🌼Bu gün biraz duygusaldım, biraz göz yaşı biraz kalp ağrısı karışıktım. Siyahları bürünmüş anneme gidiyordum.
siyah pantolon, siyah kazak ve siyah baş örtümü aldım. Barışı anneme götürüyordum. Barışta siyah giyinmişti benim gibi, arabaya bindik benim üzgün olduğumu görmüştü.
"Barış sence annem bizi izliyormudur?"
Sözümü bitiremeden göz yaşlarıma boğuldum, barış sarıldı bana.
"Anneler nerde olurlarsa olsunlar hissederler, topla kendini annen seni üzgün görmesin."
barış haklıydı, annelik çok güzel bir hediyeydi kadınlara ,anne olmayan bunu anlayamazdı.
Mezarlığa gitmeden durduk annem için en sevdiği papatyalardan aldık, mezarına dikmek için, söz verdiğim gibi. Mezarlığa varmıştık, annemin mezarına doğru ilerliyorduk. Gelmiştik, göz yaşlarıma engel olamıyordum.
"Anneciğim geldim."
mezarının yanına çöktüm.
"Sana Barışıda getirdim anne."
Mezarını okşuyordum. Ne erken gittin annem, ne erken bıraktın beni. Anne ben seni çok özledim. Anne artık dayanamıyorum ben, çok özledim seni.
"Keşke yanımda olsaydın, beni gelinlikle görebilseydin. Ben seni sevdiğim adamla tanıştırsaydım. Deseydim sana annecim 'babam gibi birini buldum, beni seven, bana sahip çıkan' sende gülümseseydin her zamanki gibi, sarılsaydın bana."
göz yaşlarıma engel olamıyordum barış gelip yanıma oturdu, sarıldı. Ne diyebilirdi ki diyecek hiçbir şey yoktu.
Annemin mezarına barış papatyaları dikmişti bile ben ağlarken. Ah annem Barış, babam, Aylin, halamlar, Nenem Dedem bana destek oluyorlar ama ben hâla sensiz yapamıyorum.
"Anneciğim ben mezun oldum, sonunda ileride senin gibi başarılı bir tasarımcı olacağım. Senin çizdiğin gibi çiziyorum artık. Eskiden sen bana öğretirdin çizim yapmayı ama ben bir türlü çizemezdim. Üzülmemem için çok güzel olmuş derdin. Hatırlıyor musun bir dizi izliyorduk seninle, orada Kız sevdiği adamla evleniyordu sonunda, ama sonra ölüyordu. Ne çok üzüldük orda böyle bitmemeliydi diye her izlediğinde söylerdin. Sende böyle bitmemeliydin be anne, sende böyle sesizce gitmemeliydin. Yaşadığın zorlukları bile anlayamamıştım oysaki, kanser olduğunu, kanserle cebelleştiğini bile söylemedin, üzülmemi istemedin. Bende hiç anlayamamıştım anne, babam bana yıllar sonra söyledi kanserden öldüğünü."
Hayat ne acımasız, ne adaletsiz. Kimileri manikürü bozulduğu için ağlıyor, bense sen gittiğin için. Adalet neresinde bunun.
Barışın telefonu çaldı.
"Aylin arıyor. Efendin Aylin."
Aylin "Alo barış geçikecek misiniz? Burcu kötüdür diye seni aradım."
"bilmiyorum ama geliriz birazdan."
"tamam kendinize iyi bakın."
"görüşürüz."
Barışa döndüm.
"haydi kalkalım."
arabaya bindik.
Barış "Burcu canının çok yandığını biliyorum, bu acın hiç bitmeyecek onuda biliyorum. Sana bu yüzden hiçbir şey diyemem, ama ben seni böyle görünce içim parçalanıyor. Lütfen kendini bırakma."
"Toplarım kendimi eve gidince. Annemin yanına gidince tutamıyorum kendimi, anne sonuçta."
"Çok haklısın ben seni anlıyorum, dediğin gibi anne sonuçta, kim yanında istemez."
Arabadan indi.
"hadi gel ben senin moralini düzelteceğim."
"Nereye?"
Elimi tuttu.
"gel hadi, eski günlerdeki gibi."
gitar çalıp şarkı söyleyen gençlerin yanına gittik, bizim gençliğimize benziyorlardı. Barış onlara para bıraktı, gençler mola verince
barış "gençler izin verirseniz bizde çalıp söylemek istiyoruz, size destek olmak için."
gençler kalktı ve yerlerini bize bıraktı. Teşekkür edip oturduk, ben hala barışın bu deliliğine inanamıyordum.
Çalmaya başladı bu şarkıyı hatırladım birlikte söylemeye başladık.
Barış "Hazırlandık düştük yola
Gidiyoruz dünyadan uzağa
Yıldız yüklenmiş bir bulut
Umut yağıyor toprağa.""Akça pakça çiçekler
Başımızda haleler
Dualar heryerdeler"Barış "Uzun zamandır yorgundum
Yüzüm kireç solgundum
Sen öptün de kurtuldum."Birlikte söylemeye başladık.
"İyi ki o kuyuya indim
İyi ki o şiiri sevdim
İyi ki o sınırı aştım
İyi ki kokuna bulaştım
İyi ki bana bunu yaptın
Sana şunu anlatmam lazım
İhtilalinden önce yalnızlığa hayrandım."Şarkımız bitince herkes alkışladı bizi, elele arabaya doğru yürüdük.
Burcu "Meğer bana iyi gelen tek ilaç senmişsin."
barış gülümsedi.
Barış "Sen olmazsan ben ne yapardım bilmiyorum, iyiki varsın, iyiki yanımdasın"
Evin yolunu geçmiştik.
Burcu "barış eve gitmiyor muyuz?"
Barış "Sürpriz."
nereye gittiğimizi tahmin edemiyordum.
Evlenme dairesinde durduk.
Şaşkınlıkla barışa döndüm.
"Barış?"
arabadan indik.
Barış "İkimizde evlenmek istiyoruz beklemenin anlamı ne?"
Burcu "Ay inanamıyorum şimdi evleniyor muyuz barış?"
Barış kafasını salladı.
Barış "evet."
hızlı adımlarla içeri girdik.
"iyi günler biz evlenmek istiyoruz."
"tabi buyrun gün alalım size."
anlamayarak barışa baktım.
Barış "biz bu gün evlenecektik."
kadın güldü. "hanımefendi o ancak filmlerde olur."
barış "Nasıl yani şimdi evlenmiyor muyuz bu gün biz?"
"Hayır, buyrun gün alalım size."
Barış "tamam en erken günü alalım o zaman."
kadın günlere baktı "en erken 3 gün sonra."
ikimizde kafamızı salladık " tamam o güne alalım biz."
Kadın "evlenme beyannamesi, kimlik belgesi, fotoğraf ve sağlık raporu istiyorum sizden bunları getirip gelin."
Barış "tamam biz gidelim 1 saate geliyoruz."
çıktık dışarı. Çok modum düşmüştü.
"filimlerde hemen gidip evleniyorlar, insanları kandırıyorlar ya."
barış güldü.
" bizde ne safmışız ya"
"kadının şaşkınlığı neydi öyle"
Barış gülmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
Любовные романыTüm benliğiyle kalbime saplanmıştı bir kere... ༄ "Sus ne olur, konuşursan sana inanırım. sadece kokunu içime çekmeme, sana sarılmama, seninle aynı havayı solumama izin ver, bu gecelik olsa bile."