°17°

767 82 138
                                    

Eve girdiğimde sessizlik yüzüme yapışırken Jennie'nin evde olup olmadığını kontrol etmek için seslenmiştim.

"Jennie!"

"Jen!"

Ses gelmeyince salona geçip koltuğun üzerine bedenimi bırakmıştım. Ağrıyan bacaklarım ile bugünün yorgunluğunu yeni yeni anlıyordum. Kafamı yastığa gömerken çalan telefonum yüzünden kafamı  tekrar gömdüğüm yerden kaldırmak zorunda kalmıştım. Masanın üzerinde duran çantaya uzanarak aldığımda içinden telefonu çıkarmış ve ekranda yazan isme bakmadan açmıştım.

"Lilim."

"Efendim Jen?"

"Eve geldin mi?"

"Evet ve sen az önce beni yattığım yerden kaldırdın."

"Ah üzgünüm."

"Sen neredesin?"

"Alışverişe çıktım. Ve bil bakalım kim birçok mağaza gezdi?"

"Ah hadi ama bana bir şey almadığını söylersen seni eve sokmam."

"Hadi lan oradan bacadan girerim."

"Bacayı kilitlerim."

"Kızım az dur dinlemedin beni. Sana da aldım kendime de aldım."

"Ne aldığını soracağım ama gelince görürsün diyeceğin için sormuyorum."

"Bingo! Çünkü öyle diyeceğim. Neyse asıl diyeceğim şey ise başka."

"Ne oldu?"

"Akşama  komşularımızla yemek yiyelim diyorum."

"N-NE!?"

"Kulağım...ah evet doğru duydun yanlış değil."

"Na-nasıl yani!?"

"Sakin olsana kızım. Dediğin gibi ön yargılarımı kırıyorum yoksa vazg-"

"Hayır Hayır Hayır. Vazgeçme sakın."

"Tamam o zaman öptüm seni."

"Bend-"

Lafımı dinlemeden aramayı sonlandırmıştı. Başına taş düşme olasılığını düşünürken çalan kapı düşünmeme engel olmuştu.

Evren birlik olmuş dinlenmeme engel oluyordu anlaşılan. Derin bir nefes alıp koltuktan kalktıktan sonra yavaş adımlarla kapıya doğru ilerlemiş  kapının kolunu yavaşça aşağıya indirerek açmıştım. Karşımda gördüğüm bedeni beklemediğim için şaşkın bakışlarım üzerinde gezinmişti.

"Yarını bekleyemedin sanırım."

"Sensiz bir an dayanamıyorum desem."

"Ah hadi ama abartma."

Yüzüme bakarken elimle içeriye geçmesi için işaret etmiştim. İçeriye doğru bir adım attığında bende kapıyı kapatmış ve ona doğru dönmüştüm.

"Hazır gelmişken diyeyim o zaman."

"Neyi?"

"Jennie...akşama sizinle yemek yiyelim diyor."

"JENNİE Mİ!?"

Şaşkın yüz ifadesi ile bana bakarken gülerek başımı aşağı yukarı sallamıştım.

"İnanamıyorum. Kafasına saksı falan düşmüş olmasın?"

"Bunu bende düşündüm."

"Voahh! O zaman bizimkilere haber vereyim yemek yapsınlar."

The Price of LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin