağıracakken aklıma Mert'in gelmesiyle elimle ağzımı kapadım eğer şimdi bağırırsam burada olduğumu anlardı ne bok yiyecektim ben şimdi!

Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin