Kadına şiddete hayır

846 714 72
                                    


                               🌼

Sabah bileğimin sızısıyla uyandım, morluklar daha çok belirginleşmişti. Yatağımdan kalkmadım.

Aylin elinde sepetle içeri girdi.

"Burcu uyandın mı?"

Kafamı salladım, resmen depresyona girmiştim tavana boş boş bakıyordum.

Aylin çarşafları değiştiriyordu.

Aylin "kadına yapılan şiddet artık bitmeyecek mi ya?"

cevap vermedim, aniden aklıma çok iyi bir fikir geldi. Yataktan fırlayıp banyoya gittim banyo yaptıktan sonra siyah tişört, siyah eşofmanımı giyindikten sonra bilgisayarı açtım.

Aylin ne yaptığımı anlamamıştı.

"Burcu ne yapıyorsun?"

"Emre'yi rezil edeceğim Aylin."

Aylin hala anlamamıştı.

"ne yapacaksın?"

"bir video paylaşacağım, orada emreyin yaptıklarını anlatacağım, izle bak."

kendime son kez baktım ve videoyu çekmeye başladım.

"Herkeze merhabalar arkadaşlar, bu gün kadın şiddetiyle ilgili yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bunu yapmak zorunda olduğumu hissediyorum, çünkü bu olayı yaşayan çok insan var dünyada ve bunu dile getirmek yerine gizliyorlar. çünkü hep işte elalem ne der, akrabalarımız ne der diye düşünüyorlar. Böyle düşünmelerinin çok yanlış olduğunu düşünüyorum, çünkü bu yanlış psikopatça davranışları biz ne kadar saklarsak, onlar bunu daha çok yapacaklar. o yüzden utanan biz değilde onlar olmalı diye düşünüyorum. Şimdide yaşadığım olayı anlatmak istiyorum. Beni takıntı yapan biri var hatta isminide sizinle paylaşacağım ismi Emre Aksu, biz onunla aynı üniversiteye gidiyorduk. mimar Sinan güzel sanatlar üniversitesi. O başlarda bana çok ilgi göstermeye başladı, bende masum bir şekilde benden hoşlandığını sandım ve bir şey demedim, kalbini kırmak istemedim. Ben İstanbul'dan Mersin'e geldim. O benim Mersin'e geldiğimi duyar duymaz aradı, beni tehdit etti, ben onu takmadım sonra sürekli aramaya başladı. Mersin'e gelmiş, ben onunla buluşmak istedim, evleneceğimi ve bir daha beni rahatsız etmemesini söyledim. Tabi o çok sinirlendi yaptıklarını görüyorsunuz bileğim incildi, kolum, boynum morluklar içinde, birde beni sokağın ortasında bu hale getirdi. İnsanlar umursamadı, kurtarmayı geçtim polise bile haber vermediler, ben bir taksici abimiz sayesinde hayattayım. O olmasa bende emine bulut gibi, özgecan Aslan gibi, Bahar Topal, Sema dağ ve öldürülen bütün kadınlarımız gibi ölmüş olacaktım. En kötüsüde insanların bunu görmezden gelmesi. Yok sayması şiddet uygulanan kadınların yanından öylece geçmesi. Şiddet gören kadınlarımız lütfen sesini duyursun Benim diyeceklerim bu kadar Herkese iyi günler."

videoyu gönderip ayline döndüm, Aylin gelip sarıldı.

"seninle gurur duyuyorum canım kardeşim."

gülümsedim.

"şimdi o düşünsün, o ve onun gibi bütün psikopatlar."

Birden kapı çaldı açtım, gelen bütün aileydi. Nenem beni böyle görünce sarıldı.

"ne yapmışlar benim kızıma böyle?"

ağlıyordu.

"nenecim ağlama. buyrun içeri geçin."

içeri girdiler babam mutfaktan gelip oturdu, yanlarında barışta gelmişti.

Halamların gözleri dolmuştu.

"elleri kırılsın inşallah."

bu konuları konuşmaktan çok sıkıldım. Barışla göz göze geldik, sıkıldığımı anlamıştı. Aylinle barışa balkona gelmeleri için kaş göz yapıp balkona yöneldim.

Burcu "Ay çatladım hep aynı konular."

Aylin çaydanlığı su dolduruyordu.

"hiç sorma."

barış yanıma gelip morluklarıma baktı.

"ağrın var mı?"

Bileğime baktım.

"yok ya bileğim arada sızlıyor o kadar."

sarıldı bana, saçlarımı okşadı.

"yanındayım."

gülümsedim.

"o yüzden kendimi iyi hissediyorum zaten."

telefonum çaldı.

  "üniversiteden Tuğçe, dur konuşup geliyorum"

aylinle odamıza gittim.

"Alo" 

"Burcu, kızım sosyal medya yıkılıyor senden sonra bir sürü insan yaşadıkları travmaları falan paylaşmış." 

"sevindim, bir parça faydam olduysa." 

"bide Emre'nin böyle birşey yapacağına ihtimal vermezdim. Seninde dediğin gibi bizde senden hoşlandığını bilirdik bu kadarıda yani psikopatça, ruh hastası şerefsiz."    

"Tuğçe boşver onu ya, yaşananları artık konuşmayalım." 

"tamam canım, düğün ne zaman?" 

"bilmem ki, daha konuşmadık."  

"Burcu biz kızlarla anlamıştık bunun sonunun nikah masası olacağını, dans ederken bakışlarınızı gördük Kızım."

sesli güldüm.

"helal vallahi size, ben bile böyle olacağını bilemezdim, Tuğçe ben şimdi kapatıyorum arayacağım canım."

"görüşürüz canım."

balkona geçtim. Barışla, Aylin çay içiyordu.

çayımı aldım.

Barış bana baktı konuşacağını anladım.

"Burcu annem seninle tanışmak istiyor tabi kendini iyi hissediyorsan?" 

"Ay ciddi misin? Heyecanlandım şimdi, iyiyim ya tanışırız."

barış gülümsedi.

"tamam o zaman yarın gidelim mi evine?" 

"tamam. Beni beğenmezse."

paniklemiştim.

Aylin bu halime güldü.

"ya seni beğenmeyecekte kimi beğenecek? o çılız melisi mi beğenecek."

gözlerimi açıp inanamayarak baktım Ayline.

Aylin daha fazla pot kırmak istemeyip içeri kaçtı.

  Aylin "ben bir şeye  bakacaktım."

Barış gülüyordu.

"ya sen melisi mi kıskandın?"

Gözlerimi devirip.

"ben onu neden kıskanacakmışım acaba? Ayline de gidip koşa koşa anlatmadım yani, Kızın içine doğduysa demekki."

gülüp elimi tuttu.

"Burcu bizim melisle bir geçmişimiz yok, gelecektede böyle bir şey olmayacak. Benim hayatımda senden başka kimse olmayacak."

gözlerimi kısıp baktım barışa.

"sen bir daha melisle görüşmeyeceksin, neymiş barış esmer seviyormuş. Yerli yersiz kur yapıyor birde hatsiz. Ya sen bana baksana sen benim elimden sevgilimi alabilir misin ya, bi yüzüme bak enayi diye bir şey yazıyor mu?"

Ciddi bir ifadeyle yüzüme baktı.

"ayline anlattın demek."

gülmeye başladım, Koluna vurdum.

"ya barış ciddi bir şey söylüyorum."

Saplantı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin