43.Bölüm🎶♥️🎶

51 9 20
                                    

               BÖLÜM ŞİİRİ

İşte budur hayat! İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin... 

                                             👉CAN YÜCEL👈

🌼🌼🌼🌼

Minik bir evladın anne hasretine su serpebilmek amacıyla 'allı turna' olmuştu anne. Yıllardır dinlediğim türkü başka bir vücutta daha özeldi. Onun için çocukluğuydu, annesinin gelmesini beklemekti; gelmeyeceğini bilerek. Özlemini gidermekti. Ağlamaktı. Doyasıya ağlamaktı. Korkmadan, yoldaşı babasıyla acıyı paylaşarak ağlamaktı. Benim için ise sadece güzel bir türkü. Allı turnam demişti bana. Beni sevme be adam! Sana bağlanamam ben. Seni sevemem. Hayatını zehir edeceğimi bilebile seni sevemem. Senin o güzel kalbini kırmak istemiyorum. Benden vazgeç! Bunu söylemek ne kadar zor tahmin edemezsin. Ama sevme beni. Acıtırlar canını. Acıtırsın canımı farkına varmadan. 

Düşüncelerim göz yaşına dönüşürken anladım ki bu yolda üzülen kişi Ayaz olacaktı. Beni gerçekten de seviyordu. Kalana zor dediklerinde gidenin ne halde olduğunu umursamamışlardı. Kalan Ayazdı. Giden ben olacaktım. 

Gözlerim karanlığa esir olurken gördüğüm rüyayı çoktan unutmuştum. Ayaz haklıydı. Acı acıyı unutturuyordu.

***

Gecenin hüzünlerini silmek ister gibi parlıyordu güneş. Uzun bir geceye inat, tekrar gitmeyecekmiş gibi parlıyordu. Geceyi insanlara hatırlatmamak için dağların ardından yavaşça doğuyordu. Her gün... Bıkmadan doğup batıyordu. 

Şair " insan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş" dediğinde çok haklıymış meğer. Belki de kabus görmemiz bundandır. Bundandır gecenin insana yük olması. Gerçi gecenin ne suçu var? Yüreğimizdekileri açığa çıkarmaktan başka!

Hüznün gemisi rıhtımdan ayrılmak üzere. 

-Ayaz! Uyandın mı?

- Evet. İçeri gelebilirsin.

Kapıyı açtığımda akşam ki gibi değildi. Güneş doğarken yanına Ayaz'ın gülüşünü de getirmişti. 

- Günaydın. Nasılsın?

- Günaydın. İyiyim de sen iyi değilsin saki. Ayza, ne oldu?

- Hiç. Hiçbir şey olmadı. 

- Çok tuhaf.

- Nesi tuhafmış Bay çokbilmiş?

- Sen odama geliyorsun ama bu sıradan bir geliş değil. Halimi hatırımı sormak için. Sence bu normal mi?

Bu Benim Dünyam (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin