Bölüm 14 Zalim hayat

373 25 12
                                    

Merhaba

Bu bölümde sadece Lal'den değilde başka karakterlerin de geçmişlerine burnumu soktum biraz kurcaladım size güzel olduğunu düşündüğüm bir bölüm çıkardım.

Bu kitapta herkesin kendine göre bir derdi var yalnız o yüzden daha kimler gelecek bu başlangıç henüz.

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum...

Tepemde yanan lambaya kısa bir bakış attım sorgu odası dedikleri yer böyle bir şeydi demek ki? Önümde bir masa vardı karşımda simsiyah bir cam tepede yanan loş bir ışık ve demir bir kapı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tepemde yanan lambaya kısa bir bakış attım sorgu odası dedikleri yer böyle bir şeydi demek ki? Önümde bir masa vardı karşımda simsiyah bir cam tepede yanan loş bir ışık ve demir bir kapı.

Bileklerimdeki kelepçelere baktım bu olay ortaya çıksa bile kesinlikle konuşamazdım önceden eğitimliydik arafın bir kuralı da kimse kimseyi polise satmazdı tabi bu sözde bir kuraldı birlikte işlediğimiz suçlar için geçerliydi onun dışında geçerli değildi.

Odaya giren komiser ile irkildim yanıma gelip masanın üzerine bir fotoğraf bıraktı, fotoğrafı elime alıp umursamazca baktım karanlıkta hafifçe görünen yüz benim yüzümdü ama sadece benzetilecek kadarı görünüyordu.

"Yani?"Dediğimde adam güldü.

"Tablo nerede?"

"Ne bileyim ben ayrıca bu resimdekinin ben olduğumu nereden biliyorsunuz zar zor görülüyor."Dedim ve hafifçe güldüm. "Komik!"Deyip kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Kaç kişi planladınız bu işi?"

"Kulaklarında problem mi var ya da algılayamıyor musun?"Dedim ve gözlerimi üzerini dikip onu hafifçe süzdüm. "Ben hiçbir şey çalmadım haberim bile yok."

"Tabi tabi hep öyle derler hatta nezarettekilerin yarısı da masum."Dediğinde omuz silktim.

"Beni irdelemez."

Geçen birkaç saat içinde sadece susmuştum ve öylece oturmuştum, ne oldu bilmiyorum ama birkaç saatin sonunda bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyip beni bırakmışlardı.

Karakoldan çıktığımda içimden asvaltı öpmek gelse de yapmadım karşımda arabasının önünde dikilmiş kollarını göğsünde kavuşturmuş Yusuf'u görünce gülümsedim.

"Merhaba."Dediğimde güldü.

"Geçmiş olsun."Dediğinde omuz silktim.

"Geçti zaten."Dedim ve arabaya bindim oda bindiğinde beni eve getirmişti, arabadan inip birlikte eve girdiğimizde aklımdan sadece duş almak ve yemek yemek geçiyordu.

Lila'dan

Önünde durduğum deliler hastanesine tekrar bir bakış attım burada benim yetimhaneden en yakın arkadaşım kalıyordu benim tüm sırlarımı bilen.

Söyleyemediğim eksik anlattığım şeyleri bile o biliyordu sadece, içeriye doğru adımladım ve danışmaya geldim.

"Merhaba ben Gül Ersoy'u görmeye geldim."Dediğimde hafifçe gülümsedi.

Derin Acılar #wattys2020 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin