The Price of Love

°23°

Jennie'nin Ağzından

Lisa'nın performansını izlemek için Hoseok ve Jin ile beraber gidecektik. Lisa, Jungkook'la gittiği için yanımdaki ikilinin pekte mutlu olduğu söylenemezdi.

"Başka erkek yoktu sanki."

"Tipini si-"

"HOSEOK!"

"Eh iyi be tamam bir şey demiyorum."

Bağırmam ile ikiside susmuş ve arabaya binmişti. Gösteri alanına gitmek için yola çıktığımız sıra Lisa ile mesajlaşıyordum.

Jennie: Başaracağına eminim yalnızca sakin ol Lili.

Lisa: Sakinim fakat içimi gıdıklayan bir his var.

Jennie: O hisse söyle derhal defolsun yoksa şeytan tarafımı görmek zorunda kalacak :)))

Telefonun çalması ile sırıtarak açmıştım.

"Oh, Jen sanırım koşarak kaçtı."

"Ha şöyle. Kimse Kim Jennie karşısında duramaz."

"Bu çok doğru."

Gülme seslerinin ardından konuşmaya devam etmiştik.

"Sen neredesin?"

"Kulisteyim. Az önce Jungkook yanımdaydı."

"Şuan yok mu?"

"Tch. Hazırlıkları yapmam için yalnız kaldım."

"Oh, anladım."

Kopan çığlık ile gözlerim sonuna kadar açılmış ve direkt konuşmuştum.

"Lili! Ne oldu!?"

"Ah, şey...di-dilim yandı."

"Nasıl?"

"Kahve içiyordum fakat çok sıcak olduğunu unutmuşum."

Arabada patlattığım kahkaha ile Hoseok bana 'deli misin?' bakışlarını atıyordu.

"Deli kızım dikkat et de son anda bir sakatlık çıkmasın."

"Ederim de siz nerede kaldınız?"

"Yoldayız. Az sonra yanında oluruz."

"Anladım. Neyse ben kapatıyorum hazırlanmam lazım."

Onayladıktan sonra çağrı sonlandırılmıştı.

Gösterinin olduğu alana geldiğimizde Hoseok arabayı park etmeye gitmiş Jin ile bende onu girişte beklemiştik. Kısa bir aradan sonra yanımıza gelmiş ve içeriye doğru adımlarımızı atmıştık.

Geniş bir bahçede masaları yerleştirmişlerdi. Performans sergilenecek bir sahne vardı. Açık havada etraf ışıklarla birlikte çok daha güzel gözüküyordu.