Bölüm 26 Kuyu

187 11 14
                                    

Merhaba

Biraz değişik bir bölüm olduğuna inanıyorum çünkü ilk defa kendi menfaatleri için karakterler bir şey yapmayacak oldukça içime sinen bir bölüm oldu gecenin köründe balkonda yazdım rüzgar eserken kendimi sahil kenarındaymış gibi hissettim efsane huzur vericiydi.

Psikiyatrinin kapısının önünde oturmuş esniyordum acaba bende mi bir tur seans istesem bu aralar dengesizleştim iyice.

"Birazdan Yusuf gelecek sen onunla gidersin ben Busenin yanında kalırım bugün ki iş önemli."Dediğinde ayaklandım.

"Tamam, bende gideyim bahçede yürüyeyim kendimi gelirim biraz o gelince arar zaten."Dedim ve yürüyerek koridordan çıkıp çıkışa yöneldim.

Bahçeye çıktığımda yüzüme vurup tenimi okşayan rüzgarla gülümsedim içimi tarifsiz bir huzur kaplamıştı, ellerimi pantolonumun ceplerine sokup yürümeye başladım gözlerimi yumup kafamı hafif kaldırdım ve esen rüzgarı daha çok hissetmeye başladım.

Omuzlarıma bir şeyin koyulduğunu hissettiğimde gözlerimi hafifçe aralayıp önce omuzlarımdaki cekete baktım sonrada ceketi örten kişiye.

"Gidelim mi?"Diyen Yusufla gülümsedim.

"Gidelim."Dediğimde kolunu omzuma atmıştı, birlikte yürümeye başladığımda kafamı göğsüne yasladım oda beni kendine daha çok çekti.

Birlikte arabaya doğru adımladık, arabaya geldiğimizde ikimizde bindik Yusuf arabayı çalıştırdığında bende radyoyla oynamaya başladım ama kendime göre bir şarkı bulamayınca kapattım ve arkama yaslandım.

"Ne yapacağız?"Dediğimde güldü.

"Bu kez Yağız yok planda yok anlayacağın taktik maktik yok bam bam bam!"Dediğinde gülüp göz devirdim.

"Sağ salim anlımızın akıyla çıkalım da şu işten."

"Herkesle düğünün olduğu evin biraz uzağında buluşacağız."

"Ciddi ciddi bir planımız yok mu şimdi?"Dediğimde biraz düşündü.

"Sanırım yok."

"Yusuf çok umursamazsın!"Dediğimde derince bir nefes çekti.

"Sen yap planı."Dediğinde düşünmeye başladım aklıma birkaç bir şey geliyordu ama tehlikeliydi.

"O halde önce biz girelim kızın arkadaşları gibi."Dediğimde devam et dercesine başını salladı. "Sizde arka tarafta bekleyin o sırada kızı gizlice evden çıkaralım ama onu evden çıkarmamız için birinin onun yerine geçmesi gerek."Dediğimde bana öyle bir bakış atmıştı ki kendimi tuhaf hissettim.

"Kafayı mı yedin?"

"Yo gayet de sağlıklıyım hiçbir şey yemedim ve ben ciddiyim."

"Peki, sonra ne olacak?"Dediğinde şirince güldüm.

"Sonrasına doğaçlama devam edebiliriz bence."

"Hayatta olmaz."

"Olmak zorunda başka planımız yok ve biz o çocuğu oradan çıkarmak zorundayız yoksa kendi benliğimize ihanet ederiz acılarımızın üzerine birde vicdan azabı biner iyice gebeririz!"Dediğimde sesini çıkarmamıştı biraz düşündüktün sonra göz devirip kabul etti.

"Tamam, ama en ufak bir sorunla."Dedi ve torpidoyu açtı içinden çıkardığı silahı görmemle gözlerim kocaman olmuştu. "Müdahale ederim."Dediğinde ellerimi teslim oluyorum dercesine kaldırdım.

"Kabul patron sensin."

"Tabi ki de benim ne sandın."Dedi ve elindeki silahı pantolonunun beline sıkıştırdı.

Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin