48. Bölüm🎶♥️🎶

56 8 8
                                    

BÖLÜM ŞİİRİ

Sen ruhuma cemre diye
Damlamadıktan sonra
Ben bu bedende neyleyim...
Aşk da sen
Hasret te sen
Ben de sen

                                 👉 MEVLÂNÂ👈

🌼🌼🌼

O Yağız'dı. Tekrar su isteyince yedek bardağa koyduğum suyu içirdim. Elim titriyordu. Yıllarca birlikteydik. Aynı sınavlar için endişe duyup destek olmuştuk birbirimize. İlk kadavra çalışmamızda ikimizde bayılmıştık. Kan almayı birbirimizde öğrenmiştik. İlk sevinçlerimiz birlikte ilk hüznümüz birlikte yaşamıştık. O benim dostumdu. Beş yılımın dert ortağıydı. Ama şimdi hastam.

Maskesini geri takınca gözümden akan yaşı durduramadım. Onu tanıyamamıştım. Ya ben orada olmasaydım? Ona ne olurdu kim bilir? Bir dostumu kaybetmiştim başka bir dostumu daha kaybedemem. Buna nasıl dayanırım?

Geri çekilirken maskesini çıkardı. " Üzülme ufaklık. İyiyim ben. Sağ olsun doktor iyi iş çıkarmış." muzipçe söylediği şeye tebessüm ettim. Haklıydı o iyiydi. Yanda duran tekli koltuğa oturdum. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. " Bırak şakayı. Sen nasıl bu hale geldin onu anlat. İki yerinden bıçaklanmışsın Yağız."

Memnuniyetsizce gözlerini kapattı. O olayı yeniden yaşıyordu sanırım. Sıkıntılı sesiyle konuşmaya başladı. " ufak bir tartışma diyelim." deyince inanamaz gözlerle ona baktım. İki yerinden bıçaklanmanın sebebi ufak bir tartışma olamaz.

Bakışlarımdan inanmadığımı anlayınca nefes verip konuşmaya devam etti. "Gasp. Oldu mu?" Hayretler içinde kaldım. Bir insan nasıl bu kadar gözü dönmüş olabilirdi. Onun eşyasını hırsızlıyordu. Bu da yetmezmiş gibi onu yaralıyordu. Bu nasıl bir işti böyle?

" Ağrın yok değil mi? İyi misin?" diye sordum. Canı çok yanıyor olmalıydı. " İyiyim. Ağrım o kadar da çok değil. Zaten yaram derin değildi. Bir kaç güne daha iyi olur. Solunumum şimdiden düzeldi baksana?" diye cevapladı beni. Hasta doktor olunca başka oluyormuş? Söylediğine kahkaha attım. "E o zaman doktorlara gerek kalmadı. Kendinizi iyileştirebilirmişsiniz Yağız bey. Ben hocama söyleyeyim de hiç zahmet etmesin." alayla söylediğim şeyi o ciddiye almıştı. " Bence de söyle. Diğer hastaların onlara daha çok ihtiyacı var." dedi. " Saçmalama istersen. Solunumun hala düzensiz. Dinlen ve o maskeyi ağzına tak. Çok konuştun" dedim sinirli çıkan sesimle. O bir şey diyemeden yanımdaki telefon ötmeye başladı. Hasta gelmişti. Odayı terk edip hızlı bir şekilde acil bölümüne geçtim.

Gördüğüm manzara olayın dehşetini ortaya koyuyordu. Ambulanslar peş peşe geliyordu. İntörnlere müdahale yapma izni vermişlerdi.

Yeni gelen ambulanstan sedyeyle getirilen hastanın yanına gittim. "45 yaşında erkek. Zincirleme kaza. Kalbi bir kez durdu. Araçtan savrulmuştu. Kaburgalar kırık. Nefes almakta zorluk çekiyor." adamın dediklerini dinledikten sonra müdahale odasına aldık. Ona müdahale etmeye başlayınca durumunun ne kadar ciddi olduğunu fark ettim. Hocamı çağırdım. Ters bir şeyler yapmak istemiyordum. Tahmin ettiğim gibi iç kanaması vardı. İç kanamanın nerede olduğunu bilemiyorduk maalesef. Hocamız röngen çelmemizi söyledi. Röntgen sonucuna göre anevrizması vardı. Ne yazık ki patlamıştı. Aort damarı kan sızdırıyordu. Acil ameliyata alınmazsa yaşayamayacaktı. Kalp ve damar cerrahları da bizim düşündüğümüz gibi olduğunu söyledi ve acil ameliyata aldılar.

Bu Benim Dünyam (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin