~Yazarın Anlatımından~
"Ben içeri girmek istiyorum."
"İçerisi çok tehlikeli Jennie, bilmem farkında mısın?"
Büyük patron dedikleri adamın mekanını büyük uğraşlar sonucunda bulduklarında Lisa'yı tuttukları binanın arka tarafındaki çalıların önünde toplanmış yapacakları plan hakkında konuşuyorlardı. Bir kısmı içeriye girecekken öteki bir kısmı her türlü ihtimale karşın dışarıda bekleyerek nöbet tutacaklardı.
Jungkook ve Dong Hyun aylarca bugün için çalışmış hatta sırf bütün olayları bitirmek için yemeden içmeden ipucu peşine düşmüşlerdi. İstihbarat teşkilatında çalışabilecek zeka ve beceriye sahip olmadıklarını söylemek yalan olurdu doğrusu. Jungkook'un zekası ve cesareti insanı hayrete düşürecek cinstendi. Dong Hyun ise kimsenin bilmediği sırları bulma konusunda oldukça yetenekli bir çocuktu. Ve bu ikili birleştiği zaman yapamayacakları hiçbir şey olmadığını kanıtlamış olmuşlardı.
Ve o bekledikleri gecenin sonunda gelmesiyle içlerinde biriken öfke ve nefret duyguları daha şiddetli bir hal alırken oldukça dikkatli olmaya çalışıyorlardı. Evden ayrıldıklarından bu yana yalnızca bir saat geçmişti. Hepsinin üzerine giydiği siyah kıyafetler gecenin karanlığı ile birleşerek onları adeta görünmez hale getirmişti. Kesinlikle filmlerde yürekleri hoplatan o aksiyon sahnelerinin tam içine düşmüş gibiydiler.
Toplandıkları duvarın arkasında yaklaşık on dakikadır ne yapacakları hakkında konuşuyorlardı. İçeri girecek ve dışarıda nöbette kalacak grubu belirlemek umdukları kadar kolay olmuyordu. Jennie içeri girmek istediğini dışarıda kalamayacağını söylerken Jisoo ve Rosé de ona katılıp destek veriyorlardı. En sonunda Jin Jennie'ye dönerek konuşmaya başlamıştı.
"İçerisi çok tehlikeli Jennie, bilmem farkında mısın?"
Genç kız farkındaydı. Tehlikeli olduğu kadar riskli olduğunu da biliyordu. Ama risk almak istiyordu. Onlarla beraber içeriye girip elinden gelen her şeyi yapmak istiyordu. Sonuçta içeride canından öte bir tanecik kız kardeşi ve kalbini çok fazla kırdığı, hiçbir zaman adam akıllı konuşamadığı Taehyung vardı. İki değer verdiği insan...iki sevdiği insan...Öylece durup dışarıda bekleyemezdi, bunu yapamazdı. Derin bir nefes aldıktan sonra Jin'in sözlerine karşılık bir şeyler söylemek için dudaklarını aralamıştı.
"Evet, biliyorum. Ne kadar riskli olduğundan haberim de var. Aptal değilim ve içerisinin silahlı adamlarla dolup taştığını biliyorum. Ama şunu da biliyorum ki içeride Lisa ve Taehyung var."
"Ölebilirsin Jennie. Anlamıyor musun?"
"Siz de ölebilirsiniz Hoseok! Hepinizi birden kaybedemem anlıyor musun beni? Kaybedemem..."
Sona doğru kısılan sesine karşılık dolan gözlerine aldırmadan devam etmişti yarım kalan sözlerine.
"Bu yüzden bende geliyorum."
"Jennie çok dikkatli bunun üstesinden gelebilir Jin."
Jisoo'nun sesi ile Yoongi araya girmişti bu sefer de.
"Üstesinden gelse bile bu tehlikeli olduğu gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki."
"Bakın çok fazla abartıyorsunuz. Oraya illa siz erkekler mi girecek? Bu mu demek istediğiniz?"
"Rosé, güzelim sizi korumak istiyoruz sadece."
"Bizi korumak istiyorsanız içeriye girmemize izin vereceksiniz Jimin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Price of Love
FanfictionHayatında en güvendiğin insandan bile güçlü bir darbe yiyebileceğini Lisa çok iyi öğrenmişti... Kim bilebilirdi ki acımasız bir oyunun iki genci birleştireceğini? ~17/04/2020~