LoW 23

2.3K 190 63
                                    

SAVAŞIN LORDLARI 23. BÖLÜM

KangTa ve sorguya aldığı esirini depoda bıraktıktan sonra Sa A, WooHyun'ın sürdüğü arabaya binmiş, kafasını arkaya yaslamışken nihayet günün bitecek olmasına seviniyordu. Akşam çıkardıkları olayların yorgunluğunu atamamıştı henüz. Kaslarında biriken laktik asit uykusunu getiriyordu. Kafasını iki yana sallayıp elini saçlarından geçirdi uykusunu dağıtması gerekiyordu. Bu kendini beğenmiş şeyin yanında uyuklayamazdı, belki de çoğu kişiye yaptığı gibi umursamayıp uyumalıydı ama yapmadı. Araç ana yola çıktığında iyice hızını arttırmıştı. Sa A hiç şikayetçi değildi, hız ibresi ne kadar zorlanırsa o kadar çabuk ulaşırdı evine ve tabi yatağına.

Öte yandan şoför koltuğundaki WooHyun son birkaç günün muhasebesini yaparken gelecek günler için de planlarını zihninden geçiriyordu. Ayağının altındaki hız pedalına biraz daha yüklenirken aklına günler önce kendisini takip eden aracın Kim Sa A tarafından yok edilmesi geldi. Öylesine hızlı ve kusursuz kurulmuş bir plandı ki etkilendiğini itiraf etmeliydi. "Kaç yıldır KangTa'yla birlikte çalışıyorsun?" Sonunda merakına yenilip sormuştu aklındaki soruyu

Gözlerini açıp, kafasını dayadığı koltuğun ucundan kaldıran Sa A duyduğu soruyla oluşan şaşkınlığını sesine yansıtmayıp "Eğitim günlerinden beri. 15 yılı geçmiştir herhalde" dedi. O kadar uzun yıllar olmuştu ki saymıyordu artık.

WooHyun aldığı cevapla Sa A'nın da çocukluktan eğitilenlerden olduğunu anlamıştı ve nedense buna hiç şaşırmadı. Daha önce onlarla karşılaşmamıştı ama bu programda kız çocuklarının da eğitildiğini biliyordu. Gerçekten farklılarmış diye düşündü. Bugünkü işlerini ne kadar çabuk ve sorunsuz hallettiklerini düşününce ve yetenekli diye de ek yaptı gözlemlerine. "Ülkeye yeni geldin değil mi?" WooHyun zihnini tekrar kontrol etti ve daha önce hiç Kim Sa A ismini duymadığına emin oldu. Zaten garip bir isimdi ölümü andırıyordu, duyduysa hatırlamaması imkansızdı.

"Evet"

"Peki, neden geldin?" WooHyun merak ettiğini dimdik sorma huyunu arada bir gösterirdi ve şimdi o anlardan biriydi. Ancak Sa A daha fazla kendi hakkında konuşmak istemiyordu. Bay Lee'nin sorusuna cevap vermek yerine "Peki sen" dedi "Ne zamandır bu işin içindesin?"

WooHyun hafifçe gülümsedi "Kendimi bildim bileli" dedi. Abartmıyordu. Doktoru, okul öncesi hocalarından biri, ilkokuldaki hocalarından biri, İngiltere'de okuduğu lisedekilerden bir kaçı, o günlerde gittiği kursların hocaları, hepsi. Hepsi Komutan Lee'nin kendi etrafına yerleştirdiği eğitmenlerden oluşuyordu. İlkokuldan beri yanına yerleştirilen hocaların teşvikiyle özel nitelikli kitaplar okutuluyor, ortaokuldan sonra savunma sanatlarına yönlendirilmesi sağlanıyor ve en sonunda İngiltere'de Teğmen Park Hyomin'in uyguladığı özel programla neden seçildiği, hedeflerinin ne olduğu anlatılıyordu. Her şey olurken içinde olduğu özel durumu ancak lisede Lee WooHyun'a açıklanmıştı, o saatten sonra geri dönüşü yoktu. Genç çocuk itiraz etmeden kabul etmişti. Tüm bunlar babası ve diğer yakın çevresinden saklanırken Lee WooHyun devletine bağlı, güçlü ve özel bir iş adamı olarak yetiştirilmişti. Sonrasında Hyomin sayesinde Choi KangTa'yla çalışmış ülke içindeki tüm dengelerin sinir uçlarına değebilecek güce ulaşmışlardı.

Sa A aldığı cevapla böyle bir üst sınıf aile veliahtının neden ve nasıl çocukluğundan beri bu mücadelenin içinde olduğunu merak etmişti ama sormadı. Kendisine de bu sorunun yöneltilmesini istemiyordu. Onun yerine, "Yeraltında neden bu kadar rahat dolaşıyorsun?" diye sordu. "Tanınmak sorun değil mi?"

"Niye tanısınlar ki Suzy miyim ben?" WooHyun gözünü yoldan ayırmadan bunları söylemişti ama Sa A'nın bakışlarını üstünde hissedince ona döndü. Dediğini anlamamış gibi bakıyordu. Adam hayretle, "Ne? Suzy'i tanımıyor musun?" diye sordu.

Savaşın LordlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin