Keyifli okumalar..
Uyuyan bir şeytanın kolları arasındaydım.
Şeytan uyandı.
Dört bir yanımı onun varlığı sardı.
O kadın tekrar, ikinci defa karşımdaydı. Ellerim titrerken, testi avucumun arasında sıkıca sıktım. Halim hiç hoşuna gitmemiş gibi kaşlarını tedirginlikle çatıp, bakışlarını yavaşça elime indirdi. Testi gördü. Dudakları şaşkınlıkla aralanırken bir adım attığında, bağırıp onu durdurdum.
" Dur orada! Evime giremezsin. Neden geldin? Ben o gün söyleyeceğimi söyledim. Senin bu deli saçmalıklarını dinlemeyeceğim. Defol evimden!" boğazıma kadar dolmuştum artık. Her şey hep üst üste mi gelirdi?
Beni dinlemedi ve eve girip yanıma geldi. Tam karşıma dikilip, yüzüme bakarak yavaşça elimdeki testi aldı. Onu engelleyemedim. Omuzlarım düşerken, yaslanacağım birini aradım.
Korhan, Korhan. Sana ihtiyacım var sevgilim.
Testi eline alıp dikkatlice baktı,baktı, baktı. Yüzü acıyla kasılırken, geçmişle yüz yüze geldi. Geçmişin sert darbesi onu alaşağı etti. Başını yavaşça kaldırıp bana baktı. Gözlerimin tam içine baktı.
Kendiyle yüzleşti.
" Yalvarırım bana bu testin sana ait olmadığını söyle. Lütfen, lütfen." fısıldayıp ağlamaya başlamıştı. Gögsüm sıkışırken başımı salladım çaresizce. " Bana ait." hiç beklemediğim bir şey yapıp bana sıkıca sarıldı. Düz duvara çarpmışım gibi irkildim. O duvara önce çarptım, sonra altında kaldım.
" Sen daha çok küçüksün. Küçücüksün sen daha." saçlarımı sevdi, beni gögsüne sıkıca bastırdı. Ağlıyordu, hıçkıra hıçkıra ağlarken, ben usulca göz yaşlarımı bırakıyordum. Başımı yasladığım gögsünde, kalp atışlarını duydum, hissettim. Elim benden bağımsız bir şekilde kalktı ve karnımı buldu.
" Ben yanındayım." dedi yemin eder gibi. " Ben hep senin yanındayım bundan sonra. Verdiğin her kararda hep arkandayım. Sen beni kabullensen de, kabullenmesen de seninleyim. Biliyor musun bazı geceler hissettim. Gögsüm hep sıkıştı, yine sıkışıyor. Senin canın yanıyor. " gögsüm sıkışıyordu ve o hissediyordu.
Sadece anneler hissetmez miydi, çocuğunun acısını?
Ona inanmıyordum, ama şu an o kadar çaresizdim ki, çaresizlik kolumu kanadımı kırmıştı sanki. Tanımadığım birinin kolları arasındaydım ama hissettiğim duygular öyle hissettirmiyordu. Kendimi ona yabancı hissetmiyordum.
" Ne hissettiğini söyle bana, anlat çünkü aynısını ben de yaşadım. Üstelik senden de küçüktüm. Yalnızdım ben o zaman. Ama sen değilsin, yemin ederim ki değilsin. Ben varım Hare, ben varım kızım." Son kelimesi yüreğime düşen bir ateşti. Canımı yaktı, sertçe yutkundum.
" Ben, ben ne hissedeceğimi şaşırdım. Olmaması gerekiyordu, şimdi zamanı değildi ki. " Sessizce ağlarken ondan çekildim. Gözlerimi silerken burnumu çekip başımı ondan başka her yere çevirdim ve konuşmaya devam ettim. " içimde yaşayan çocukluğumun boynu bükük. İlk önce onun hayal ettiği kadın olacaktım ben. Onu büyütecektim." dedim zorlukla, derin bir nefes alıp sustum. O da konuşmadı ama elini hep kolunda ve belimde tuttu.
" O seni koruyamadı mı? Aradım, defalarca sordum seni. Bana hep senin mutlu olduğunu söyledi. Kaç defa senin bir fotoğrafını atmasını istedim. Göndermedi, seni benden hep sakladı. Korktu çünkü, seni onun elinden almamdan korktu. Haklıydı da. Seni gördüğüm anda dayanamaz alırdım yanıma. Ben hep senin için güçlü olmaya çalıştım. Parayı hep bir güç olarak gördüm. Zamanla o kadar değiştim ki, çok acımasız bir insana dönüştüm. Senin yasını bile tutmama izin vermediler. Beni evlendirdiler. " O konuşuyordu ama dikkatimi asla ona veremiyordum. Ayakta durmaya mecalim yoktu. Bacaklarım tir tir titrerken ona tutundum. Beni sıkıca tutarken endişeyle yüzüme baktı. Gözlerimi kapatıp sımsıkı yumdum. Başım çatlıyordu, midem bulanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARE
Novela JuvenilEn dibe battığını düşünen genç bir kız, nefes almak istiyordu ama boğazında hep bir el vardı. Görünmez bir el, geçmişin kanlı gölgesi. İçinde ki küçük kızı korkutan ve yaralayan eller. Genç kız bir mucize istedi,ilk defa kendine inanmak ve güvenmek...