°30°

612 71 90
                                    

"Jennie? Hoseok? Jin?"

"Lisa?"
...

Hoseok ile Jin karşı koltukta otururken Jennie de çaprazlarına oturmuş ve sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Hoseok yumruğunu sıkıyor, Jin ise öylece tavanı izliyordu. Bense kafamı eğmiş yalnızca yere bakıyordum. O kadar bitkin o kadar yorgundum ki konuşacak halim dahi yoktu.

"Evet bir açıklama bekliyoruz."

Ortamın sessizliği Jin'in sesi ile bozulmuştu.

"Ben-"

"Kullanmadığını söylemiştin."

"Kullanmıyorum zaten Jen."

"Ama satıyorsun."

"Satmıyorum...yani evet öyle ama aslında öyle değil."

"Lisa anlat şunu."

"Bakın ben cidden kullanmıyorum. Birkaç hafta öncesinde bilinmeyen bir numaradan mesaj aldım. Bu mesajı ilk başlarda takmamıştım hatta cevap dahi vermemiştim fakat..."

"Fakat?"

"Fakat artık dayanamadım ve kim olduğunu sordum."

"Söyledi mi?"

"Hayır söylemedi. Dediklerini yapmam gerektiğini söyledi. Zorunda olduğumu her defasında vurguluyor."

"Zorunda olduğunu nereden çıkardı?"

"Hiçbir şey için zorunda değilsin Lisa."

"Hayır zorundaydım. Sizi korumak için o lanet uyuşturucu torbalarını satmak zorundaydım."

"Ne?"

"Bizi koruman için mi?"

"Evet. Beni sürekli sizinle tehdit etti. Hatta Jen...ben ilk reddettiğim zaman seni gözlediğini söyledi. Banyodan çıkmış olduğunu ve sana iğrenç şeyler yapacağını söyleyerek tehdit etti anlıyor musun? Ne yapabilirdim?"

"İnanamıyorum."

"Onu elime geçirdiğim an si-"

"Hoseok. İnanın bana isteyerek yapmadım hiçbir şeyi."

"Bana anlatabilirdin Lisa. Bana anlatsaydın önlemimizi beraber alablirdik."

"Jennie düşündüğün kadar kolay değildi. Ben çok mu mutluydum sanıyorsunuz. Neler yaşadığımdan haberiniz bile yokken...ben içimde birçok şeyle savaştım. Şu bir buçuk ay içinde neler yaşadığımı yalnızca ben biliyorum."

Gözümden bir damla yaş akması ile sözlerime kaldığım yerden devam etmiştim.

"İlk başta cam parçaları yüzünden bir hafta yerimden kalkamadım. Sonra hayallerim olan dans gösterisinden yapmadığım bir şey için diskalifiye edildim. Bilmediğim birinin yediğim yemeklere ve içtiğim içeceklere uyuşturucu kattığını öğrendim ve bunun halen daha kim olduğunu bilmiyorum. Bu yalan şeyler yüzünden işten kovuldum. Jungkook tarafından aldatıldım. Beni hiçbir zaman sevmediğini öğrendim ben onu delicesine severken. Onunla ayrıldık, yüzü başı dağılmışken yanıma geldi. Yanında olmak istedim...yapamadım. Ceketini verdi. O lanet olasıca ceketini verdi ve unutamadığım o kokusunu tekrardan yüreğime işledi. Bilinmeyen bir numaradan tehditler eşliğinde uyuşturucu satıp kullanmak zorunda kaldım. Tanımadığım insanlar tarafından sürekli tacize uğradım ve ben artık çok yoruldum anlıyor musunuz? Çok yoruldum. "

"Li-"

"Ve bunların hepsini sizden saklayarak yaşamak benim için kolay mı oldu sanıyorsunuz? Ben her bakımdan çöktüm artık. Kaç kilo verdiğimi dahi bilmiyorum. Şu göz altlarıma bakın."

The Price of LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin