thank you

473 61 132
                                    

Jinyoung yemeği masaya koyup gülümsediğinde Yugyeom'a gerginlikle baktı. "Şey..." Kunpimook Yugyeom'un kafasına vurdu. "Yugyeom bakıp durmasana! Utandırıyorsun beni. Aptal." Yugyeom derin bir nefes alıp gülümsedi. "Idolümle tanıştım..." Bambam alnına vurdu. "Yok artık." Jackson mırıldandı. Hyunjin ve Jinyoung gülmeye başladılar. "Yugyeom-ah, yemeğin." Yugyeom güldü. "Kendimi güvende hissediyorum! Normalde Jackson hyung beni öldürecek diye korkarım." Jackson Hyunjin'e bir parça ekmek verdikten sonra Yugyeom'a baktı ve gülümsedi. "Yani...eninde sonunda buradan çıkacaksın." Yugyeom yanaklarını şişirdi ve Jinyoung'a baktı. "Can güvenliğim yok." Jinyoung güldü ve Jackson'ın koluna elini koydu. "Eminim kendini kontrol eder." Jackson gülüp göz devirdi. "Şimdiye kadar onu öldürmedim."

Bambam'in gözü Jinyoung'un eline takılmıştı. Sevgililersevgililersevgililersevgililer "Bam? İyi misin?" Yugyeom gözünün önünde elini sallayınca Kunpimook başını sağa sola salladı. "Pardon daldım. Yoruldum bugün biraz." Yugyeom başını sallayıp gülümsedi ve yemeğini yemeye devam etti. "Hyung çok güzel olmuş!" Jinyoung gülümsedi ve başıyla Hyunjin'i gösterdi. Tabağı çoktan bitmişti ve babasından bir iki parça çalıyordu. Jackson gülümseyip tabaklarının yerini değiştirdi ve ona göz kırptı. "Ahh Jackson ne çabuk yemişsin! Ben gidip biraz daha koyayım." Jinyoung mutfağa gittiğinde Hyunjin kıkırdadı. "Anlamadı." Yugyeom onlara gülümsedi ama Kunpimook'a baktığında yüzü soldu ve yemeğine döndü. Jackson bunu fark etmişti. "Yuggy, neler yapıyorsun? En son Japonya'ya gitmiştin." Yugyeom başını sallayıp gülümsedi. "Bir sürü yeni çocuk var! Herkes evlat edinmek istiyor hyung bu harika!" Kunpimook'a göz ucuyla baktı. Kunpimook, Hyunjin'le konuşuyordu. "Aptal." Mırıldandı.

Jinyoung elindeki tabağı Jackson'ın önüne koydu ve yerine oturup derin bir nefes aldı. "Baba." Hyunjin fısıldadı. Jackson ona baktı. Hyunjin Jackson'ın kulağına yaklaşıp fısıldadı. "Tuvalete gitmem gerekiyor." Jackson başını sallayıp yavaşça kalktı ve elini ona uzattı. Yugyeom Jinyoung'a döndü. "Hyung sen, çocuğun yok değil mi?" Jinyoung başını sağa sola salladı. "Anaokulundaki çocuklar benim gibi zaten." Güldü. "Benimle geçirdikleri zaman aileleriyle geçirdiklerinden fazla. Hem iki ablam var, yalnızlık çekmediğim için hiç düşünmedim." Kunpimook başını salladı. "Peki bir...sevgili falan?" Jinyoung güldü. "Ahh aslın-" "Kunpimook! Arabadan çantayı getirebilir misin?" Kunpimook kalktı. "Uzun zamandır yapmıyordu." Yugyeom derin bir nefes aldı. "Jackson hyungun ona kızdığını zannettiği günden beri yapıyor." Jinyoung  onlara baktı. "Özel değilse..." Yugyeom başını sağa sola salladı. "Jinnie altına yapıyor. Normalde asla yapmaz ama...bazen oluyor işte nedenini bilmiyoruz." Jinyoung başını sallayıp yemeğine baktı. Hyunjin dikkat çekmeye mi  çalışıyordu?

Jackson ve Hyunjin yerlerine döndüğünde Hyunjin sessizdi. Jackson ona bakıp derin bir nefes aldı. Yüzü düşmüştü. "Hyunjin? Ne oldu bakalım?" Jinyoung'un ona sora sorduğunu duyunca yavaşça sandalyesinden inip onun kucağına oturdu. Kulağına uzanıyordu ama Jinyoung başını sağa sola salladı. "Onlar merak etmez mi? Baban kulağıma bir şey fısıldasa merak etmez miydin?" Hyunjin başını salladı. "Ederdim." Fısıldadı ve ellerine baktı. "Altıma yaptım...a-ama bilmeden!" Jinyoung başını salladı. "Sorun değil." "Y-yemek yüzünden." Fısıldadı. "Yemek çok güzeldi o yüzden kalkıp gitmek istemedim." Jinyoung tekrar başını salladı. "Kim senin kadar tutsa kaçırırdı değil mi?" Kunpimook güldü. "Hmm, aptal Yugyeom da yapıyor bazen. Hem de tutmadan." Hyunjin kıkırdadı. "Aptal Yugyeom." "KUNPIMOOK SANA YÜZ KERE DEDİM Kİ ÇOCUĞUN ÖNÜNDE BENİ ŞÖYLE ÇAĞIRMA!" Kunpimook kahkaha attı. Jackson gülümseyip göz devirdi. "Ben de bunları söyledim ama illa Jinyoung'dan duyacaksın değil mi?" Saçlarını karıştırdığında Hyunjin güldü ve kafasını Jinyoung'un boynuna gömdü.

Hyunjin orada uyuyakalınca ve asla Jinyoung'u bırakmayınca Jinyoung Bambam ve Yugyeom'u geçirmek için kapıya gitti. "Dikkatli gidin olur mu? Eve gidince bana veya Jackson'a mesaj atın." Yugyeom gülümsedi ve başını salladı. "Ahh Jinyoung hyung annem bile güvende miyim diye bu kadar merak etmiyor. Hem Yugyeom sürecek kesin öldük." Yugyeom göz devirdi. "Seni kim niye merak etsin gerizekalı." Ceketinin önünü ilikleri. "Görüşürüz." Jackson, Jinyoung'un arkasında aniden belirince Yugyeom yerinde zıpladı. "Görüşürüz!" Arabaya bindiklerinde Kunpimook mırıldandı. "Yakışıyorlar. Çocukla falan." Yugyeom göz devirdi. "Ağzını bile açma Bambam." Gaza bastı.

Jinyoung kapıyı kapattı ve Hyunjin'i yatak odasına götürdü. Üstünü örtüp gece lambasını açtı ve aşağı indi. Jackson'la birlikte mutfağı toplarken Jackson mırıldandı. "Bıraktı mı..? Hayret..." Jinyoung gülümsedi. "Sorun yok. Hallettim. Sen de yat hadi." Jackson başını sağa sola salladı. "Yardım ediyorum ya." Jinyoung gülüp elini Jackson'ın omzunda koydu. "Bence bugün yeterince yardım ettin Jackson." Jackson ona bakıp gülümsedi. "Öyle mi diyorsun?" Jinyoung başını salladı. "Hadi, uyu." "Sen?" Jinyoıng koltuğu gösterdi. "En sevdiğim yer." Mırıldandı. Jackson gülüp göz devirdi. "Bence yatağa gelmelisin." Jinyoung bulaşıkları kaldırırken başını sağa sola salladı. "Tehlikeli bölge." Mırıldandı. Jackson tezgaha yaşlanıp gözlerini ona kenetledi. "Jinyoung-" "Sakın konuşma, sarhoş değilsin. En azından sarhoştu da böyle şeyler söyledi demem için bir kanıta ihtiyacım var." Jackson göz devirdi, Jinyoung onu resmen dalgaya alıyordu. Ona birkaç adım yaklaşınca Jinyoung biraz geri çekildi. "Jack-" "Jinyoung sadece bana izin ver." Jinyoung'un kalçası tezgaha dayandığında Jackson ellerini onun belinin iki yanına koydu. Ve hafif eğildi. "Jackson lütfen, sad-" "Bay Park...u-uyuyamadım." Jinyoung, Jackson geri çekilirken ona baktı. "Geliyorum Hyunjin." Hyunjin geri odaya gidince Jinyoung derin bir nefes aldı. Jackson yanağını ısırmış Öyle de duruyordu. Jinyoung uzanıp onun yanağını öptüğünde gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Teşekkür ederim." Mırıldandı. Kendisi de Jackson da bu teşekkür duvarlar için mi yoksa yanında olduğu için miydi bilmiyordu ama ikisi de uzun süre düşünmedi. Jinyoung, Hyunjin'in yanına çıkınca rahatça nefes verdi. Kalbi gerçekten yerinden çıkacaktı.

~

LanBI SEYLER OLUYO

my dad is always busyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin