Keyifli okumalar güzellerim :)Yol boyunca benim içimde garip bir mutluluk, heyecan olmuştu. Bunun sebebini asla bilmiyordum. Ama yine de sorgulamadım. Korhan ise yol boyunca sert tavrından hiç ödün vermedi. Şafak'ı sevmemişti. Bunu da belli ediyordu zaten. Şafak ise bu durumu anlamış ve arabadan inmek istemişti. O kadar mahcup duruyordu ki, onu bin zorlukla ikna etmiştim. Arabadayken de bol bol konuşmuştuk. Daha doğrusu ben soru sormuş, Şafak yanıtlamıştı.
Hayatını anlatmaktan pek hoşlanmıyordu. O yüzden hiç derine inmedim. Onun bana izin verdiği kadarıyla sordum sorularımı. Benden iki yaş büyükmüş. Hukuk okuduğunu söylemişti. Babasını daha yeni kaybettiğini, dedesi ve babaannesi ile yaşadığını söylemişti. Annesinden hiç söz etmemişti. Söz hep annesine geldiğinde ilk önce boşluğa bakıyor ardından sertçe yutkunuyordu.
Dedesi ve babaannesi memleketlerinde yaşıyorlarmış. O burada okula gidiyormuş. Hem çalışıyor, hemde okuyor. Bundan bir hafta önce de kaldığı evden kovulmuş, ev sahibi eve erkek mi alıyorsun, burası aile binası diyerek kavga çıkarmış aptal adam. Ben bu insanları anlamıyordum. Öğrenci insana destek olacakları yerde düşman oluyorlardı. Evleri fazladan fiyata kiraya veriyor, gelen gidene karışarak kendilerini ahlak bekçileri yerine koyuyorlardı. Sanane yani kim geliyorsa gelsin eve bundan Sanane. Paranı alıp otursana evinde.
İlla bir pislik yapacaklardı, şafak da daha dayanamamış ve evden çıkmıştı, kovulduğunu kabul etmiyordu. Ben çıktım diyordu.
Şimdi ise benim evime gelmiştik. Korhan bizi bırakıp işi olduğunu söylereyek gitmişti. Gitmeden önce de beni tembih etmişti. Dikkatli ol diye. Yolda Tuna'ya da mesaj atmıştım. O da gelirdi birazdan. Şafak salonun tam ortasında dikilip evi göz ucuyla inceliyordu.
" Otursana," Diyip koltuğa oturup geriye yaslanarak bacak bacak üstüne attım. Şafak bana kısa bir an bakıp ardından sırtında ki sırt çantasını alıp yanıma oturdu. Onu bu halleri gözümün önüne eski beni getiriyordu. Korhanın evine ilk geldiğimde ben de böyleydim. Tedirgindi bunu anlayabiliyordum.
" Rahat ol lütfen Şafak. Belki daha yeni tanışmış olabiliriz ama, yanımda rahatsız olmanı istemiyorum."Dedim tüm içtenliğimle. O ise bu dediğimi pek umursamadan başka bir konuya girdi.
" Evin güzelmiş, ama merak ettim. Yani benden küçük olduğunu söyledin. Aynı şeylerin seninde başına geldiğini belirttin. Nasıl böyle bir evde oturuyorsun? Sevgilinle mi yaşıyorsun? Onun evi mi burası? Kendisi de benden epey rahatsız oldu. Ama merak etmeyin bir iki gün içinde giderim. Fazla kalmam. " Ona bakınca dışarıdan ben de mi böyle görünüyorum diye sorguladım kendimi.
Şu an olduğu durumdan nefret ediyordu. İçinden lanetler ettiğine yemin edebilirdim. Hem rahatsız, hem mahcup hem de o yüzünde ki ben yıkılmadım ifadesi ona hayranlıkla bakmama neden oluyordu.
" Benim evim. Daha geçen aya kadar sevgilim ile birlikte kalıyordum. Gidecek yerim yoktu, ben de tıpkı senin gibi ansızın hiç tanımadığım birinin evinde bulmuştum kendimi. Korhanın yanında. Sonra kendi evime çıkmam gerektiğini anladım ve buraya taşındım. Tabii pek kolay olmadı. Şans eseri bir arkadaşım sayesinde modellik teklifi aldım. Onun sayesinde bu evi tuttum kendime. " Dedim bir bir olanları gözümden geçirerek. Anladım dercesine başını salladığında, boğazını temizlemek amacı ile birkaç defa öksürdüğünde yerimden kalktım.
" Ne içersin? Ben acıktım kendime bir şeyler söyleceğim senin istediğin bir şey var mı? " aslında acıkmamıştım ama, tutup da pat diye kıza karnın aç mı diye soramazdım. Belki gücüne giderdi.
" Olur." Dedi yarı gülümseme ile. Başımı sallayarak masanın yanına gidip telefonumu alarak geri koltuğa oturdum. Telefondan yemek siparişini verdikten sonra kapatıp elimden bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARE
Genç KurguEn dibe battığını düşünen genç bir kız, nefes almak istiyordu ama boğazında hep bir el vardı. Görünmez bir el, geçmişin kanlı gölgesi. İçinde ki küçük kızı korkutan ve yaralayan eller. Genç kız bir mucize istedi,ilk defa kendine inanmak ve güvenmek...