İstikamet Londra (Töre Mecburiyetim kitabı)

61. Bölüm: Sürpriz misafir

Angelina tek kaşını kavisli bir şekilde havaya kaldırarak Asmin'i tekrar baştan aşağı süzdü. Onun güzelliğini kıskandığına emindim fakat yine de kendini beğenmiş bir tavırla Asmin'e doğru yaklaşıp yüzünde sahte bir gülümsemeyle elini uzattı.

"Nice to meet you (tanıştığıma memnun oldum)."

Ardından kırık bir Türkçe'yle devam etti. "Ben Ezman sevgili,yani eski sevgili."

Eski Asmin olsa bu hadsiz kadını çiğ çiğ yer, saçını başını yolar en az bir iki çizik atardı o suratına ama bu Asmin bin parçaya bölünmüşçesine nemli gözlerle bakakalmıştı Angelina'nın havada asılı kalan eline. Bu Asmin benim eserimdi... benim ihanetimin eseri. İçim buz kesmişti. Sevdiğim kadının özgüvenini ben yıkmıştım.

Angelina'ya en soğuk ses tonumla "Eğer seni tanıtmak isteseydim tanıtırdım fakat o kadar bile değerin yok gözümde." diye yanıt verdim. O Türkçe konuştuğu için ben de Türkçe cevap vermiştim. Her ne kadar beni anlamamış gibi bir yüz ifadesi takınsa da beni anladığını biliyordum. Benden önce de Türk sevgilileri olmuştu. Bedenimi siper ederek aralarına girdim ve Dağ Çiçeğimi korumacı bir tavırla arkama alıp "Şimdi sevdiğim kadını ve beni rahat bırak!" diye atıldım.

"Kadın..." diye tekrarladı beni o kulak tırmalayan kırık Türkçe'siyle. Alımlı bir şekilde bana yanaşarak parmak uçlarını yakamda gezdirmeye başladı. "Come on, she is a nice girl, but you need a real woman." (Hadi ama, o hoş bir kız ama senin gerçek bir kadına ihtiyacın var).

İç sesimin "Hop dedik!" diye araya girmesiyle birden yana doğru savruldum. "Get your dirty hands off my husband!" (Kirli ellerini kocamın üzerinden çek!) diyerek öne atılan Küçük Berdelim'den başkası değildi. Şaşkınlık içinde baka kalmıştım. O dönmüştü! Eski Asmin geri dönmüştü.

İç sesim yine çok bilmiş bir tavırla "Buna bu kadar sevinmene şaşırdım doğrusu, hatırlasana sana Mardin'de neler etmişti." dediğinde düğün gecemizde öfkeyle duvağını kaldırıp gözlerimin içine baktığı o ânı hatırladım. İşte o an işlemişti o güzel gözleri içime. O an sevmiştim ben Küçük Berdelim'i farkında olmadan.

Tekrar bu âna döndüğümde Asmin işaret parmağını Angelina'nın göğsüne ittirerek hafif Türkçe bir aksanıyla patır patır İngilizce saydırıyordu. Bu kadar kısa bir sürede bu kadar iyi bir İngilizce öğrenmesine ayrıca hayran kalmıştım.

Asmin, "Kadın olmak bir erkekle bir yatağı paylaşmak değil, bir kalbi paylaşmaktır!" diyerek son noktayı koyduğunda içimden "Heyt be! İşte benim kadınım!" diye bir sevinç çığlığı atıyordum ki birden Asmin'in gül yapraklarının baskısını dudaklarımın üzerinde hissettim.

Daha ben ne olduğunu kavrayamadan öpmesini sonlandırıp elimi tuttu.

"Hadi gidelim sevgilim." dediğinde midemde uçuşan kelebeklerle onu itaatkâr bir şekilde takip ettim. Biz oradan uzaklaşırken ardımızdan deneme odasından çıkan Toni'nin sesi duyuldu. "Neler oluyor burada?" diye soruyordu Angelina'ya. Arkamı dönüp "Ah Toni neler olmadı ki... Asmin senin karına bir güzel haddini bildirip beni öptü." demek isterdim fakat o Angelina'nın yüzünü daha fazla görmemek için bunu yapmadım. Zavallı Toni bir bilse bana söylediklerini acaba daha durur muydu bu kadının yanında.