🌼Yaramda saklıyorum seni, tamda beni yaraladığın yerde, biliyorum gelmeyeceğini, biliyorum beni unuttuğunu ama ben sana kıyamıyorum yaramda saklıyorum seni, senden başka kimsenin erişemeyeceği yerde saklıyorum seni, özene bezene saklıyorum seni,
Yaramda saklıyorum seni...Biliyorum bana zarar verdiğini, biliyorum beni paramparça ettiğini. Ama unutmaya kıyamıyorum seni,
Biliyorum istesem unuturum seni,
Yinede kıyamıyorum sana çünkü bir bakışın beni dünyanın en özel insanı hissettirdi, unutursam seni kalbim affetmez beni...Körebe gibiydi aşkımız ben seni sevdim, senin haberin olmadı...
Ben seni nasıl aldatırım sen benim kalbimdeyken, sana deli gibi aşıkken ben seni nasıl aldatırım?
Telefonumda barışla Aylinin ben kayıpken çektikleri videoyu gördüm. Barış o kadar üzgündü ki, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.
Beni bu kadar seviyorsa neden terk etti o zaman, neden gitti?
Cevabını alamadığım sorulardan bıkmıştım artık. Beni bırakıp giderken hiç mi acımamıştı canı? Seven insan gider mi? Gitmez. O kadar kızgın ve kırgındım ki ona, öylece gitti. Her seferinde terk ediliyordum. En kötüsüde ben terk edilmeyi hiç hak etmedim, bir açıklama yapmadan terk edilmeyi hiç hak etmedim.
Yerimden kalkıp odayı kırıp döktüm, dolabı açtığımda barışın kıyafetlerini gördüm. Kıyafetlerini bile almamıştı, gitmek için bu kadar mı hevesliydin barış? Beni bırakıp gitmek bu kadar mı kolay oldu? İndirdim hepsini tek tek yerlerinden.
Çalışma odasına gittim, heryerde anılarımız vardı. Bütün eşyaları yerlerinden çıkarıp fırlattım, masayı devirdim. Canım yansada bunu yaptım, onu unutmak zorundaydım.
Salona geçtim o günü tekrar hatırladım. "Çık artık aklımdan, çık artık kalbimden, çık artık ruhumdan. Sen beni unuttun ama ben hâla seni unutamıyorum. Ben seni unutmaya kıyamıyorum ama sen beni paramparça ettin barış. Sen beni öldürüp gömmedin."
Ağlayarak yere çöktüm, ayak sesleri geldi kulağıma, ama kaldırmadım kafamı.
Babam "yavrum."
sarıldı bana sıkıca.
Burcu "hiç mi sevmedi beni baba?"
Ağlıyordum, bu sefer kendimi tutmuyordum.
Babam "Bu yaptığını asla unutmayacağım, siz evlenecektiniz. O kadar temiz sevdin ki onu, o kadar güzel sevdin ki kızım. sevmek herkese yakışır da sevilmek herkese yakışmıyormuş demekki."
Burcu "bu yaşadıklarım karabasan gibi çöktü üstüme, artık nefes bile alamıyorum ben. Ben bunları hak edecek ne yaptım baba? Ben sadece çok sevdim."
Babamın gözleri doldu.
Babam "ben hep dua ettim, allahım derdim Burcu'da benim gibi sevsin birini, benim gibi oda aşık olsun. Anladım ki ben duamı yanlış etmişim. Keşke o parti günü barışı getirmeseydim, belki sen şu an mutlu olacaktın."
Burcu "o kadar gerçektiki sevgisi, o kadar güzel bakıyordu ki baba... ben inandım ona, ben onu çok sevdim. Unutamıyorum onu, anılarımızı unutamıyorum, bakışlarını unutamıyorum, gülüşünü unutamıyorum. Çok güzel bakıyordu bana baba, bana sizden başka kimse böyle güzel bakmamıştı. O kadar güzel sevdiki beni, sanki gözü benden başkasını görmedi, sanki benden başkasını sevmedi, sarılmadı... kalbim o kadar acıyorki baba, sadece annem gidince böyle ağırmıştı kalbim. En kötüsüde bir açıklama yapmadan gitti, beni bana bırakmadan gitti..."
ellerimdeki kınalara baktım, biz evlenecektik. Ben sevdiğim adamla evlenecektim...
babam "hadi Burcu evimize inelim kızım."
Ayağa kalktım.
Halamlar buradaydı onları bile görecek halde değildim.
Sarıldım onlara teker teker hiçbir şey söylemedik, babamla aşağıya inerken nenem seslendi.
Nenem "Burcum bu gün benimle yatar mısın? Küçüklüğündeki gibi."
kafamı salladım, nenem elimden tutup onlardaki odama götürdü beni.
İkimizde yatağa geçtik, nenem saçlarımı okşuyordu.
Nenem "acıyı veren hiç sabrını unutur mu nenesinin kuzusu? Acıyı veren sabrınıda verir, sen yeterki Allah'a dua et."
Burcu "nene annem gitti, şimdide barış, ben nerde hata yaptım. Herkes beni bir bir terk ediyor."
Nenem "Allah sevdiği kullarına büyük imtihanlar verirmiş yavrum. Benimde babam yoktu, ben hep Allah'a dua ederdim allahım daha büyük acı verme derdim."
İnsanlar nasıl bu kadar acımasız olabiliyorlar? Karşısındakinin duygularını görmezden gelerek nasıl hareket edebiliyorlar? O gitmişti! Sevdiğim adam, aşık olduğum adam, evlenme hayalleri kurduğum adam gitmişti... Bunu bana nasıl yapabilmişti?
Ben o pisliğin elinde can çekişirken, barışa kavuşmak için saniyeleri sayarken o öylece gitmişti, hiçbir açıklama yapmadan gitmişti. Ben ona aşıktım o benim hayatımdı, ben onsuz yaşayamazdım, ama o bunların hiçbirini umursamadan çekip gitti. Beni kurtarmadan, bana sarılmadan, veda bile etmeden çekip gitti.
Şimdi gelse hiç düşünmeden affederdim onu, beni neden terk ettiğini bilmememe rağmen onu affedebilirdim. Kalbim bu acıya daha fazla dayanamazdı, ben bu acıya tek başıma katlanamazdım. onun gözlerine bakmadan, kokusunu içime çekmeden, ona sarılmadan ben yaşayamazdım. Belkide en büyük saplantı aşktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
RomanceTüm benliğiyle kalbime saplanmıştı bir kere... ༄ "Sus ne olur, konuşursan sana inanırım. sadece kokunu içime çekmeme, sana sarılmama, seninle aynı havayı solumama izin ver, bu gecelik olsa bile."