Multimedyadaki resmi gördüğüm an aklıma Buse karakteri geldi tam onluk.
Umarım bölümü beğenirsiniz bu bölümde düşündüm ki neden birazda erkeklerin acılarına inmiyoruz...
Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız.
"Offf öleceğim sesten biri şunu sustursun ya Hayat uyanacak!"Dedim koridorda söylenirken Şeyda bir türlü oğlunu uyutamamıştı.
"Ya ne yapayım uyumuyor."Dedi Şeyda uykusuzluktan moraran gözaltlarıyla.
"Nasıl susturacağız ki?"Dedi Buse bakışlar Lila'ya döndü.
"Kendi çocuğumu büyütme fırsatım olmadı o yüzden bilemiyorum."
"Annemi uyandıralım o bilir."Dedi Arya.
"Kadında çok yoruldu çocukları kafasına atmış gibi olduk zaten."Dedim Arya gülümseyip annesini kaldırdı Zehra abla iki dakikada Akının sorununu çözmüştü.
"Gazı var bu çocuğun çıkaramamışsın ondan huysuzlanıyor bu kadar olur bebeklerde gaz sıkışması, kızım bir kaseye azıcık yağ koyda karnına masaj yapalım rahatlasın yavrucak."Dediğinde getirmiştim.
Yarım saate yakın Akının karnına masaj yapmıştı ağrısı geçmiş olacak ki küçük maviş gözlerini yumdu karnındaki yağı temizleyip üzerini değiştirip yatırdı onu Şeyda ve geri geldi o sıra Zehra abla elinde bir çayla geldi.
"Kuzum bak bunu iç rezene çayı bu hem sütün bollaşır hem de sütünde oğluna gaz yapmaz."Dediğinde elinden alıp içmeye başladı.
"Eee madem artık sabah oluyor uyumanın bir anlamı yok ne yapacaksınız bugün işimizde yok hazır?"Dediğimde Buse omuz silkti.
"Psikolog randevum var."
"Bende Ulaşlayım."Dedi Lila Özgür zaten okula gidip geliyordu kız evde varla yok arasıydı.
"Bana hiç sormayın ben bebekli bir kadınım."Dedi Şeyda.
"Sanırım sana katılacağım!"Dediğimde güldü Arya da bizi onaylamıştı.
Lila'dan
Kahvaltımızı edip Özür'ü okula bırakmıştım oradan da Ulaşla buluşup ıssız bir deniz kenarına gelmiştik birlikte kayalara basarak denize yaklaştık ve büyük kayanın üzerine oturduğumuzda konuştum.
"Hep benim geçmişim döndü ortada birazda sen dökül bakalım ulaş efendi!"Güldü.
"Ne anlatayım mesela?"
"Geçmişinden acılarından bahset sende bana aç içini, mesela yetiştirme yurdundan bu caddeye geldin ama yetiştirme yurduna nasıl girdin ilk? Seninde mi annen baban yoktu?"
"Vardı aslında hala var ama ikisi de aşağılık insanlar."Dedi ve derin bir nefes alıp güldü.
"Anlatmak istemezse-"
"Hayır, isterim."Dedi ve anlatmaya başladı sadece onu dinleyecektim soru sormadan.
"Ben babamı falan tanımıyordum annem zaten sarhoş keşin teki, bir gün hamile kalmış birinden doğurdu koluma bıraktı çocuğu yine içmeye gitti, her gece peki ben kaç yaşındayım 5!"Dedi sinirle gözleri dolmuştu.
"Evde yiyecek hiçbir şey yoktu açlık dayanılmayacak kadar olunca sokak sokak evleri gezerdik kucağımda kardeşimle kapıları çalardım, artık süt ekmek ne verirlerse bir gün kapıları açmamaya başladılar artık."Dedi ve durdu gözünden bir damla yaş aktı. "Adı Emir o ço- çok güzel bir bebekti gerçi hiç kimliği olmadı ama çok tatlıydı beni görünce gülmeye başlardı biraz sakattı hastalıklıydı ama güzel çocuktu be gözleri çok güzeldi."Dedi ağlarken ona sıkıca sarıldığımda oda bana sarıldı.
"Peki, sonra nerede şimdi o?"Yutkunamamıştı.
