🌼Seni hayatının ortasına koyar. Sen ayrılsanda, küssende, kızsanda bu değişmez. Önemli olan hissettiklerin değildir. Önemli olan sensindir onun için...
Uyandığımda heryerim tutulmuştu, konuşamamak o kadar kötüydü ki kendimi boğuluyor gibi hissediyordum, nefes almakta zorlanıyordum.
Sandalye ses çıkarsın diye kendimi bir öne bir arkaya sallıyordum.
Emre içeri girdi.
"Günaydın sevgilim."
hiçbir şey olmamış gibi sırıtıyordu.
"Ruh hastası."
birden ağzımın kapalı olduğunu unutmuştum bezi söktü. Lafımı tekrarladım.
"Ruh hastası."
benim hissetiklerimi, söylediklerimi umursamıyordu, Bana doğru yaklaştı.
Burcu "ne yapıyorsun ya?"
Beni sandalyemle birlikte kaldırdı.
Burcu "şaka mısın ya?"
Kendimi kurtarmaya çalışıyordum, ama başaramıyordum. Beni salona geçirdi salonda büyük bir masa vardı ve üstünde kahvaltılıklar vardı. Beni bıraktı ve ellerimi, ayaklarımı çözdü.
Emre "birlikte bir şeyler yeriz diye düşündüm aşkım."
inanamayarak gülmeye başladım.
"sen beni burada zorla tutuyorsun, bana aşkım diyorsun, sen hastasın. Ben barışı seviyorum onunla evleneceğim. Anla bunu artık."
Masadan bardağı yere fırlattı.
"Sen benimle evleneceksin Burcu."
sesimi yükselttim.
"Sen beni korkutamazsın Emre!"
sofrayı çekip yere attım, heryer darmadağın olmuştu. Yandaki sehpayı kavrayıp cama fırlatmamla cam kırılmıştı.
Emre beni kavrayıp odaya çekiştirdi, yine beni bayıltacaktı.
Emre "benimle olmayı kabul edene kadar böyle yaşayacaksın."
elinden kurtulmaya çalışıyordum.
"Çok beklersin! Burada öylece ölsem bile seni istemeyeceğim."
Yine ilaçlı bezle nefesimi kesmişti. Uyandığımda hava kararmıştı susuzluktan başım ağırlıyordu, boynum belim çok ağırlıyordu, bu işkence kaç gün sürecekti böyle.
Bu sefer ağzımı kapatmamıştı
Emre "neden konuşmuyorsun Burcu? ağzını kapatmadım."
gerçekten sinirlerim bozulmuştu.
"birazdan bayıltırsın senin için fark etmez."
kafamı çevirdim boş boş duvara bakıyordum, onun yüzünü görmekten iyiydi.
Emre "uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum"Hayat beni neyle sınıyordu.
"Sen beni darp ettin, öldürüyordun be, beni zorla kaçırdın ruh hastası herif. Uyan artık, adam mısın sen be!kadınları darp etmek ne zamandan beri adamlık oldu. Bide geçmiş karşıma şiir okuyor adammış gibi. Sen sadece sevmiyorsun benim canımı acıtıyorsun, bana zarar veriyorsun sadece sevmiyorsun anla bunu."
Emre "bunu sen seçtin Burcu, birlikte çok mutlu olabilecekken."
"Bana seçim hakkı sunmadın sen, ya senin olacağım yada böyle ölümü bekleyeceğim, bunlar senin bana sunduğun seçenekler."
Emre "başka çarem yok, seni o adamın ellerine bırakamam."
"Buna sen karar veremezsin ama."
Emre "gördüğün gibi veriyorum."
"Aşağılık herif, er yada geç bizi bulacaklar."
bana su uzattı kafamı çevirdim, ayağa kalkıp ensemi sıkıca tuttu, zorla bana suyu içirmeye çalışıyordu.
Emre "iç şunu"
Aşağılık herif , boyulmaktan zor kurtuldum. Boğazıma su kaçırmıştı öksürdüm, allahım al canımı kurtulayım, Yeter bu çektiğim eziyet, ben çabalayıp iyi olmaya çalıştıkça başıma kötü şeyler geliyordu.
Artık dayanamıyordum, gözlerimden akan yaşlara bir türlü engel olamadım.
Emre kalkıp sıkıca sarıldı bana.
"bırak beni, dokunma bana!"
kendimi ondan kurtaramıyordum, kendimi hızla arkaya ittim yinede düşemedim. Allahım yardım et, dayanamıyorum artık.
Emre "Burcu ben sana aşığım, zamanla beni seveceksin. Seninle evleneceğiz."
"Bırak beni zorla güzellik olmaz, anla artık. Bırak beni."
ondan kurtulmaya çalışıyordum, sonunda bıraktı beni, sesim çatlayana kadar bağırdım.
"bırak beni, imdat sesimi duyan yok mu?"
yerimde kurtulmak için çırpınıyordum.
Emre "canın yanacak Burcum."
göz yaşlarım sinirden daha çok akıyordu.
"sen beni darp ederken canım cehenneme, ama ben eziyetlerinden kurtulmaya çalışınca canın acıyacak."
Nefes alamıyordum hıçkırıklarım çoğalıyordu. Nefesim kesiliyordu. Yine ilaçlı bezi ağzıma tuttu, gözlerimin kapanmasına engel olamıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/257698096-288-k898141.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
RomanceTüm benliğiyle kalbime saplanmıştı bir kere... ༄ "Sus ne olur, konuşursan sana inanırım. sadece kokunu içime çekmeme, sana sarılmama, seninle aynı havayı solumama izin ver, bu gecelik olsa bile."