Multimedya: Ha:tfelt - Iron Girl
SAVAŞIN LORDLARI 52. BÖLÜM
Kim Sa A'nın arkasından yaklaşan çete üyesini fark edince silahına davranan WooHyun, ateşleyecek açıyı bulamadığı için müdahale edememişti. Adam, o saniyelik kısacık anda hamlesini yapınca kızın suratındaki her mimikte acı ortaya çıkmıştı.
Hızla aradaki mesafeyi kapatıp Sa A'yla birlikte yere çöken WooHyun, kadını düşmeden kolları arasına aldı. Kucağına bilinçsiz bir şekilde yığılan genç kadına endişeyle bakıp "Sa A!" diye seslendiğinde tabancasını arkadan saldıran adama çevirmişti. WooHyun sol eliyle kızın başını tutup kendine yaslarken KangTa iki el ateş etmişti bile. Öfkeyle tetiğe basan Komutan, Sa A'ya bunu yapan adamı delik deşik etmişti.
Komutan'ın gerekeni yaptığını fark edince tabancasını da bırakıp elini Sa A'nın yüzüne götüren WooHyun, "Sa A beni duyuyor musun?" diye sordu kısık sesle. Korkudan kaşları çatılmıştı. "Sa A cevap ver..." Kızın boynundaki sol elini çekip kan olup olmadığını kontrol etti. Başına darbe alıp almadığını görmemişti, kan da görünmüyordu. Sonra tekrar korkuyla kızın yüzüne dokunup saçlarını geriye attı, nabzını ölçmek için elini yavaşça boynuna götürdü.
Koşup gençlerin yanına gelen KangTa endişeyle elini kızın sırtına koyup "Kendinde değil mi?" diye sordu ve kucağına almak için davranıp, "Buradan çıkarılım" dedi etrafa bakarak.
Komutan, Sa A'yı almak için iki eliyle birden kızı tutmuştu ki, WooHyun buna fırsat vermeyip tek hareketle kızı kucağına aldığı gibi ayağa kalktı. Dokundurmamıştı.
Sa A'yı kucakladığı gibi çıkışa götüren genç adamın arkasından bakıp şüpheyle süzen KangTa gariplik sezse de buna takılmamaya çalıştı. İki eliyle silahını kavrayıp WooHyun'ın arkasını kollamak için etrafı kontrol etti. Gelen giden yoktu. Adımlarını hızlandırıp önüne geçti, kapıya yaklaştıklarında eliyle arkasında durmasını işaret edip, çıkışı kontrol etti. "Araban yakında mı?"
WooHyun, huzursuzlukla Sa A'nın yüzüne bakıp, uyanmasını dilerken gelen soruya, "Karşıda, ağaçların içinde" diye cevap verdi. Sa A'nın gözlerini açmadığı her saniye kalbi kan değil korku pompalıyordu sanki. Öfke, acıma ve üzüntü de eklenince etrafındaki çatışma ortamından tamamen kopmuştu. Sadece kollarındaki kadını güvenli bir şekilde hastaneye ulaştırmayı diliyordu.
KangTa'nın korumasında, hızla arabaya doğru ilerlediler. Yaklaştıklarında KangTa'nın, WooHyun'ın cebindeki anahtarı almasına gerek kalmadan, arabanın elektronik anahtarla açılması sebebiyle, arka kapıyı Sa A için açmıştı. WooHyun, deminden beri olduğu gibi kızın yanından ayrılmamaya kararlıydı. Arkaya geçip başını dizinin üstüne koydu ve omuzlarını tuttu.
KangTa da zaman kaybetmeden şoför koltuğuna geçmişti. Motoru çalıştırmak için vites kolunun üstündeki butona basarken, kulaklığına dokunup mikrofonu açtı. "A Takımı, geri çekilebilirsiniz. Mulan'ı aldık çıkıyoruz."
Lacivert Mercedes'in gaz pedalına yüklenen KangTa, cebini kontrol edip telefon aradı. Yoktu. "Telefonun yanında mı?"
"Evet, panelden kullanabilirsin Komutan"
WooHyun'ın hatırlatması üzerine dokunmatik ekrana ezberinde olan numarayı tuşlayan Komutan, beliren "Park Hoca" ismine takılmadan, aramayı çevirdi. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen kısa bir çalıştan sonra açılmıştı. "Sekreter Park, batı yakasındaki hastanede oda hazırlansın, bir hasta getireceğim. Kadın, 29 yaşında. Operasyonda baş boyun bölgesine darbe aldı. Kafa travmasından şüpheleniyorum. Bilinci birkaç dakikadır kapalı, nabzı yavaş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın Lordları
AcciónSiyah Porsche'un hızı 200'ü bulmuşken 89. otoyolun batısındaki eski köprüye yöneltmişti. Sürücü koltuğundaki kadın, köprünün sonunda kendisini bekleyen tehlikenin farkındaydı ama girmekten başka seçeneği yoktu. Yaklaşık 250-300 metre arkasında, kend...