"O açlıktan bakamıyorum Emir o gün benimle oynamadı gül- gülmedi de ağ- ağlamadı o öl- öl- öldü!"Hıçkırarak ağlarken ona sıkıca sarılmıştım. "Sonra bizi buldular sosyal hizmetlere aldılar annem olacak kadını hapse birkaç yıl sonra bir adam geldi babammış ünlü bir iş adamıymış."Ondan ayrılıp yanaklarındaki gözyaşlarını sildim.
"Ben hiç babamı görmezdim ki ben evde yaşardım o ya şirkette ya arkadaşlarında ya bir kokteylde yada başka bir kadının evinde ben hizmetlilerle büyüdüm aslında pis işlere düşmemin bir sebebi de bu galiba babam bana doğru düzgün sahip çıksaydı yada anneme biz böyle olmazdık belki de, 17 yaşındayken kafama dank etti o adam beni umursamıyordu bende onu umursamayacaktım evdeki bütün para yapan şeyleri patlatıp sattım ve kaçtım."Dedi sonda kahkaha atarken.
"Delisin sen!"Elimi tekrar yanağında gezdirdim. "Bunca acıyı bunca zaman nasıl tuttun be içinde?"
"Sen nasıl tuttuysan bende öyle tuttum."
Buse'den
Psikolog odasının önünde sıramı beklerken her zamanki gibi tedirgindim Yağız elinde bir su şişesiyle yanıma gelip oturduğunda sekreter masasındaki kız sıramın geldiğini söylemişti.
"Gelmemi ister misin?"Diyen Yağıza dönüp tebessüm ettim.
"Kendim hallederim."Emin adımlarla odanın önüne gelip derin bir nefes aldım ve içeriye girdim masasının önündeki koltuğa oturduğumda karşıma geçmişti.
"Nasılsın Buse?"
"İyi değil yani ne bileyim galiba kafayı yemiş olabilirim!"Dediğimde tebessüm etti.
"Kafayı yemek sandığın kadar kolay değil emin ol."
"Ben her gece kabus görürdüm ama şimdi uyanıkken de görüyorum."
"Bu olabilir uyanıkken kabus gördüğün için delirmiş olmazsın Buse."Güldüm.
"İnsanların gözünde babaları süper kahramandır güven veren sırtını yaslayacağı bir dağdır ama benim babam neden benim kabusum? Oda diğer babalar gibi olsa olmaz mıydı?"Elimi tutmuştu.
"Her insan iyi değildir her baba da masum değildir!"
"Benim gibi başkaları da var mı?"Yüzü düşmüştü.
"Olmaz mı var tabi ki de hem de bir sürü şiddete marus kalanlar, tecavüze, tacize uğrayanlar senin gibi bir sürü kişi var."Hafifçe güldüm.
"Madem bu kadar çok var niye kimse bizi görmüyor ha yanlış soru asıl soru niye kimse bizi görmek istemiyor olacaktı!"
"Çünkü insanlar rahatları bozulmasın isterler üzerlerine sıçramasın isterler huzurlu hayatları bozulmasın diye görmezden gelirler."
"Doğru."
"Seni ayakta tutan şey ne Buse?"Gülümsedim.
"Annem annemin bana inanıp destek çıkması beni her şeye rağmen kurtarması kaçıp gitmemiz arkadaşlarım, dostlarım ve sevdiğim adam annem şuan cennette ama ben tek değilim."
"Doğru sen tek değilsin peki söylemek istediğin başka bir şey var mı?"Dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Tamam, o halde bir sonraki seansımızda görüşürüz buda ilaçların."Dedi reçeteyi uzatırken tebessüm ettim.
"Teşekkürler."
"Kendine dikkat et."Dediğinde odadan çıktım konuşmak iyi gelmişti dertleşmek ferahlamıştım üzerimden bir yük kalkmıştı be!
"Şimdi ne yapmak istersin?"Dedi yanıma gelen Yağız.
"Bilmem dondurma yiyelim mi yoksa sıcaktan eriyeceğim!"Güldü.
"Yiyelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDI
Teen FictionDemek sende Araf caddesine düştün o halde burada barınmak istiyorsan liderin koyduğu kurallara uymak zorundasın! 1- Tutkuya izin vardır ama aşka asla çünkü aşk aptallıktır! 2- ihanet edenlerin affı olmaz sonu ölümdür. 3- liderin ettirdiği kavgalara...