°49°

498 60 71
                                    

¬Jennie'nin Anlatımından¬

Kapının önünde dikilmekte olan bedenin üzerine tükürüp saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Peki ya tutma sebebim neydi? Neden kendimi tutup üzerine saldırmama engel oluyordum ki?

"Ne işin var burada?"

"Acil konuşmamız gerek."

"Seninle konuşacak acil veya acil olmayan en ufak bir meselemiz dahi olduğunu sanmıyorum. Şimdi kaybol."

"Jen-"

"Sakın adımı o leş ağzına alayım deme yoksa seni ayaklarımın altına alırım. Anladın mı beni?"

Korku dolu gözleri ile bana bakarken yutkunması üzerine kapıyı suratına kapatıp içeriye gitmek için bir adım atmıştım. Fakat sürekli çaldığı kapı zili sinirlerimi bozmaya başlarken yumruk yaptığım elimi iyice sıkmaya başlamıştım.

"Kim gelmiş Jennie?"

"Ve neden sürekli zile basıyor?"

Jin'in sorduğu soruya karşılık vermeden hızla çalan kapının önüne geri dönmüş ve avazım çıktığı kadar bağırdıktan sonra yumruğumu karşımdaki bedenin omuzuna geçirmiştim.

"SEN HALA NE ARIYORSUN BURADA!? CANINA MI SUSADIN!!?"

"Jennie az dur. Konuşmama izin vermen lazım."

"Ne hakla? Ne hakla konuşmak istiyorsun sen hala pis sapık!"

Taehyung'un ve Hoseok'un koşarak yanıma gelmesi ile ne olduğunu soran bakışlarını atmaları bir olmuştu. Hoseok kapıya doğru döndüğü sırada gördüğü beden ile sinirlerine hakim olamamış ve suratına yumruğunu geçirmişti.

"Sen buraya ne yüzle geliyorsun sikik herif!"

"Ho-"

"LİSA NERDE!? SENİN İŞİN Mİ YOKSA PUŞT!?"

Hiç durmadan art arda savurduğu yumruklar yüzünden altında kalan beden çırpınıp duruyordu. Namjoon ve Jungkook'un gelmesi ile Jungkook hızla Hoseok'u geri çekmiş ve yerde yatan bedenin yanına oturmuştu.

"HOSEOK SAKİN OL, ÖLDÜRECEKSİN!"

"Ben mi sakin olayım? Hah! Bu sapık herif evimize gelme cesaretini bulacak ve ben sakin mi kalacağım?"

"Sapık mı?"

"Lisa-"

"Hoseok dur!"

Yerde yatan bedenin bağırması ile herkes susmuş ve onu izlemeye başlamıştı.

"Jungkook konuşmamız lazım."

"Ne oldu? Ters giden bir şeyler mi var Dong Hyun?"

"E-evet."

Ağzından akan kanlar yüzünden zar zor konuştuğu için ne dediği tam anlaşılmıyordu.

"Bir dakika bir dakika. Siz...siz ikiniz tanışıyor musunuz?"

"Evet. Hatta buraya Jungkook'a söylemem gerekenler için geldim."

"Siz şaka mısınız? Lisa'nın yerini de biliyorsunuz değil mi? Hatta tüm bunları siz iki sapık ayarladınız. Tabi ya!"

Kurduğum cümlelerin sonunda Jungkook'un ağzı bir karış açık kalırken kafasını iki yana sallamış ve afallamış bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Jennie saçmalama. Ayrıca şuan neden sapık damgası yiyorum?"

"Sapığın teki ile arkadaş olduğun için olabilir mesela?"

The Price of LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin