32. Bölüm

17K 761 3.2K
                                    

Keyifli okumalar...

Korhan dudaklarımdan dökülenleri duyduğunda afalladı ve bana saf şaşkınlıkla baktı. Emin olup olmadığımı sorgular gibi bir hali vardı. Emindim, ciddiydim. Onu özlemiştim, bunu tarif bile edemezdim. Kendime bile daha yeni itiraf ediyordum. Tekrar eskisi gibi bana dokunsun, ona dokunmayım istiyordum.

Onu hissetmeye ihtiyacım vardı.

Ellerimi onun gögsüne indirdim. Atan kalbinin üstüne avucumu yasladım. Nefesleri mi hızlanmaya başlamıştı?

" Hare sen iyi misin?" diye sordu tedirginlik içinde. Başımı usulca sallayıp ona daha da yakınlaştım.

" İyiyim, eğer sen de bana istediğimi verirsen daha iyi olacağım." Yükselip başını kendime doğru çektim. Dudaklarımı hemen kulağının arkasına, altına bastırdım. Nefesimi verip, tırnaklarımı sırtında gezdirdiğimde Korhan kasıldı. Dudaklarından ahlaksız bir küfürün çıktığını duydum. Neden direniyordu? Bedeni bana fazlasıyla tepki veriyordu ki, kendini zor tutmasına rağmen.

" Hare dur, ben gerçekten istediğini düşünmüyorum. Bana kırgınken olmaz. Şimdi uzaklaş benden, kendimi zor tutuyorum. Hadi bebeğim." Diyip beni kendinden itecekken ona izin vermedim ve parmak uçlarımda yükselip başını kendime doğru çektim. Ve dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım.

Korhan bana itaat etti ve teslim oldu.

Ellerini anın verdiği tutkuyla saçlarımın arasına daldırdı ve daha çok kendisine çekti beni. Boynuna iyice asılıp ona sürtünerek kucağına çıktım. Korhan iki elini de kalçamın tam altına koyup sertçe sıktı. Hem canım acımıştı hemde bu bana zevk vermişti. Bacaklarımı sıkı sıkıya onun beline doladım. Korhan etrafında dönerek beni boydan camın önüne yasladı. Ellerim onun yüzündeyken iki elimi avucunun içine alarak yukarı kaldırıp cama yasladı.

" Siktir! Sana öyle hasret kalmışım ki, bunun sonu yok. Beni köpeğin ediyorsun. Sen bana ne yapıyorsun Hare?" Acı çekiyor gibi yüzü kasılmıştı. Ondan bir farkım yoktu, şu an öyle bir andaydım ki onun bu ses tonuna dahi çıldıracak gibiydim.

Biz birbirimize ne yapıyorduk.

" Korhan, " dedim adını hırsla söylerken." Bana istediğimi ver. " ne hale gelmiştim? Belki sonrasında pişman olacaktım, kızacaktım kendime. Ama şu an kesinlikle tek istediğim onun içimde olmasaydı. Ben de can bulsun istiyordum.

Korhan tekrardan dudaklarıma dudaklarını yaslayıp öptükten sonra başını çekti. Ardından beni cama yaslayıp kendini de bana yasladı ve bir çırpıda üstündekinden kurtuldu. Ellerim üstümde ki tişörtü indirmek için havalanırken Korhan beni durdurarak buna izin vermedi. Elleri yavaşça belime indi, tişörtün uçlarını kıvırıp buz gibi parmak uçlarını sıcacık bel boşluklarımda gezdirdi hafifçe. Tenime aniden soğukluk geldiğinde hafifçe titresemde çabuk toparlayıp bunu ona belli etmedim.

Elleri durmadı, daha da yukarılara çıkmaya başladı usulca. Gözlerimi anlık kapatıp başımı daha ne kadar ittirebilirsem öyle ittirdim cama. Bir elini sırtıma çıkarıp, diğer elini sağ gögsüme yasladı. Dolgun gögsümün onun avucunun içinden bile taşıyordu. Alt dudağımında dilimi gezdirip dişlemeye başladım. Korhan aniden sertçe gögsümü sıktığında adını söylereyek inledim.

" Bu halin tapılası." Dedi Korhan büyük bir hayranlıkla. Gözlerimi aralayıp ona baktım. Beni izliyordu. Büyük bir hayranlıkla. Gözlerinin içine içine baktım. Daha da koyulaşmıştı göz bebekleri.

Ben ne kadar kötü haldeysem o da bir o kadar kötü haldeydi.

" Çıkar artık şunu Korhan." dedim hırçın bir tavırla. Neyi bekliyordu ki? Daha ne kadar hazır olabilirdik? Bacaklarım titremeye başlamıştı artık. Önümde Korhan olmasa yere yığılıcak kıvama gelmiştim.

HARE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin