28. Bölüm 🎶♥️🎶

46 11 14
                                    

                    BÖLÜM ŞİİRİ

Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

                           👉 AHMET ARİF 👈

🌼🌼🌼🌼

Yaslanmış olduğum kapı çalınmaya başladı. Arkada ise Ayaz'ın sesi geliyordu.

- Ayza! Lütfen affet beni. 

Oturduğum yerden kalktım. Kapının kulpunu ellerimle kavradım. Bir kaç saniye bu şekilde bekledim. Derin bir nefes alarak kapıyı açtım.

Affetmek. Victor Hugo'ya göre "af insanlık dilinin en tatlı kelimesidir.".

Bu kadar güzel kelimeyi bana yalvararak söyleyen birini mi affetmeyeceğim? Hem ben kimim ki? Peygamberimiz, amcasının katili Hz. Vahşi' yi affetmişken mi ben afetmeyeceğim?


Hatanı anladığında göre seni affedebilirim. Bir daha aynısını yapamazsın da. Hadi yaptın diyelim. O zaman asla, asla hayatta kalamazsın. Bunu da dip not olarak söyleyeyim.

- Tamam. Vallahi bilerek yapmadım. Bir anlık sinirleydi. Özür dilerim. Bir daha asla, asla olmayacak. Barıştık mı.

- Şimdilik evet. İçeri girebilirsin.

- Evime girirkende senden izin alıyorum ya, daha ben kendime ne diyeyim.

- Hemen sulandırma istersen. Şimdilik dedim. Hem benden bu kadar şikayetçiysen hemen işten ayrılabilirim. 

- O olmaz işte.

- Neden olmazmış? İstifa edersem bal gibi de olur.

- Babamın kesin emri var. Seni kimse kovamaz. Ayrıca sen kendin de istifa edemezsin. Tabii babam senin istifana ne der bilemiyorum.

- Peki benim niye bundan haberim yok.

- Sözleşmeyi okumadan imzalarsan böyle olur.

Haklı. Sözleşmeyi okuyacak zamanım olmamıştı. Acele ile imzalamıştım. 


İçeri girdiğinde ben de  direkt olarak mutfağa yöneldim. Hala açtık. Üstelik öğle olmuştu. Emin amca neden gelmedi ki?

Sofrayı hızlıca hazırladım. Yemekler yendikten sonra rutin işlerime geri döndüm. İlk geldiğim günlerde işler beni bir hayli yoruyordu. Ama şimdi. Şimdi basit geliyor. Hatta her gün evi temizleme sürem kısalıyor. Tabii bir istisna olmazsa.

Saat bir olmuştu. Emin amca hala gelmemişti. Aklım sürekli ondaydı. Tek bırakmakla hata mı yaptım acaba.

Kendi kendime kurgu kurdukça endişelerim daha da çok arttı.  

Kapının sesiyle başımı tozunu aldığım vazodan çevirdim. Emin amca gelmişti. Gelişini tebessümle karşıladım. Yüzümde maske olduğundan görmediğinden eminim.

Yanına giderek  "hoş geldin Emin amca" dedim.

Yüzündeki buruk bir tebessümle cevap verdi. Konuşmadı.

- Sofra hazırlayayım mı?

- Aç değilim kızım. 

- Haddimi aştıysam özür dilerim. Emin amca dün neden kavga ediyordunuz?

Bu Benim Dünyam (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin