Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDI

Bölüm 46. Kötü Oldum

Multimedya: Buseye sardım bu aralar:D

Oy ve yorum yapın loooo.

Sizleri sevviyorum pattislerim ve ince zayıff pattislerim hepinizi seviyom.

"Off ay eriyeceğim resmen."dedim kucağımdaki Akını pışpışlarken.

"Lan anan gitti Savaşla gelinlik bakmaya gitti seni kafama bıraktı zaten Hayatta var Özgür'de gelirse kızlarda yok sıçtım ben bu sıcakta."söylenerek balkondan çıktım ve salona girip sehpadaki emziği aldım ve akının ağzına tıktım, başımı şişirmişti.

Burnuma gelen dehşet ötesi kokuyla yüzümü buruşturdum ve gözlerim kocaman olurken sırıtan Akın'a baktım.

"Allah seni bebek gibi ne etmesin altını mı pisledin!"yüzümü buruşturdum ve memnuniyetsizce Şeyda'nın odasına girip Akını yatağa yatırdım ve altındaki küçük pantolonu çıkarıp zıbını çözdüm.

Yarım ağız esnerken kenardaki dolabın çekmecesinden bez ve ıslak mendil alıp Akına döndüm.

"Ne kadar zor olabilir ki? Şimdi bana bak Akın Efendi tepinmek, bacaklarını sallamak ve yüzüme işemek yok anlaştık mı? Neyse ben anlaştık sayıyorum."yavaşça bezi çözdüm ve ıslak mendille poposunu silip yeni bezi aldım ve bacaklarından tutup kaldırdım, bezi altından geçirip tam bağlayacakken koynumdan aşağıya sızan sıcak şey ile kala kaldım.

Akını bacaklarından tuttuğum gibi o sinirle duvara fırlattım.

Yani en azından bunu hayal ettim. "Bir üzerime işenmemişti oda oldu."tişörtüme bakıp yüzümü buruşturdum ve çeneme geleni sildim. "Yarabbi şükür."

Buse'den

Bardan çıktığımda sevgilimi görmenin huzurunda yürümeye başladım ta ki Hazar şerefsizini görene kadar, burada ne işi vardı?

Ne işi vardı bilmiyorum ama o bizzat buradaysa pekiyi şeyler dönmüyor demektir, üzerinde siyah bir kapşonlu vardı kafasında ise şapka baştan aşağıya siyahlara bürünmüş yürürken peşinden ilerledim.

Her zamanki asık ve sert ifadesiyle ilerliyordu ona belli etmeden bende peşinden ilerledim tabi ben belli etmediğimi sanıyordum.

Bir saate yakın yürüdüğümüzde deli olmuştum ama en sonunda beni plan yaptığımız eve getirmişti, bu evde işlediğimiz yasa dışı işlerin belgeleri ve planlamaları vardı galiba dün akşam Yağız o aldığımız belgeleri buraya saklamıştı.

O belgelerde Hazar'a ait şeylerde var diye biliyordum, dalgın bir şekilde düşünürken ağacın arkasına ilerliyordum ki çeneme aldığım darbeye kadar, güçlü bir çığlık atıp yere düştüm.

Elim çeneme giderken refleksle kapattığım gözlerimi araladım, tepeden bana sırıtan Hazar'ı görünce yutkundum tam üzerime gelecekken erkekliğine sert bir tekme geçirdim ve ağrıyan çenemi siktir edip eve koşmaya başladım.

Cebimdeki anahtarları son anda bulmuştum, Yağızın bana olan sevgisi ve güveni sayesinde bu anahtarların yedeğini kazanmıştım hızla açıp içeriye girdim ve tam Hazar gelecekken kapıyı sertçe suratına çarpıp kilitledim.

Sırtımı kapıya yaslayıp derin nefes alıp vermeye başladım bir dakika böyle durduktan sonra koşarak bahçe kapısını ve pencerelerini kontrol etmiştim ki sesini duydum.

"Hadi seninle bir oyun oynayalım kıvırcık fare! Sen çıkana kadar ben içeriye girmeyeceğim ama bu sana uzaktan zarar veremeyeceğim anlamına gelmez ama unutma zarar verdiğim an içeriye girerim sırf acı çekmeden öl diye."ruh hastası psikopat!