İçimdeki özlemdi

1.2K 817 122
                                    


🌝

Gece uyandım, mutfağa su almak için gittiğimde mutfağın kapısı açıktı. Baktığımda Barış yaldızları izliyordu, çok kederli görünüyordu.

Öylece kapıya sokulup izledim onu, uzun uzun seyrettim. Yanına gitmek istiyordum ama ayaklarım gitmiyordu. Sebebini bilmediğim bir şekilde titriyordum. Derin bir nefes alıp cesaretimi topladım.

Yanına gidip oturdum, bir şey demeden, ona bakmadan, sadece yıldızlara bakıyordum.

içimden konuşmak geliyordu ama konuşamıyorum, gururum engel oluyordu, ama kalbim oturmak istiyordu.

sadece oturmak onun yanında olmak, soluduğu havayı solumak, kokusunu içime çekmek. ömür boyu öylece kalabilirdim.

Onu öyle özlemiştim ki, yüzüne ömrümün sonuna kadar baksam içimdeki hasret bitmeyecekti.

gözlerimden yaşlar akıyordu ama gururum konuşmama bile izin vermiyordu.

yinede bu aşkı hafızamdan silmek istemezdim. Onun yüzünü, kokusunu, gülüşünü, bakışlarını, koyu kahve gözlerini, çarpık gülümsemesini ölsem bile unutmak istemezdim.

Birden elini yanağımda hissettim. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Ona o kadar hasrettim ki yüzümü bile çekemedim, ona o kadar hasrettim ki hasretim asla bitmeyecekti.

ona sarılmak istiyordum, sarılmak ve bir daha bırakmamak, beni terk etse bile bunu istiyordum.

Sonunda gözlerine bakma cesaretini toplamıştım. dönüp baktığımda onunda benim gibi gözlerinden yaşlar akıyordu, elimi kaldırdım göz yaşlarını sildim.

ama elimi çekemedim, bana öyle bir bakıyordu ki içim parçalanıyordu.

o an zaman dursun istedim, ne onun istediği olsun, nede benim istediğim olsun. Ne barışalım, nede bir daha birbirimizi görmeyelim. Sadece zaman dursun.

Barış "Burcu izin ver anlatayım. sende hâla bana sırılsıklam aşıksın, bende sana sırılsıklam aşığım, sadece anlatayım."

kafamı olumsuz anlamda sallayıp ona sarıldım. Sıkıca belime sarıldı hiç bırakmayacakmış gibi.

 Sıkıca belime sarıldı hiç bırakmayacakmış gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"sus ne olur, konuşursan sana inanırım. Sadece kokunu içime çekmeme, sana sarılmama, seninle aynı havayı solumama izin ver. Bu gecelik olsa bile."

hıçkırıklar konuşmamı bastırıyordu. ikimizde öylece kaldık, istediğim olmuştu, bu gecelik bile olsa zaman durmuştu.

kokusunu içime çekiyordum doya doya, soluduğu havayı bende soluyordum, daha ne isteyebilirdim ki. kalplerimizin sesini duyabiliyordum, gecenin sessizliğine karışıyorlardı.

sonsuza kadar böyle durabilirdim, hiç konuşmadan...  sadece kokusunu kalbime kazıyarak.

Barış "Burcu seni o kadar özledim ki, hep seni hayal ettim, seni hayallerimde yaşattım. Biliyor musun? zaman o güzel yüzünü hiç değiştirmemiş, ezberlediğim gibi, bakışlarında hiç değişmemiş, gülüşün, gamzelerin, onlarda eskiden oldukları gibiler. ben yaptıklarımdan o kadar pişmanım ki Burcu, keşke zamanı geriye alabilsem, keşke yaptığım hatayı düzeltme şansım olsa, keşke geçmişi silebilsem."

ağlamaktan sesim çıkmıyordu.

"ben ne kadar acı çeksemde geçmişimizi silmek istemezdim, çünkü bana senden tek hatıra onlardı. Geçmişi silmek elimizde olsa ben senin gözlerini, Gülüşünü, koyu kahve gözlerini, bakışlarını, kokunu... ölsem bile unutmak istemezdim."

göz yaşlarım durmuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

göz yaşlarım durmuyordu.

Göz yaşlarımı sildi, hafifçe yaklaşıp sıcak dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

Aşk gözümüzden düşen damlalarla, sessiz çığlıklarımızla çoğalır. Aşk öyle kuru kuru bir şey değildir. Aşk için yanmalı insan, hasret çekmelidir.

Çünkü aşk o zaman aşk olurdu. Sevda olur düşerdi yüreğimize, hasret olup yakardı canımızı.

En iyi şarkı söyleyenler, en iyi yorumlayan insanlarda bu acılardan geçti. en iyi yazarlar, en iyi besteciler, müzisyenler hepsi acılarla yoğrulup geldiler.

Sadece aşk acısı değil onları en iyi yapan. yoksulluktu belki, yada şiddetti, tacizdi, belki birini kaybetmenin acısıydı, belkide sevgisizlikti...

bu saydıklarımda tek bir ortak nokta vardı duygularını yansıtabilmek...

ben çok güzel gülebilen insanlar tanıdım, hepsinin farklı acıları vardı ama gülerek kendilerini mutlu edebiliyorlardı.

ben gülmeyen insanlar gördüm, onlar hayattan bıkmış, ümidini kesmişlerdi, kendilerini mutlu etmek için bile gülmüyorlardı.

Saplantı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin