Saplantı

28.Bölüm

                              🌼

~Barıştan~

Ben bunları hak edecek ne yapmıştım, Burcu'yu sevmekten başka ne yapmıştım ben? Düşündükçe delirecek gibi oluyordum.

Benim nişanlım, benim aşkım, benim ruhum, ya benim burcum ya, benim burcum bunu bana nasıl yapar. Delirecem artık, kafayı yiyeceğim.

O nasıl bir başkasını sever, nasıl o pisliğe dokunur? Bana bir açıklama yapmadan, biz onun için endişe ederken, biz onun için ölüp ölüp dirilirken o bunu bize nasıl yapar. O benim burcumdu, benim aşkımdı, benim ruhumdu. Gözümün içine aşkla bakıyordu, bana bunu Nasıl yapabildi ?

Bensiz onca yıl nasıl acı çektiğini benle Aylin şahit olmuştuk. Bana sarılıp ağlarken, onu bir daha bırakmamamı hıçkıra hıçkıra söylerken, o çektiği acıları ben çok iyi anlamıştım. Onun aşkı nasıl hemen bitebildi, oysaki benim yüreğim alev alırken. Ben ona hâla bu kadar aşıkken, gözüm ondan başkasını görmezken, o bana bunu Nasıl yapabildi?

Ölecek gibiydim, o kadar kalbim ağrıyordu ki, yüreğim o kadar çok ağrıyordu ki. Aklımdan çıkmıyor, aklımdan çıkaramıyorum. Keşke silebilsem gördüklerimi, onu...

Bana söyledikleri hiç aklımdan çıkmıyor.

'ben aşkımdan ölsemde senin gözlerini, kokunu, gülüşünü unutmak istemem çünkü onlar senden bana tek hatıra' demişti.

Bu sözler yüreğime saplandı, yüreğim kanıyor, ruhum kanıyor. Ben artık dayanamıyorum, onsuz dayanamıyorum. Onsuz yaşayamıyorum, yemek yiyemiyorum, ondan başka bir şey düşünemiyorum. Allah'a dua ediyorum Allahım al canımıda kurtulayım diyorum.

Almıyor ama, ben hala yanıyorum,ben hala ölüyorum, ben hala özlüyorum, ben onun kokusunu istiyorum, yeşil gözlerini istiyorum, gamzelerini istiyorum, ben onu istiyorum...

duvarlar üstüme üstüme geliyor, ben onu unutamıyorum. Rüyalarıma geliyor ansızın, hep onu son gördüğüm gibi görüyorum. İhanetini bana her gün hatırlatıyor.

Aşk biter mi, Sevda biter mi, Hasret biter mi? Bitecek mi bu yaşadıklarım? Bu azap bitecek mi? Ben onu unutacak mıyım?

Hiç sanmam ancak yaşadıklarım silinirse unuturum, bu sevda ancak böyle unutulur. Özlüyorum onu, her bir zerresini zerre zerre özlüyorum. Anılarımız çıkmıyor aklından, bir fragman gibi beynimde dönüyorlar.

Bıktım artık bu acıdan, o kadar çaresizimki... kalbim ağrıyor.
Ben kendimi bulamıyorum, ben kendimi kaybettim. Sigarada almıyor acılarımı, içki götürmüyor hüzünlerimi. Ruhum bir enkazın altında can çekişiyor, kalbim sıkışıyor. Sanki mezara gömülmüş gibiyim, nefes alamıyorum, sanki etrafta oksijen yok. Hastanedeki gibi yine nefes alamıyordum, yine ruhum bedenime sığmıyordu.

Ev bana dar geliyordu yine, hızla kapıya yöneldim. Biraz temiz hava bana iyi gelebilirdi, kapıyı açtım çıkarken melisin geldiğini gördüm.

Melis "sana gelmiştim dışarı mı çıkıyorsun?"

Laf anlatacak halim yoktu, nefes alamıyordum. Kolundan tutup benimle birlikte dışarı çıkardım.

Melis "barış ne oldu, iyi misin?"

Bahçedeki papatyaların yanına çöktüm.

Derin derin nefes almaya çalışıyordum ama nafile bedenime oksijen gitmiyordu.

"Nefes alamıyorum."

Melis tedirgin olmuştu çantasıyla yüzüme hava yapıyordu. 

Melis "Barış sakin ol, nefes al."

"nefes alamıyorum"

nefes alamıyordum ölecek gibi hissediyordum kendimi.

Melis "Barış kapat gözlerini, beni dinle."

"Nefes alamıyorum."   

Melis bana sert bir şekilde çıkıştı.

Melis "barış dediğimi yap, gözlerini kapat, kafandaki düşüncelerden kurtul. Kendini yemyeşil bir ormanda hayal et, etraftan binbir çeşit çiçek kokuları burnuna geliyor. Kuş cıvıltılarını duyuyorsun, bir yandan da ırmaktan gelen su seslerini. Etrafı bir soğuk kaplıyor, rüzgarlar yüzüne vuruyor. Sen derin derin çekiyorsun içine misk gibi havayı"

derin derin çektim içime havayı
Panik atağım geçmişti.

"teşekkür ederim."

Melis yanıma oturdu.

Melis "iyi misin şimdi?" 

Kafamı olumlu anlamda salladım.

"senin sayende."

Melis "biliyorum bana kızacaksın ama, barış artık topla kendini ne olur."

Barış "denemedim mi sanıyorsun? Onu aklımdan çıkarmaya çalıştıkça daha çok dibe battım, daha çok özledim. Daha çok yandı yüreğim, o hali çıkmıyor aklımdan"

Melis "onun için değer mi barış?"

Barış "sahi Melis sen olayı Nasıl duydun?"

Melis "duymayan mı kaldı herkes konuşuyor. Olay açık zaten herkes aynı şeyleri anlatıyor."

Barış "haklısın."

gözüm yanımdaki çiçeklere takıldı, beyaz papatyalar.

"Burcu'nun en sevdiği çiçekler."

buruk bir şekilde gülümsedim, gözlerim dolsada onları bırakmaya niyetim yoktu.

Melis "yapma bunu kendine."

Anlamayarak baktım Melise.

Barış "neyi?"

Melis "işte böyle, sen Burcu'ya ne kadar kızgın olsanda onu silemiyorsun. Ne hale geldin bak kendine. Çok acı çekiyorsun seni anlıyorum ama onu unutmayı deneyemiyorsun bile. Neden korkuyorsun barış ya, unut onu artık.
Niye bu kadar unutmak istemiyorsun geçmişi, niye bu kadar unutamıyorsun Burcu'yu?"

İnanamayarak melisi dinliyordum.

"Ya o Burcu, ya benim aşık olduğum kadın, biz onunla evlenecektik. o benim gelinim olacaktı."

Melis "barış o seni aldattı, artık kendine gel gerçekleri gör. O seni değil bir başkasını tercih etti, o Emre'yi..."

sözlerini tamamlamasına izin vermedim.

Barış "sus artık ya, sus! Ne emresi, Emre kim ya? Ben Burcu'yla evlenecektim, o benim karım olacaktı. Her şeyimiz hazırdı, o pislik yüzünden benim hayatım mahvoldu. O pislik Burcu'yu kaçırmasaydı, Burcu benimle evli olacaktı. O pislik onu kandıramayacaktı."

Melis "barış ama o Emre'yi seçti, demekki seni hiç sevmemiş onu sevmiş anla artık."

Barış "ya sen Burcu'nun bana nasıl baktığını görmedin mi ya? Ya Burcu bana baktığında eli ayağı birbirine dolaşırdı, yüzü kızarırdı. Küsken bile o sarhoş oldu ve benim yanıma geldi. Ya o beni seçmişti, ne oldu anlamıyorum. Çıldıracam Burcu beni neden bıraktı?
Ben onu terk ettiğimde bile beni sevmekten vazgeçmedi. Beni unutamadı, kız kırk kilolara düşmüş. şimdi ne değişti, ne oldu? Ben onu sevmekten başka ne yaptım?"

Melis "Belkide senden intikam aldı."

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Ben ona her şeyi açıkladım, o bana asla kızmadı. Beni dinledi, beni anladı.
Ben ne yaparım, ben nasıl yaşarım onsuz? Nasıl dayanır kalbim yokluğuna? Çektiğim acı bitsin artık, yüreğimin ağrısı bitsin. Dayanamıyorum artık."

~Melis~

Sıkıca sarıldım ona ne acıydı kollarımda başkası için ağlıyordu. Yüreği başkası için yanıyordu, benim yüreğimse onun için yanıyordu.

Ona aşıktım ben ve bundan başka çarem yoktu. Burcu'yla olmasını kaldıramazsın, o kızla mutlu olmasını kaldıramazdım.

Onun yanında mutlu olacağına, benim kollarımda ağlamasını tercih ederdim.

Enazından yanımdaydı, iyi olsada, kötü olsada, beni sevmesede yanımda kollarımdaydı.