Bölüm 22 Derin Acılar

265 15 17
                                    

Merhaba

Beni aşırı derecede etkileyen bir bölümle karşınızdayın bu bölüm beni baya duygulandırdı galiba yazdığım en üzücü bölüm ama bir yerde hayatın gerçeklerini görmek gerek gülen onca yüzün altında yatan acıları görmek gerek öyle değil mi?

İyi okumalar arkadaşlar lütfen oy ve yorum yapmayın unutmayın ve bu bölümden sonra ön yargılarınızı bir köşeye bırakın insanların gülen yüzlerinin altında sandığınız gibi şeyler olmaya bilir.

Ela'dan

Akan gözyaşlarımı silip ağacın arkasından ceza evinin kapısına baktım babam çıkmıştı ve bir umut gelirim diye beni bekliyordu bütün mektuplarında benden binlerce kez özür dilemişti ama onu affetmeyi kendime yediremiyordum buraya da onu son kez görmeye gelmiştim zaten.

Çalmaya başlayan telefonumu daha fazla ses çıkartmadan açıp kulağıma dayadım kimin aradığına bakmamıştım bile.

"Ela Lal'i bulduk gidiyoruz sende çabuk buraya gel."Diyen Savaşı duyduğum gibi telefonu kapatıp koşmaya başladım caddede bulduğum ilk taksiye binip Araf'a sürmesini istedim geldiğimde ücreti ödeyip indim ve koşarak bizimkilerin yanına geldim.

"Hadi gidiyoruz."Dedi Savaş koluma dokunurken.

"Nasıl buldunuz?"

"O adam aradı gelin emanetinizi alın diye."Dedi Ulaş.

"Belli ki bir tuzak var o yüzden kızlar uzakta bekleyecek."Dedi Yusuf kafamızı sallamakla yetindik umarım durumu iyidir Lal'in.

Birlikte arabalara bindiğimizde bir evin önüne gelmiştik ve içimde tarif edilemez bir sıkıntı vardı sanki bir şey olacakta birimizden birisine bir şey olacak.

Lal'den

Acıyan karnıma daha sıkı sardım kollarımı bacaklarımı kendime çektim ve ağlamaya devam ettim canım çok acıyordu ben hiç bu kadar şiddete maruz kalmamıştım.

Dışarıdan gelen silah sesleriyle herkes gitmişti etrafımdan Arında gittiğinde ayağa kalkmaya çalıştım dışarıda kıyamet kopuyordu bizimkiler beni bulmuştu, içimdeki umut kaldırım taşının arasından çıkıp büyüyen bir çiçek gibi açmıştı.

Buz gibi olmuş elimi soğuk zemine dayayıp ayağa kalktım güç bela yürüdüğümde duvara tutundum kapıdan çıkıp merdivenin önünde trabzanlara tutunduğumda birinin omzuma dokunmasıyla irkilmiştim.

"Lal iyi misin?"Diyen Ela'yı gördüğümde mutluluktan ağlayacaktım neredeyse.

"Ela."Dedim ve ona sıkıca sarıldım.

"Hemen çıkmamız lazım ortalık çok kötü karıştı."Dediğinde onu onayladım bana bir dakika işareti yapıp yerde duran bıçağı aldı eline benden tarafa döndüğünde arkamdaki bir noktada takıldı gözleri üzerime doğru koştuğunda ne olduğunu anlamaya çalışıyordum beni çekip arkasına fırlattığında yere düşmüştüm sert bir kırılma sesi geldiğinde arkamı döndüm.

Gördüğüm görüntü dilimi yutmama sebep olmuştu Arın elindeki demir çubukla Ela'nın kafasına vurmuştu, Ela tek elini kanayan kafasına getirip sendeleyerek arkasına doğru bir adım attı ama arkasında merdiven vardı.

"Ela!"Diye bağırıp bütün acıyan yaralarıma rağmen ayağa kalktığımda onu tutamamıştım merdivenlerden düşmüştü hem de Savaşın tam önüne düşmüştü, Savaş elindeki silahla Arını düşünmeden vurduktan sonra silahı bir tarafa atıp Elanın yanına eğildi paniklemişti ne yapacağını bilemez halde kan gölüne dönen yere baktı.

Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin