LoW 72

1.4K 116 219
                                    

Multimedya : T-Ara - Cry Cry Mv (Drama Ver.)

SAVAŞIN LORDLARI 72. BÖLÜM

"Ben gönüllüyüm Başçavuş!"

Kapalı salonda Binbaşı Choi KangTa'nın sesi yankılanmıştı. Herkes yavaşça açılıp büyük komutana geçmesi için yol verirken Kim Sa A durup lordunun gözlerinin içine baktı. O an onu çok özlediğini hissetmişti. Sabahın, o ismi kaçırmış olmanın berbat anının ardından ne kadar zaman geçmişti böyle? Ne kadar özlemişti de onu karşısında görmek yüreğini böyle titretmişti. Kadının koyu göz bebeklerinden hüznün rüzgarı geçti. Ancak ona çok yakından bakanların fark edebileceği gizlilikte bir hüzündü bu. Ve Choi KangTa fark etmişti, metrelerce uzakta olsa da hep fark edecek kadar yakındaydı.

İnce bir tebessüm belirdi adamın karakteristik yüzünde, güven veren bir tebessüm.

Kim Sa A gördüğü manzara karşısında başını eğip derin bir nefes aldı. O sırada KangTa ceketini çıkarmış üstün körü bir yere bırakmıştı bile. Minderde dövüşecekleri için ayakkabısını da çıkarıp köşeye koydu. Kazağını da tek hareketle çıkarıp ceketiyle aynı köşeye fırlattı. Kısa kollu beyaz t-shirtle kalmıştı. Bedenine yapışan beyaz kumaş, göğüs ve karın kaslarını gözler önüne serer olmuştu.

İkili minder üstünde karşı karşıya kalınca A Takımı'nın tamamı etraflarına toplanmış yüzyılda ancak bir defa olacak bir doğa olayını izliyormuş gibi dikkat kesilmişlerdi. Kim Sa A ve Choi KangTa ise diğer herkesten daha dikkatli olarak birbirlerini izliyorlardı. İkisi de her an hareket etmeye ve karşıdan gelecek bir hareketi engellemeye hazır gard almış halde ufak adımlarla çember çizerek birbirlerini tartıyordu.

Yavaş ve temkinli adımlarla bir süre daha sürdü bu. Birbirlerini kollayarak minderin etrafında bir tam tur atmışlardı. Mulan da Komutan da yıllardır beraber dövüşüyorlardı, Mulan'ın öğrendiği her şey Komutan'ın kontrolünde olmuştu. Bu yüzden bu kavga ikisi için kendine karşı dövüşmek kadar karmaşık geliyordu. Hangi taktiği kullanacaklarını, nasıl hamle etmeleri gerektiğini etraflıca düşündüler. Gardı düşürmeden.

KangTa komutanları olarak izleyen askerlerin neyle karşı karşıya olduklarını anlamalarına emin olmalarını istiyordu. Bu temkinli adımların ve Başçavuş Kim Sa A'yla dövüşmeden önce birbirlerine karşı neden aceleci olmadıklarının iyice anlaşılması önemliydi. Sordu. "Karşındaki senaryoyu biliyorsa ne yapılır?"

"Doğaçlama yapılır." KangTa'nın sorusunu cevaplayan Kim Sa A'nın yüzünde soğukkanlı bir sakinlik vardı. Doğaçlama tiyatro konusunda hiç de fena sayılmazdı. Çok beklemeden KangTa'nın üstüne yürüdü. Her yüz hareketini tanıyan bir adama karşı aklından geçenleri saklamak için tek bir mimik bile oynatmaması gerektiğini biliyordu. Büyük ve hızlı adımlarla yaklaşan Kim Sa A avuç içi yukarı bakan yumruğunu dikine KangTa'nın karnına savurdu. Çok temel bir hareketti, hatta çocuklara öğretirken bile başlanan teakwondo poomsaenin bir parçasıydı.

Bu yüzden Komutan'ın, kızı bileğinden yakalaması kolay oldu. Ancak yakalamasıyla nasıl bir tuzağa düştüğünü anlaması bir olmuştu. Anlamıştı ama kurtulacak vakti yoktu. O an Sa A, Komutan'ın kendisini tutan bileğini sıkıca kavrayıp ellerini kilitledi ve kendini adamın bacakları arasından kaydırıp diğer tarafa attı.

KangTa için sağ kolunun bu şekilde Sa A tarafından kavranıp altından ters yöne çekilmesi üzerine, Sa A'nın çektiği yöne doğru vücudunu serbest bırakıp takla atmaktan başka çare kalmamıştı. Kolunun kırılmaması için hızla yerden sıçrayıp ayaklarını serbest bıraktı. Sa A'nın arkadan kuvvetle çekiyor oluşunun da etkisiyle ikisinin de sırtı aynı anda yere değdi, KangTa'nınki sert olmuştu. Ve ancak o dönüşün oluşturduğu ivmeyle kızın hapsinden kurtulmuştu.

Savaşın LordlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin