SAVAŞIN LORDLARI 71. BÖLÜM
Sa A'yla birlikte yirmi sekizinci kattaki 2 nolu toplantı odasında hazır bekleyen ekibinin başına geçen KangTa, uzun uğraşlar sonunda elde ettikleri ses kaydının dinleneceği toplantıyı başlatmıştı. Duvarında boydan boya büyük bir led ekranın olduğu odada ortadaki dikdörtgen beyaz büyük masadan başka bir şey yoktu. Kaydın dinlenmesi için masaya kurulan sistemin başında Charmander ve Kate duruyordu. Masanın diğer ucunda baş köşede KangTa, solunda da WooHyun yerini almıştı. Komutan oturması için Sa A'ya sağ yanındaki koltuğu işaret etti. Kız ayakta durmayı seçmişti.
Buna takılmayan KangTa başıyla Charmander'e kaydı başlatması için onay verdi, o sırada önünde konuşmaların yazılı dökümü olan 200 sayfalık dosyayla ilgileniyordu. Dört saatlik yoğun görüşmeler sonunda üstünde çalışacakları tuğla gibi deşifre dosyası oluşmuştu. Konuşmaların yazılı haliyle birlikte toplantıya katılanların resimleri ve kısa bilgileri de eklenmişti hazırlanan sunumun içine.
Charmander'in üstünde bir çok düğme bulunan aletin güç butonuna bastıktan sonra elini dokunmatik panelde biraz yana kaydırıp önündeki kağıttan da kontrol ederek ilk diyaloğun başlayacağını üçüncü dakikaya kadar ilerletti kaydı. Dosyada yazana göre kayıt Jung Jiyong ve adamları arasında oluşan rutin bir konuşmayla başlıyordu ancak Sa A'nın bekleyecek sabrı yoktu. Birkaç adımda aradaki mesafeyi kapattığı gibi makinenin başına geldi. Charmander'in az önce kaydı yavaşça ilerlettiği ekranda şimdi kendisi parmağını hızla hareket ettirip imleci son dakikalarına kadar çekti.
İki hacker da Sa A'nın bu ani hareketine şaşırsa da KangTa kızın geceden beri son görüşmeye takılı kaldığını biliyordu. Sesini çıkarmadı, elini hafifçe kaldırıp Charmander ve Kate'e karışmamalarını işaret etti. Komutan da son gelen o önemli konuğun kim olduğunu merak ediyordu, dinlememişti henüz.
Sesler duyulur duyulmaz masadaki herkes önlerindeki dosyanın son sayfalarını çevirmişti. Konuğun 97'de Çin'e göç etmiş bir Koreli olduğu yazıyordu. Toplantı sırasında ona gösterilen üst düzey ilgi ve saygı sözü dinlenen biri olduğunu göstermişti. Man Deok isimli ellilerinin ortasındaki adam Jung Jiyoung ve ekibini küçümser bir tonda başlamıştı konuşmasına.
- Yun Huang'ın ölümüyle tüm Asya yükselmenizi kimsenin önleyemeyeceğini düşünürken darbe yemeye başladınız.
- Bizden güçlü kimsenin olmadığını siz de biliyorsunuz Efendi Man. Yıllarca bizden parça koparmaya çalışanlar oldu ama asla güç kaybetmedik.
- Gücünü yükseltemiyorsan kaybetmeye başlamışsındır Jiyoung-ah...
Man Deok ve Jung Jiyoung konuşmalarına içecek servisi yüzünden ara vermişken, KangTa Amerika'da Jullian'dan Yun Huang'ın ölümünü haber aldıkları anı düşündü. Tüm bu keşmekeş orada başlamıştı ve işte şimdi sadece bölgenin değil Asya'nın suç liderliğine oynayan bir ekibe karşı savaştaydılar.
-Bize düşmanlık etmeye kalkan herkesin hakkından geldik.
-Peki şimdi üstünüze gelen baskı? Kaynağını bulabildiniz mi?
-Devlet kaynaklı olduğunu duyduk...
Man Deok'un güldüğü duyuldu.
-Devlet dediğin kadrolardır. Kimin kadrosu bu baskıya niyetlenmiş?
-Eski usulcüler. Dağınık olsun bizim olsun diyenler.
-Yıllardır yer altını birleştirip tüm dengelerini elimizde tuttuğunuzu görmemiş mi bunlar?
Sesi artık sinirli çıkıyordu
-Yeri yerinden oynatmaya kalkan kimse bulun cezasını kestirin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın Lordları
AcciónSiyah Porsche'un hızı 200'ü bulmuşken 89. otoyolun batısındaki eski köprüye yöneltmişti. Sürücü koltuğundaki kadın, köprünün sonunda kendisini bekleyen tehlikenin farkındaydı ama girmekten başka seçeneği yoktu. Yaklaşık 250-300 metre arkasında, kend...