°15°

761 81 108
                                    

'Sıradaki'  duyduğum anons sesleri ile gittikçe bedenimde akan kanlar akışını kesmeye, damarlarım ise  gerilmeye başlıyordu. İçimde oluşan heyecanımın yanında yoğun stresim nefes alış verişlerimi düzensiz hale getiriyordu. Hızla inip kalkan göğüs kafesimin üzerine elimi koyarak aldığım nefesleri birer birer dışarıya bıraktım.

Kabul edilenler arasında birde uygulamalı sınav olacaktı. En iyiyi seçerek öğrencilerinin geleceğini düşünmeleri çok güzel bir şeydi doğrusu. Bunun için hazırladığım bir dansımın olmayışı beni gererken sevdiğim bir şarkıda dans edeceğimi bilmek rahatlatıyordu.

Omuzuma dokunan el ile yan tarafa doğru döndüğümde Jennie gülümseyerek bana bakıyordu.

"Lilim sakin ol."

"Elimde değil."

"Hayır elinde. Burada senden iyi kimsenin olduğunu düşünmüyorum."

"Senden iyi birinin olmasının imkanı yok."

Konuşan Hoseok ile gülümserken yanında uyuklayan Jin'e bakışlarım kaymıştı. Bakışlarımın ardından Hoseok elini uyumak ve uyanık kalmak arasında zor duran çocuğun kafasına indirmişti.

"Burada uyuma bari puşt."

"Başım zonkluyor lan dur."

"Bir daha o kadar içmezsin sanırım."

"Aman düştük dilinize iyi ki."

Hepimiz onun sersemlemiş bu haline gülerken dün yaptıkları her şeyi bir bir anlatmıştım. Hoseok gözlerini sonuna kadar açıp bir daha bu kadar çok içmeyeceği hakkında söz verirken Jin başının ağrısından dolayı konuşmamayı tercih ediyordu.

"Sıçayım ya ne bu ses."

"Dans yerindeyiz ya hani müzikli bir ortam ya hani normal değil mi?"

"Senin için nelere katlanıyorum bakta değerini gör."

"Aman aman yesinler değerini."

Jin mızmız tavrına devam ederken bir anda adımın seslenmesi ile içimi unuttuğum heyecanım tekrar doldurmuştu.

'Lisa Manoban lütfen içeri gelin.'

Derin derin nefes alıp verirken Jennie ellerimi tutmuş Hoseok ve Jin de hepimizi kolları ile sarmışlardı.

"Başaracaksın."

"Sen Lisa Manoban. Bu işi almadan geleyim deme."

"Hadi koçum hadi aslanım hadi yiğidim bu savaş hepimizin."

"Ne saçmalıyorsun olum?"

"Kıza moral veriyorum suç mu lan."

"Jin ne olur uykuna devam et."

Üçüne doğru dönüp gülümserken son kez konuşup önümde duran kapının kolunu aşağıya indirerek açmıştım. Sahnenin ortasına çıktığımda önümde üç jüri üyesi  meraklı gözlerle ne yapacağımı bekliyordu. Karşı tarafta camın arkasından ise Jennie gülümseyerek bakarken Hoseok 'Yapabilirsin' anlamında elini yumruk yapıp göstermişti.

Aldığım nefesi bir hamle ile dışarı bıraktığım da karşımda beni bekleyen  üç jüriye odaklandı bakışlarım.
Ardından adının Jisoo olduğunu gördüğüm jürinin sıcak gülümsemesiyle arkadan şarkının başlatılması için işaret etmiştim.

The Price of LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin