SAVAŞIN LORDLARI 37. BÖLÜM
Yazılı olmayan bazı kurallar vardır; herkes bilir ve gereğini yapar. Yan bakışın meydan okuma belirtisi, omuz atmanın da kavga sebebi olması gibi... İş dünyasında da bu böyledir, bir kere yan baktıysan sonu gelmez. Muhakkak bir yerde omuz atacak kadar da ileri gidilir. KangTa ve ekibi, çoktan Jung Jiyong'un çetesine yan bakmaya başlamıştı bile. Sadece o mafya bozuntusunun bundan haberi yoktu.
Talimat KangTa'dan gelince itiraz etmeden kabul eden Lee WooHyun, "Ocean Group bilişim yatırımları bende. O şirketi gürültü çıkarmadan alabilirim" dedi her zamanki iş bilir tavrıyla. "Bedeli neyse de öderim ancak rakamı özenle seçmem gerek. Sırf almak için ederinden fazlasını teklif edersem dikkat çeker. WooBin veya Başkan, birisi muhakkak altında bir iş olduğunu anlar"
Charmander, aklına gelen şeyi sormak için yanında oturan WooHyun'a döndü. "Sizin banka kredi verirse iflası durduramaz mıyız? Satış durursa Sam'in alacağı bir şey kalmaz ortada"
"O durumdaki bir şirkete kimse kredi vermez, Ocean Bank benim talimatımla kredi verirse çetenin dikkati üstümüzde olur." Diyerek açıklama yapan WooHyun, KangTa'nın fark edilmemeliyiz talimatına uygun davranmaya çalışıyordu.
"WooHyun, bugün şirket sahibiyle görüş. Almak istediğini belli et."
KangTa bunları söyledikten sonra saatine bakan genç adam, "Bugün olması zor" dedi sıkıntıyla. "Programım dolu"
Ancak itiraz kabul etmek istemeyen Komutan, "Bugün olsun WooHyun" derken ciddi bir ses tonu kullanmıştı. "Bugün veya yarın muhakkak olsun. Hızlandırın, beklemek istemiyorum" dedikten sonra masadan kalktı.
WooHyun da KangTa'nın yaptığı gibi ayağa kalkmıştı, Komutan'ın tam karşısına dikildikten sonra ceketinin tek düğmesini ilikleyip gözlerinin içine baktı. "Emredersin Patron"
Sakin bir ses tonuyla kurmuştu bu cümlesini, ne KangTa'yı kızdıracak bir ima, ne de kıracak bir tavır göremezdi kimse. Komutan çıktıktan sonra ceketinin ön düğmesini açıp kalktığı sandalyesine oturdu. Otururken Kim Sa A ile göz göze geldi, kadının ifadesindeki ciddiyeti fark etmişti. Komutan'ın karşısına dikilince kadının radarına girmişti anlaşılan. Gözlerinden bile okunuyordu, Komutan'a gelmeden beni geçmelisiniz diyordu sanki. Ne cüretse!
Ortamın sessizleştiğini görüp bu şimşekleri dağıtmak için Sam'in dosyasını açan Charmander, "Adamın akladığı paraya bak, bu uyuşturucu ve kumar işinde çok para var" diye söylendikten sonra, şakaya vurup, "Para varsa bu alemde sizin de olmanız lazım Richie?" dedi sırıtarak.
Arkadaşının bu sorusuyla gülen genç adam, "Biz bu kadar küçük işlerle uğraşmıyoruz dostum, vakit yok."
"Doğru, kendileri direkt banka kurmuşlar. Artık herkesi soyuyorlar." Küçümseyen bir ifadeyle söylenen Kim Sa A, koltuğunda arkasına yaslanmış korkusuz bakışlarını Ocean Group veliahtının üstüne dikmişti.
Bunları duyunca içinde öfkenin en yakıcı halinin yer ettiği bakışlarını kadına çeviren genç veliaht, sinirle yarım bir gülüş attı. Yüzüne karşı böyle bir şeyin söylendiğine inanamıyordu!
O sırada panikle "Tianshi" diye fısıldayıp arkadaşının kolunu tutan Kate, meselenin daha da büyümesinden endişe etmişti. Çok geçmeden endişesinde haklı olduğunu görecekti.
Kolunu çekip göğsünde birleştirdikten sonra, "Tabi ki küçük işlerle uğraşmayacaklar. Bankalardan bahsediyoruz, zaten en büyük suç örgütüne sahipler"
Charmander araya girmek istedi, tam öne çıkıp konuşacaktı ki Lee WooHyun önce Sa A'ya tepeden bir bakış attı, ardından arkadaşını kolundan tutup araya girmesini engelledi. "Hanımefendi doğru söylüyor Char" dedi samimiyetsiz bir ses tonuyla. "Biz küçük işlerle uğraşmayız, ama bu kurala rağmen oturmuş küstah bir yabancıyla ne konuşuyorsam..." Genç adam bu sözlerinin ardından öfkeli bir nefes verip ayağa kalktı. "Bir katille bunları konuşmak benim hatam" Sa A'nın kendisine ters ters bakan koyu gözlerine bakıp, "Zaman kaybı" diye söylendi ve odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın Lordları
AcciónSiyah Porsche'un hızı 200'ü bulmuşken 89. otoyolun batısındaki eski köprüye yöneltmişti. Sürücü koltuğundaki kadın, köprünün sonunda kendisini bekleyen tehlikenin farkındaydı ama girmekten başka seçeneği yoktu. Yaklaşık 250-300 metre arkasında, kend...