5 yıl sonra
Sadece göğsüne yasla beni, duymak istiyorum kalbini, hissetmek istiyorum ritmini...
Sonsuza kadar kalmak istiyorum o kollarında, sonsuza kadar kokunu içime çekmek istiyorum. söylesene neden bu kadar hızlı atıyor kalbim? Sende bir şeyler var bayım, o gözlerinde bir şeyler var. Baktıkça sarhoş oluyorum, darmadağın oluyorum.Sende hâlâ ne olduğunu anlamlandıramıyordum. Seni gördüğüm ilk günden beri anlamıştım benim için asla sıradan biri olmayacağını. Kader o gün örmüştü ağlarını, kaderden kaçamazdık. Sensiz nasıl yaşayacağımı düşünürken şu an kızımızı büyütüyorduk. Bu benim için gerçekleşmeyecek bir hayaldi sadece ama artık gerçekti. Rüyada gibiydim ve ben bu rüyadan hiç uyanmak istemiyordum.
Kızım büyüdükçe Barışla benim bir şeyleri başardığımızı anlıyordum. Biz çok güzel ebeveynler olmuştuk. Liya huzur dolu sıcacık bir yuvada büyüyordu. Bu gün kızımın doğum günüydü, kızım 4 yaşına girmişti. O kadar güzeldi ki, aynı babasına benziyordu. Onun gibi siyah saçları kahverengi gözleri vardı, bembeyaz bir teni vardı. Ona biz merhametli ve sevgi dolu olmayı öğretmiştik. Henüz küçücük olmasına rağmen hayvanları çok güzel seviyordu. Kızıma baktıkça keşke Annem, Nenem ve dedem de bizi görebilseydi diyorum. Ben en az onlar kadar güzel bir ebeveyn olmuştum. Kendimle gurur duyuyordum.Liyanın uyuduğunu fark edip yatağına yatırdım, Barış her zamanki gibi bizi izliyordu, gülümseyip ona sokuldum sıkıca sarıldı.
Barış "Çok güzel uyuyor."
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Sana çok benziyor Barış. Ben sana böyle aşkla baka baka senin kopyanı doğurdum."
Gözlerime derin derin bakıyordu, söylediklerimi duyunca güldü.
"Babasının kızı."
Odaya girip miyavlayan krema bizi fark edince kucağıma atladı.
Barış "krema çok bağlandı Liyaya."
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evet."
Barış elimi tutup ayağa kalktı.
"Hadi gel bir yorgunluk kahvesi içelim."
Gülümseyerek ayağa kalktım. Mutfağa doğru ilerledik.
Barış "Kızımız 4 yaşında oldu. Zaman nede çabuk geçiyor böyle."
"Evet çok hızlı geçiyor."
Mutfaktaki yarım kalan pastaya ve süslere baktım.
"Bunları toplamamız lazım."
Barış kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır ben toplarım, sen bu gün yeterince yoruldun hayatım."
Sıkıca Barışa sarıldım.
"İyiki varsın Barış."
Yanaklarımı okşayınca ağladığımı fark etmişti.
"Sen anne olunca daha çok duygusallaştın sanki."
Gülümsememle birlikte göz yaşlarım daha hızlı akmıştı.
"Bu sefer mutluluktan."
Göz yaşlarımı sildi.
"Şükür sebebimsiniz. Sonsuza kadar kalbimde iki kadın olacak."
"Barış, sen çok güzel bir baba oldun, ömürlerinin sonuna kadar sana aşık olan iki kadın göreceksin yanında her zaman, bunu unutma."
Belime kadar uzayan saçlarımı geriye atıp kafasını omzuma gömdü.
Barış "Hayatımın en güzel yıllarını bana yaşattığın için sana minnettarım karıcım."
"Bende sana minnettarım Barış, İyiki varsın."
Kahvemizi alıp geniş balkonumuza çıktık. Bu gün babam ve Aylin gil gelmişti liyanın doğum gününe. Barışla ben herkesten uzakta bir ev almıştık, huzur dolu evimizde sürekli birlikte zaman geçiriyorduk. Ben Liya doğunca işimi bırakmak zorunda kalmıştım, Barışta burda bir şirkette çalışıyordu. Biz evlendikten hemen sonra Aylin ve Andre de evlenmişlerdi. Onların da Liya yaşında Atlas adında bir oğulları vardı. Nenemle dedemi kaybetmiştik ama evlendiğimi görmüşlerdi, buna çok seviniyordum gözleri açık gitmemişlerdi. Halamda henüz yeni evlenmişti, başka bir şehirde oturuyordu o yüzden Liyanın doğum gününe gelememişti.
Biz başarmıştık, tüm imkansızlıklara rağmen başarmıştık. İşte bu gerçek aşktı, her aşk gayret ve çaba isterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
RomantizmTüm benliğiyle kalbime saplanmıştı bir kere... ༄ "Sus ne olur, konuşursan sana inanırım. sadece kokunu içime çekmeme, sana sarılmama, seninle aynı havayı solumama izin ver, bu gecelik olsa bile."