Karşımda ki kadına dikkatle baktım. İçimde baş gösteren heyecan gözlerimle de yansırken ne yapacağımı bilemedim. Korhana döndüm. Bana bakıp gülümsedi, gözlerinde gurur vardı. Ardından annesine döndü.
" Evet Anne. Hare benim sevgilim. müstakbel nişanlım." Dedi yüzünde ki cekici gülümseme ile. Sanırım kalp krizi geçiyorum, zira bu kadar hızlı atması hiç normal değil. Müstakbel nişanlım mı demişti o? Yoksa ben yanlış mı duyuyordum? Doğru duyduysam eğer benim neden haberim yoktu?
Karşımda duran kadın benden hareket bekler gibi bakıyordu. Kucağımda ki bebeği gögsüme yaslarken elimi uzatıp yalancı bir şekilde gülümsedim. Bana karşı olan tavrını bilmediğim için nasıl hareket edeceğimi bilemedim.
" Hare ben, memnun oldum." Dedim titrek bir sesle. Memnun olmuş bir şekilde içtenlikle gülümsedi.
" Nevin ben de kızım. Çok memnun oldum. Demek benim oğlumun kalbini ele geçiren sensin. Ne de güzelsin maşallah. Alya ile sık sık seni konuştuk, o kadar resim istememe rağmen atmadı. Gel gör diyince ben de geldim."
" Hoş geldiniz. İçeri geçin lütfen." kenara çekilip onların geçmesi için yer açtım. Nevin hanım ayakkabılarını indirip içeri adımını attığında, kapının ağzında dikilmeye başladı. Neden geçmiyordu ki? Korhana göz attım, gözleri ile ayakkabılığı işaret etti. Ev terliği bekliyordu.
" Şey ben size ev terliği vereyim." Diyerek önünden geçip ev terliği alarak önüne bıraktım. Giydikten sonra gülümseyip, " Sağ ol kızım." dedi.
Nevin hanım içeri geçtiğininde başımı arkaya çevirip, kapının önünde dikilen iki adama baktım. Korhan ve Yavuz gülmemek için kendilerini zor tutuyor gibiydiler. Benim onlara bakmamla birlikte ikisi de sesli gülmeye başladı.
" Hare keşke yüz ifadeni görseydin. Öylece kaldın Nevin teyzeyi gördüğünde. Ama korkma o diğer kaynanalar gibi değil." diyen Yavuz'a yalandan gülümseyip ardından göz devirerek yüzümde ki gülümsemeyi silip Korhana döndüm.
" Annenin geleceğini söyleseydin keşke. Birden kadını öyle karşımda görünce kalbime iniyordu. " Yavuz bizi yalnız bırakıp mutfağa girdiğinde, Korhan hafif içten tebessümle kucağımda ki Simay Erva'ya bakıyordu.
" Ben de seni görünce kalbime indi. Kucağında bebekle kapıyı açman, saniyesinde bir sürü hayal kurdum. O kadar güzelsiniz ki, bence en kısa zamanda bizim de bir tane yapmamız lazım."
Kendimi bir an suçlu hissettim. Bugün hastane de hamile olmadığımı öğrendiğimde çok sevinmiştim. Şimdi Korhanın bu demesi, kalbime ağrılar girmesine neden olmuştu. Ona ihanet etmişim gibi hissettim ama alakası olmadığını da biliyordum. Korhan ne kadar bir çocuk istese de bunun bir zamanı vardı. Benim bu hayatta önceliklerim vardı. Her şey sırasıyla olmalıydı. O yüzden anında kendimi toparladım.
" Her şeyin bir zamanı var Korhan. Şimdi bir çocuk için ikimiz de hazır değiliz. En basitinden evli bile değiliz. Biliyorum şimdi diyeceksin o zaman evlenelim. Ona da ben hazır değilim. Şimdilik sadece bu zamanların kıymetini bilelim. Geleceği sonra düşünürüz. "
" Beklerim Hare, yıllar geçse de ben beklerim. " Dedi birden. Biliyordum bekleyeceğini. Sesiz kalıp ona cevap vermedim. İlaydanın sevinç dolu çığlığını duydum.
" Yaa Annem gelmiş benim. " onları izledim kapının önünden. İkisi birbirine sarılırken, ben yutkunamadım. Ben bir daha asla sarılamayacaktım anneme. Ne kadar şanslıydı Alya. Annesi, babası hayattaydı. Onu çok seviyorlardı. Hiç sevilmemiş yanım onlara imrenerek baktı. İçi buruk buruktu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım, burnum sızladığında artık etrafı buğulu görmeye başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARE
Ficção AdolescenteEn dibe battığını düşünen genç bir kız, nefes almak istiyordu ama boğazında hep bir el vardı. Görünmez bir el, geçmişin kanlı gölgesi. İçinde ki küçük kızı korkutan ve yaralayan eller. Genç kız bir mucize istedi,ilk defa kendine inanmak ve güvenmek...