Bir eli havada kalmış bir şekilde duran bedene baktığımda şaşkın bir ifade ile bize bakıyordu.
"Ah çok pardon."
"Öyle aniden açarsan kapıyı olacağı buydu Jennie."
"Ben nereden bilebilirdim ki kapının önünde birinin olduğunu?"
"Ah sorun değil kızlar. Ben de tam kapıyı çalacaktım zaten."
"Niçin gelmiştiniz?"
"Biz yan tarafa yeni taşındık burada yeni olduğumuz için hiçbir yeri bilmiyoruz. Acaba bildiğiniz en yakın market nerede?"
"Demek yeni taşınan sensin ama biri daha var sanırım." yaptığı imaya karşılık alttan Jennieye güldüğümde karşımızdaki çocuk konuşmaya başlamıştı.
"Kendimi tanıtmayı unuttum tabi. Ben Jimin. Park Jimin."
Bu o çocuktu. Dışarıdan gördüğüm tarzı ve karizması can alıcı olan çocuk. Demek adı Jimindi. Kendisi gibi hoş bir isme sahipti sevmiştim. Jennie'ye imalı bakışlar attıktan sonra bir adım ileri gelerek söze başladım.
" Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Lisa. Lisa Manoban. Buda ablam Jennie."
"Demek kardeşsiniz. İki güzel kardeşle tanıştığıma memnun oldum."
"İyi memnun olduk bizde. En yakın market ileride solda. Görüşmek üzere."
Ardından Jennie kapıyı çocuğun suratına kapatmıştı.
"İzin verseydin de çocuk teşekkür etseydi bari."
"Ne teşekkürü? Görmüyor musun çocuk yılışığın teki."
"Hemen ön yargı yaratma Jen daha tanımıyoruz bile."
"Erkek değil mi hepsi aynı işte."
"Bence bir şans verebilirsin."
"İstersen aynı konuyu açmayalım ha iyiyim ben böyle."
"Ah peki peki. Ama o çocuk artık yan komşumuz alışmamız lazım."
"Konuşmak zorunda değiliz."
"Birde iyi yanından baksana Jen. Deli bir komşumuz yok. Aksine ultra karizmatik ve tarzı olan komşularımız var."
"Komşularımız? Diğerini görmeden nasıl böyle emin oldun?"
"Bu çocuğun kendi gibi tayfası vardır emin ol."
"Artı şerefsiz tayfası."
"Daha görmedik bile kızım."
"Of Lili offf."
"Ne haksız mıyım?"
"Değilsin tamam mı değilsin. Şimdi susarsan dizim başlayacak."
"Asıl dizi yan tarafta da neysee."
"LİSA!"
"İyi be sustum."
"Şükür sonunda."
"Ben yürüyüşe çıkıyorum gelecek misin?"
"Günlerdir bu bölümü bekliyorum üzgünüm."
"Ah anladım. Bir iki saate dönerim."dediğim sözlerden sonra
kafasını aşağı yukarı sallayıp tüm dikkatini televizyona yöneltmişti.Evden çıktığım da kafamı yan tarafa çevirip çaktırmadan bakmaya çalışmıştım. Jimin denen çocukla beraber diğer yeni gelen çocuğu deli gibi merak ediyordum. Evin kapısının açılması ile kendimi çalıların arkasın gizlemeye çalıştım. Kafamı kaldırıp baktığım da elinde koli ile evin önünde dikilen bir beden gözüme çarptı. Arkası dönüktü. Yüzü gözükmüyordu fakat arka kısım hatları fena sayılmazdı. Omuzları, bedenine yapışmış siyah tişörtü ve altında ki bol eşofmanı ile oldukça çekici bir hal almıştı. Daha fazla olduğum yerde durmayıp yürüyüşe gideceğim sokağa doğru adımlarımı yönlendirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/209120386-288-k95309.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Price of Love
FanfictionHayatında en güvendiğin insandan bile güçlü bir darbe yiyebileceğini Lisa çok iyi öğrenmişti... Kim bilebilirdi ki acımasız bir oyunun iki genci birleştireceğini? ~17/04/2020~